Cuma, Ekim 13, 2006

HAREKET'TE HAREKET...

Evet başladı!...
Milliyetçi Hareket'te hareket başladı...
Milliyetçi Hareket Partisi'nde olağan kongre süreci başladı!..."Nerde hareket, orda bereket." inancında olanların; bereketlere vesile olabilmek iman ve düşüncesiyle, hareketlenme günleri başladı...
Şimdiiii....!Her kesin, her ülkücünün, her dava adamının; her türlü provokatörlüğe karşı teyakkuz içinde olarak önce kendisiyle hesaplaşma günleri başladı!...
Elbette "Ülkücüyüm" demek işin yüzde sekseni, belki de yüzde doksanıdır!...Ama şimdi her "Ülkücüyüm" diyenin; kendine "Ne kadar Ülkücüyüm?" sorusunu sormasının zamanıdır...
Bir Ülkücünün ne kadar ülkücü olduğunu, en iyi kendisi bilir...Ama bu soru; kendi kendimize de sormaya niyetlensek -hem zor bir sorudur, hem de cevabı da zordur!...
"Neye göre, kime göre, ne kadar ülkücü?" Sorunun açılımı bu!...
Cevabı için -kendi kendimize de olsa- kopya vermeye niyetliyim!...
"Neye göre?"; elbette -Ülkücülüğün banisi,rahmetli Başbuğumuz'un 'ülkücü tarifi'ne göre...
"Kime göre?"; tanıdığımız, en yakınımızdaki ve ülkücülüğüne kefil olabileceğimiz ülküdaşımıza göre ve daha da önemlisi, yıllardır hasımlarımız olan fikri muarızlarımıza göre...
Artık; yatmışlığın, kaçmış-kovalamışlığın, duygu simsarlığının, firarlığın, sürgünlüğün edebiyatının yapılacağı günlerde değiliz!...Kim ne gördüyse, kim ne çektiyse Allah(c.c.) nasip ettiği için ve Allah Rızası için yaşadı yaşadıklarını...
O yaşananların karşılığı da geldiğimiz halimizdir!...Geldiğimiz halimiz, tarifimi lütfen altını çizerek okuyalım...Günümüzde, halimizde başarılıysak ta, başarısızsak ta sebebimiz kendimiziz!...Biz, kimseden çekmedik kendimizden çektiğimiz kadar!...
Bu şikayetlenmem, aynı zamanda hareketin ne kadar doğru bir hareket olduğunun da ispatıdır!...Kaynatılmadan sütün kaymağı alınmaz...Ülkücü Hareket; kaymağını tesbit etmek için yeniden kaynamaya başlayacaktır!...Olağan kongre süreci başlamıştır...Sırasıyla; ilçelerde sonra illerde kongreler yapılacak, yöneticiler seçilecek ve o seçilmiş Ülkücüler tarafından da 'Büyük Kongre' gerçekleştirilecektir...
Bu; bütün Ülkücülerin, kendi kendilerini tabi tutacakları sınavın da başlangıcıdır..."Neye göre, kime göre Ülkücü?" sorularına, cevap vermiştik...
"Ne kadar Ülkücü?" ; bu sorunun cevabı, zor işte!...
Aslında en kolay cevaplanması gereken soru da bu!...Çünkü sorunun cevabı, kendimizde...Ne kadar Ülkücü olduğumuzu, en doğru olarak kendimiz bilmekteyiz...Her kesin, her ülkücünün; kendine göre, ne kadar ülkücü olduğunu tesbit edebilmek için bazı kıstasları olacaktır elbette!... İzniniz varsa; bana göre, bir ülkücünün ne kadar ülkücü olduğunu tesbitte kolaylık sağlayacak bir ölçü getireyim!...Ülkücü; kendi kendine, "Bu güne kadar Dava'ya kaç kişi kattım?" sorusunu, mutlaka ama mutlaka sormalıdır...Ülkücü, Dava'ya kattığı Dava'ya kazandırdığı adam sayısı kadar Ülkücüdür!...
Yoksa geçmişte çekilenler, yatılanlar, kaçıp kovalamalar,sürgünler, kaybedilen ikballer belki bu günlerin bedeli sayılabilir ama asla Ülkücülüğün tesbit kıstası değildir. Olmamalıdır. Olamaz da !...
Başımıza gelenler, yaşadıklarımız; bu günlerimizin peşin ödenmiş bedelleri olarak Allah(c.c.)'ın bizlere nasibidir...
Bunları neden söyledim, neden yazdım?!...Kongre sürecine girdik ya...Şimdi,-ne hikmetse- hep kendi ağızlarından anlatılan geçmiş hikayeleri dinlemeye başlayacağız!...-Her halde yaşım gereği olsa gerek- yıllardır aynı hikayeleri, farklı ağızlardan dinlemekten bana gına geldi!...Yaşadıklarına, çektiklerine şahit olduğumuz Ülküdaşlarımızın; "dünlerine şahit, bu günlerine kefalet" anlayışımızdan asla vaz geçemeyiz....Ama; duygu sömürücülerine de kulaklarımızı kapatmak zorundayız...Provokatörlere karşı, uyanık olmak zorundayız...Herkes; Dava'sına kazandırdığı adam sayısı kadar Ülkücü olduğunu kabullenerek, ülkücülüğünü artırmak üzere yeni insanlar kazanmak için mücadeleye devam etmek zorundadır...
Herkesin; kapısının önünü süpürme zamanıdır!...
Kendi kapısı pislik içindeyken, hiç kimsenin başkasının kapısını gözetlemek ve tenkit etmek hakkı yoktur!...Olmamalıdır!...Kapısının önünde temizlik işlemini tamamlayan,önce kendisiyle sonra da en yakınındaki ülküdaşıyla barışmayı başarmış Ülkücülerin, bir araya gelme günlerinin adı "Kongre"dir, "Olağan Kongre"dir...
Hadi Ülküdaşlarım!...
Hadi Ülkü Devleri, görev başına!...
Dava'ya adam kazanma ve kazandırma seferimiz hala devam ediyor...Hadi Dava Adamları, sefere!... Önce kapımızın önünü süpürmeyle başlayalım artık...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH...
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: