"Nûn! yemîn olsun kaleme ve yazanların satır satır yazdıklarına" (Kalem-1)
"Göklerin ve yerin yaratılmasıyla dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O'nun ayetlerindendir." ( Rûm-22)
Şükr'eder, hamd'ederim ki Türk yaratılıp Türkçe ile donatılıp dünyaya salınmışız! Yetmemiş, bir de İslâm'la tâçlandırılan Müslüman Türkleriz el-hamd ü lillâh! Allah'ın lütfu ile Türkçe düşünür, rüya görür, Türkçe konuşur, Türkçe yazarız. Her Müslüman bir kere hamd eder, şükr'derken biz; Türk yaratılışımıza, Türkçe lisan ile donatılışımıza ve İslâmla tâçlandırılışımıza üç kere şükr'der, hamd ederiz; diyerek Es selam ü aleykûm...
Temel, doktora gider.
Durumu âcildir. İnlemekte acı içinde kıvranmaktadır.
Hemen
sedyeye alırlar. Âcil olarak yapılması gereken bütün tetkikleri yaparlar. Kan tahlilleri, tansiyon ölçümleri, kalp
grafikleri v.s. her şey yapılır. Ama hayret ki; yapılan bütün tetkiklerden temel sağlam çıkmaktadır! Temeli inleten, bağırtan ağrının sebebi bir türlü bulunamamaktadır!
Doktorlar aldıkları tahlil neticeleriyle hocalarına başvururlar. Tetkik sonuçlarına göre
temel, sapasağlamdır ama inlemesi ve feryadı devam etmektedir!
Alınan
sonuçlara ve Temelin inlemelerine bir mana veremeyen Hoca, Temeli
bizzat görmeye karar verir ve Temeli bir de ortopedi servisine havale eder. Ortopedi
servisinde, Temel'in işaret parmağının kırık olduğu teşhis edilir. Temel, kırık parmağıyla neresine dokunursa dokunsun canı yanmaktadır! Temelin canının yandığı doğrudur ama ağrıyan,
dokunduğu yer değil, kırık parmağıdır!...
Malesef günümüzde; Türk Milleti'nin işaret parmağı kırık ve nereye dokunsa canı yanıyor!...
Kırık parmağımız, Devleti yönetsin diye iktidâra görevlendirilen Hükümetin başı, Recep Tayyip Erdoğan! Türk Milletine dokunuyor, canımız yanıyor! Ordumuza dokunuyor, adâlete dokunuyor, eğitim kurumlarımıza dokunuyor, canımız yanıyor! Esnafa, sanatkâra, sanayiciye dokunuyor canımız yanıyor! Çiftçiye dokunuyor, memura dokunuyor, işçiye, sendikalara dokunuyor feryad ü figan! Emekliye dokunuyor, can dayanmıyor! Sağlıktaki reformlar sonrası, hastalar zaten dokunmadan bağırıyorlar!
Canımız yanıyor, canımızı kendimiz acıtıyoruz ve ortopediste havale edecek bir millî doktor bekliyoruz!
Kırık
işaret parmağımız, BOP Eş Başkanı, Medeniyetler Arası İttifak Eş Başkanı, Dünya Lideri, Dokunmanın ibâdetten sayıldığı Başbakan hâlâ; "Beraber yürüdük biz bu yollarda! Durmak yok, yola devaaam!" diye canımızı
acıtmaya devam ediyor!
Beraber yürüdükleri doğru ama milletle değil! ABD
ile, AB ile, Haçlı ile, Pentagon'la, Pensilvanya ile Vatikan'la
ve İsrail'le beraber yürüyorlar!
Bölücülerle, hainlerle,
ülkemizi bölmekte maşa olarak kullanılan sehpa kaçkını İmralı cânisiyle beraber yürüyorlar! Mevsim gereği, yağmurun yağdığı da doğru, dolunun yağdığı da! Ama BOP Eş Başkanı ve yandaşlarının altına siperlendikleri ithal Haçlı şemsiyeleri var! Islanan da millet, doludan kafası koz-koz olan da!
Huzur ve istikrâr adıyla dayatılan bu düzensizlik içinde; "Türk Yusuflar'ı kuyudan çıkarmak lazım." diyen îmânı sözlerinden fışkıran "Türk oğlu Türküz" diyen yiğitlerin sesleri de duyuluyor artık!...
"Riya bulaşmış ibadetlerinize değil, riya karışmamış günahlarınıza güvenin!.." diye uyaran Müslüman Türklerin sesi duyuluyor!
Dünya insanlığının hastalığını teşhis ederek yıllardır bütün dünyaya anlatmaya çalışan, bir millî tabîbin sesi duyuluyor!...
Bu millî sesi; Rusya duyuyor, Çin duyuyor, onlarca yabancı ülke duyuyor ama bizim sağırlar duymuyorlar! Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayarak on yıl önce iflasını ilan eden Rusya dünyanın en büyük on ekonomisi arasına giriyor; biz ise devenin kuyruğu gibi ne uzuyor, ne kısalıyoruz diyesim var ama her geçen gün, biraz daha kötüye gidiyoruz!
Birileri yağmurda, doluda Haçlı şemsiyesi altında beraber yürüyorlarken diğer yanda
bir milli kervan da yürüyor! Haçlı şemsiyesine tenezzül etmeden, ABD çardağını gözü görmeden, milletle beraber yürürken Allah'ın rahmetinden, yağmurdan kaçmadan! Türk Milletini yıllardır döven yapay doludan korkmadan!
Milletin canını acıtanların canını acıtmak niyetiyle seferde bu kervan!
Bu
milli kervanın Baş'ının; kırık parmağı sadece bir kere o da "Deprem Çadırı AKP" nin orta
direğini yıkarak, milleti kalıcı millî konutlarına çağırırken acıtacak biliyoruz! İlk anda zor gelse de milletin bu acıya hazır olduğunu görüyoruz!
Selâm olsun Yiğit Müslüman Türklere!
"Allah aşkına, Türk Yusuflar'ı kuyudan çıkarmak için ne yapmak gerekiyorsa işâret buyur yapalım." diye haykıran II. Kuvay-ı Milliye Kadrolarına selâm olsun...
Türk Yusuflar'ın hainlerinin kardeşleri olduğunu bile bile, talip olunan işin zorluğunu bile bile hevesliyiz, bekliyoruz...
"Allah,
Türk milletine uzun süreli zillet yaşatmaz." inancımızı tekrarlayarak seferdeki bir "Milli Kervan"a katılmak hevesi ile yollara düştüğümüzü,
şükr'ederek açıklamaktan da şeref duyarız...
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm...
Selam, sevgi, dua..
Tokkalı Mustafa ASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder