Cumartesi, Temmuz 08, 2006

SUSMAK GEREK !...

Niyeyse, nedense susmak gerek!...
Sustukça sıranın bize geleceğini bile bile susmak gerek!...
Irak'a barış getirmek adıyla kamufle edilmiş, aslında "Haçlı Seferi" olduğunun saklanmasına bile gerek görülmeyecek bir ukalalıkla 400 yıllık tebaamız, kapı komşumuz, dindaşımız ve nüfusunun epeycesi Tükmen yani soydaşımız olan Irak'ın işgaline ses çıkarmamak gerek!...
Ülkücünün beyaz çorabını, hareketle özdeşleşmiş bıyık şeklini hatta nerdeyse ülkücüye has erkek yürüyüşleri yasaklayarak; azgın-kuduz PKK'lıların şehirlerimizde cirit atmalarına karşı da susmak gerek!...
Kaçarak camiye saklanan Müslüman Iraklı'nın caminin içine pis postallarıyla girerek kafasına kurşun sıkan ABD'li müttefikimiz(!)in yaptıkları karşısında da susmak gerek!...
Gazze'de yapılan katliama karşı da ses çıkarmamak gerek!
Tel Afer'de yapılanlara zaten seyirci kalarak ses çıkarmamış ve müttefikimiz(!)den iltifatlar kazanmıştık!
Amaaaaaan!
Başka işimiz mi yok!
Dünya jandarması ve müttefikimiz ABD, tarihin ve dünyanın en saygısız, en ukala ve en cani devletiyle, İsrail'le iş birliği yaparak daha doğrusu ona destek vererek Ortadoğuyu'da hristiyanlaştırarak veya ıslah ederek barış getirecek bize ne? Susmak gerek!
Nasılsa bize sıra gelinceye kadar daha İran var, Suriye var!
Sam amcamız oralara saldırırken de kıvraaaak bir manevrayla kıvrakça müttefikimize destek verir ve biz saldırı sıramızı biraz daha savarız! Susmak gerek!...
Nasılsa bizim BOP'umuz, Ilımlı İslamlığımız, Dinler Arası diyalog'umuz ve diyalogcularımız var!...
Nasılsa bu memlekette Sam Amca(!)dan icazet alınmadan siyaset yapılamıyor! Sam Amca(!)'nın desteklemediği hiç bir partiye nasılsa yaşama ve hükümet etme şansı yok!...
Bütün bunları da Sam Amca(!)'mız yaptığına göre, susmak gerek!...
Büyük müttefikimiz ABD'nin organizasyonlarıyla; bu memleketin Devrimcileri, sosyal demokrat veya demokratik solcular tarafından siyaset dışına itilmedi mi?
Bu memleketin gerçek manada memleket sever imanlı Müslümanları, Ümmetçiler tarafından siyaset dışı bırakılmadı mı?
Hiç aslı yokken samimi dindarla Devlet'i hasım göstermiyor muyuz?
Dünyanın en imanlı ve defalarca Haçlı'yı püskürtmüş,Peygamber Ocağı Ordumuz'u; dinsiz, Allahsız tarifli yapmadık mı? Susmak gerek!
Büyük Müttefikimiz'in, Büyük Fetullah Gülen Hocaefendisi vasıtasıyla bu memleketin Nur Cemaati'nin samimileri etkinliklerini kendi içlerine saklamadılar mı? Yani Nurcular da siyaset dışı bırakılmadı mı?
Devrimcinin, samimi Müslümanın, vatanperver Nurcular'ın siyaset dışı bırakıldığı bir memlekette Ülkücülerin siyasette etkin kalmasına izin verilir mi?...
Ülkücülerin de zaten siyaset dışı bırakılmışlarının dışında hala direenlerini de süratle siyaset dışına itmek gerekmez mi?
Ülkücülerin; "Her türlü emperyalizme hayır", "Ne Amerika, ne Rusya ne Çin, her şey Türk'e göre Türk tarafından Türk için." diye yaklaşık kırk yıldır verdiği mücadelenin, büyük müttefikimizi ne kadar üzdüğünü görmeyecek miyiz?!...
Daha dün "Alparslan Türkeş'siz MHP" için neler tezgahladıklarını ne çabuk unuttuk?!...
Türk'ün, dünya nizamından kendini sorumlu tuttuğunun farkında ve inancında olan Ülkücülerin, büyük müttefikimizin ne kadar canını sıktığını anlamayalım mı?!...
Yeni atanan ABD Büyük Elçisi Ross WİLSON'un, iktidar partisini, anamuhalefet partisini ve grubu olan partiyi atlayarak teamül dışı bir davranışla önce MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'yi ziyaret ederek ve "Sayın Genel başkan, sizinle daha uzun yıllar birlikte çalışacağız." şeklindeki ümitvar vaatlerini duymazdan mı gelelim?!...
Bağımsızlık bizim karakterimizmiş!
Ölü kahraman olmaktansa korkak sağ kalmak daha iyi değil mi?
Ölünün, kahraman bile olsa bu millete ne hayrı olur?
"Dolma Kalemler"in tarifi ile devlet adamı ünvanı kazanan, Bölücü ve hainlerin nerdeyse tamamının teveccühlerini kazanan ve onun varlığıyla memlekette ne kadar HADEP'li-DEHAP'lı varsa, ne kadar korkak sosyal demokrat veya demokratik solcu varsa, ne kadar gömlek değiştiren Milli Görüşçü varsa, ne kadar merkez sağ oy varsa, ne kadar müttefik taraftarı varsa hepsinin oylarını alacak olan Dr.Devlet Bahçeli'nin suskunluğu karşısında susmak gerek!...
Yoksa -Allah korusun- Devlet ve Milleti için defalarca ölmüş; öldükçe çoğalmış, çoğaldıkça ölmüş Ülkücüler sokağa inerler!...
Sokaklarımızı işgal etmiş ve insan hakları savunmalarıyla zırhlı, ne kadar bölücü destekçisi varsa onlara karşı Ülkücüler bir Milli hareket başlatırlarsa neler olur Allah Korusun!
Susmak gerek!...
Çünkü bu suskunluğun arakasında fırtına öncesinin sessizliği var!...
Bu kadar sabredenler, bu kadar susanlar ve susmak için nefeslerini tutanlar bir de bağırmaya, naralanmaya başlarsa bu suskunlar nereye giderler merak ederim!...
Evet susmak gerek!
Türk Milliyetçilerinin, bağımsızlık karakterlilerin, her türlü emperyalizme hayır diyenlerin tek adresleri olan MHP'yi, bu suskunların yanlış yönetiminden kurtarıncaya kadar susmak gerek!...
nasılsa o Kutlu Gün'de bütün konuşması gerekenler konuşacaklar.
Susmak gerek!...
Günü geldiğinde naralayarak konuşmak üzere...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@gmail.com
tokkali_53@yahoo.com

Hiç yorum yok: