Pazartesi, Ocak 23, 2006

MİLLİYETSİZ MİLLİYETÇİLER !...

Artık fikr-i sabitim oldu!...
Bana ya birileri cevap verinceye kadar, ya da kendi kendimi ikna edinceye kadar bağırıp-çağıracağım!...
CHP; Muhteşem Türk Atatürk'ün kurduğu bir parti olmasına, 6 ilkesinden birinin 'Milliyetçilik' olmasına rağmen onlarca yıldır "Milliyetçiyim." demedi!...
DYP; Menderes'ten beridir sağ ve sağcılık adına her tür söylemi kullandı ama "Milliyetçiyim." demedi!...Diğer sağcı partilerin tamamına yakını, "Muhafazakarız.","Sağcıyız.","Ümmetçiyiz.","Tutucuyuz.", gibi akla gelebilecek her türlü şeyi söylediler ama "Milliyetçiyiz." diyen çıkmadı!...
Sadece MHP;-Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'in şahsında- siyaset sahnesine Türk Milliyetçisi olarak çıktı. "Milliyetçi-Toplumcu" diye bir tarif yaptı.
Ona da "Milliyetçiyiz." diyemeyen sağcı-solcu partilerin tamamı tarafından "Nasyonal Sosyalist." veya "Faşist" diye hücumlar yapıldı!...
Bu konuyu, Türk Milliyetçileri olarak bizler de teferruat sayarak veya önemsemeyerek göz ardı ettik!...
Bu memlekette Türk Milliyetçiliği'nin tehlike görülmesini, tüzüklerinde olmasına rağmen "Milliyetçiyiz." diyemeyenler, el birliği ile sağladılar!...
Muhteşem Türk Atatürk'ün 20. yy. şartlarında ortaya koyduğu devlet olmanın olmazsa olmazı kurallara sahiplik edemedik!... Onlarca yıl Atatürk'ün partisi CHP'de ki Atatürkçü olmayanların sağladığı hakimiyet yüzünden, "Milliyetçilik" ilkesi unutturularak CHP, 5 oklu bir parti olarak gösterildi!...
Sağcı ve muhafazakar kimliği ile arz-ı endam eden DP ve AP; saflarında başka, bölücü-şövenist milliyetçilere yer vererek Atatürk düşmanlığının beslenmesine yardımcı oldu!... Altemur Kılıç'la geçmişte birlikte cezaevinde yatarken Atatürk düşmanlığını ve intikam duygularını çekinmeden söyleyebilmiş A.Melik Fırat'ı Millet vekili ünvanıyla Meclis'e taşıdılar...
Daha sonra tek siyasi malzemesi Atatürkçülük olan solcu bir partimiz, PKK'nın siyasi temsilcilerini Meclis'e taşıdılar!..Bu siyasi bölücülük temsilcileri, Meclisteki yemin töreninde yaptıklarıyla Meclis tarihine ve tarihimize kara bir leke olarak düştüler!...Günümüzde de bu tarihimizin kara lekeleri, İnsan Hakları maskesiyle bir insanlık yüz karası ucubenin haklarını savunmak adına Kürtçülük- bölücülük yapıyorlar!...
Yaptıklarını; insan hakları ve AB dayatmaları arkasına saklanarak yaptıkları için bizler de aval-aval yaptıklarını seyrediyoruz!...
Onlar; ihanetleri tescillenerek idam edilen Şeyh saitlerine, Şeyh Rızalarına, hain-bebek katili-bölücübaşlarına sahip çıkarken bizler; Devletimizin kurucusu, Muhteşem Türk Atatürkümüz ve silah arkadaşlarını sahipsiz bırakıyoruz!...
Bize ısrarla fanatik parti taraftarlığı yaptırıyorlar ve bizler de bu oyuna gönüllü olarak alet oluyor ve her defasında düşüyoruz!...Bu apaçık oyunlara düştük, düşüyoruz ve korkarım daha düşeceğiz de!...Hiç bir partinin, kimsenin; kendi hatasını görmeye ve kabullenmeye niyetleri yok!...
Her kes kendi yanlışlarına ideolojik bir ad koyarak, yanlışlarını ısrarla savunmakla meşgul!...Çok gariptir bizler de Millet olarak ne bu yanlışları, ne de bu yanlışlarını savunanları görmedik, görmüyoruz ve korkarım görmeyeceğiz de!...
Bu kadar gafletin, bu kadar dalaletin içinden de elbette ihanetler başarılı görünerek çıkacaklar!..
CHP'de, MHP'de ve DYP'deki birbirinin aynısı rahatsızlıkların tek sebebi de işte bu aymazlık!...
1980 öncesinin siyasi kamplaşmaları yüzünden 7 kişiyi, 7 solcuyu öldürdüğü iddiasıyla 7 kez idama mahkum edilmiş ülkücülerimiz varken; güvenlik güçlerimize, askerlerimize tek mermi atmadan banka soydukları için idam edilmiş Devrimcilerimiz varken ve bu uygulamalar adalet adına hukuk eliyle yaptırılmışken; 35.000 insanımızın katili bir şerefsizin, insan Hakları savunulurken yüreklerimiz incinmiyor!...
Sağcısı da, solcusu da, milliyetçisi de, ümmetçisi de ister parti ister dernekler adıyla bu insanlığın yüz karasının savunulmasına sessiz kalınca milliyetçiliğim, tahrik oluyor!...
Kürtçülüğün, Ermeniciliğin, Rumculuğun daha bilmem neciliğin İnsan Hakları maskesiyle siyasi malzeme yapıldığı, siyasi malzeme yapılmak istendiği vatanımda Türk Milliyetçiliğinin tehlike görülmesindeki mantığı anlayamıyorum!...
Atatürkün kurarak Türk adını koyduğu Devletimin yetkililerinin; son zamanlarda ayyuka çıkan Milliyetçilik ve Devlet düşmanlığına seyirci kalışlarını, hazmedemiyorum!..
Siyasi "Sindiremiyorum." cuları da ben sindiremiyorum!...
Artık CHP; 6 okundan biri olan Milliyetçilik ilkesini, öne çıkarmalı...Artık sağcıyım diyen partiler; halk arasındaki fısıltıyla söyledikleri 'Milliyetçiyim.' söylemlerini, propoganda malzemeliğinden kurtararak ilke olarak açıklamalı...
Artık MHP; Türk Milliyetçiliğinin aksiyoner hale gelmesindeki ilk hatta tek görevini süratle hatırlamalı ve bunu belli etmeli...Artık milliyetsiz milliyetçiler(!), millete deşifre edilmeli..
Şövenistlikten, faşizan heveslerden milleti arındırarak, Millet olabilmenin mantığıyla, heyecanıyla Milliyetçilik yaparak bütünleşme seferini başlatmak lazım...Bunu başaracak malzeme ve heyecana sahip tek parti de yine MHP..
Türk Milliyetçiliğini siyasi arenaya taşıyan, milletle devlet arasında balans görevi yapan, Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'in; "Onlar ne kadar Kürtse ben de o kadar Kürdüm. Ben ne kadar Türksem, onlar da o kadar Türktür..." şeklindeki yüz yılın vecizevi söylemini, canlandırmak bile MHP'ye yeter..
Artık Millet, milliyet, din, iman, sağcılık, ümmetçilik söylemleriyle Milletten oylarını aldıktan sonra; Türklüğünden rahatsız olanların, alt-üst kimlik arayışlarında bocalayanların, Millete anlatılması gerek...
Milletimizin adı Türk, Vatanımızın adı Türkiye, devletimizin adı da Türkiye Cumhuriyeti Devletidir...
Bundan rahatsız olanların kollarından tutan da yok!....
Ne mutlu Türk'üm diyene...
TEVEKKELTÜ A'ALALLAH...
Selam ,sevgi,dua...
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@mynet.com
tokkali_53@yahoo.com
tokkali@gmail.com
tokkali_53@hotmail.com

1 yorum:

Adsız dedi ki...

hiçbir şey yok