Pazartesi, Ekim 30, 2006

MUKAYESEDE FERASET FARKI...

Günlerdir internet sitelerinde ve bazı borazanlık yapan kalemlerin köşelerinde; MHP Genel Başkanlığına aday olacağını açıklayan Prof.Dr.Ümit Özdağ'la ilgili güya bilgiler verilmeye çalışılırken, edep dışı söylemlerle karşılaşmaya başladık!...
Ülkücü camianın ve MHP kadrolarının müktesebatı ve edebiyle övünerek büyüdük ve yaşlandık oysa!...
Prof.Dr.Ümit Özdağ Bey'e güya saldırılırken, rahmetli Babaları Muzaffer Özdağ Bey'den bahislere şahit olduk!... Bu kalemlere demek isteriz ki:
MHP'de "Türkeşsiz Türk Milliyetçiliği" operasyonlarını, keşke rahmetli Dündar Taşer Ağamız'dan dinleyenlerden olsaydınız. Ama aynı dönemi yaşamış ve hamdolsun hayatta olan Yılma Durak Bey'den dinlemeyi keşke bir deneseniz...Duyduklarınızla hayretten hayrete düşeceğinizden eminim.
Yakın geçmişimizde "Milliyetçi Çizgi" diye bir gazete vardı ki ben fakır de bilmeden bir kaç yazı yazmıştım. Şu anki Genel başkanımız'ın koordinesinde ve Şefkat Çetin'in yönetiminde bir gazete idi ve tek amacı, "Türkeş'siz MHP" idi...
Yağmurlar yağdımı yarıklar çabuk kapanıyor maalesef!...
Bizler yani Ülkücüler, yani başladığı günden bu güne kadar Hareketin içinde olan ve olmaya kararlı Ülkücüler neler-neler yaşadık!...
"Kol kırılır yen içinde" mantığıyla sadece işleri zamana havale ederek susarak seyrettik...
Başbuğumuz Rahmetli'nin kimler hakkında kimler vasıtasıyla kimlere mektuplar yazdığını da bilmekteyiz. Günü geldiğinde elbette o mektubu ve mektubun muhataplarını, bütün Ülküdaşlarımıza duyuracağız ama şimdi basına malzeme olmasından -bütün adına- endişe duyduğumuz için kongre gününü beklemekteyiz...
MHP'de Olağan Kongre Süreci, Genel Başkanımızın buyruğuyla başlatılmış ve kendini Genel başkanlığa layık gören Ülküdaşlarımız da bu göreve aday olduklarını açıklamışlardır...
Bu bir hizmet yarışıdır!... Yarışanları, kendi müktesebatlarıyla yarıştırmak ve mukayese etmek insafın ve aklın gereğidir.
Prof.Dr.Ümit Özdağ'ı; rahmetli Babasından hareketle tenkit te elbette bir yoldur ama cahilanedir beni bağışlayın!...
Rahmetli Muzaffer Özdağ'ın 14'lerden olduğunu bilmeyen mi var? Başbuğumuz'un yakın mesai arkadaşı olduğunu, bilmeyen mi var? Rahmetli Başbuğumuzla aralarındaki fikri mülahazaları bilmeyen mi var?...
Eğer babalardan dolayı mukayeseye başlarsak; ya birileri de çıkarak "Hiç değilse onun babası CHP'li değildi." derse ne dersiniz?...
Rahmetli Başbuğumuz'un kendi el yazısıyla ve mevcut Genel Başkanımız'ın adını vererek bir uyarısından bahsederlerse ne dersiniz?..
Ayıptır, yazıktır yapmayın, yapmayalım!...
Ülkücüleri; zorla birilerine ram etmeye çalışmayın!...Her ülkücü otomatikman MHP'lidir diye buyuran Başbuğumuz'un kemiklerini sızlatmayın...
İnternet sitelerine; "Ne Türkeş çizgisi kardeşim?!.. Türkeş öldü! Artık Hareketin lideri Devlet Bahçeli ve Bahçeli çizgisi var." diye yorumlar düşenleri, atladığınızı sakın söylemeyesiniz!...
Sayın Bahçeli'nin; Adana 3. sıradan adaylığı döneminde, bir başka bölgeden aday olan bir Ülküdaşımızı telefonla arayarak; "Çalışmayalım. MHP'yi barajda boğarak Türkeş'in aklını başına getirelim." dediğini de duyduğumuzu, bildiğimizi ve bu telefona muhatap Ülküdaşımızın da hamdolsun hayatta olduğunu hatırlatırız...
Bu, hizmet ve hizmette liyakat yarışına varız çünkü mantıklıdır. Kimin daha liyakatli Ülkücü olduğu, kimin daha faydalı olabileceği şeklindeki yarıştırma ve mukayeseye elbette varız... Ama Babalarla yapılacak mukayesede hem akıl aranmaz hemde biraz insafsızlık olur gibime gelmektedir!...Mevcut Genel Başkanımız'a haksızlık olur!...
Bizler, yani Ülkücüler; "Neden tahkim Yasalarında imzamız var? neden Uyum yasalarında milletin geleceğinde veballiyiz? Apo alçağını idamdan kurtarırken neden Ülküdaşlarımızı cezaevinden çıkaramadık? Ülkücüler adına Ecevitlere kafa tutan Ali Güngör'ü neden ihraç ettik? Koalisyonu bozarak ana muhalefet olarak hesap sormak varken neden erken seçim dedik ve seçim arefesinde neden yüzlerce teşkilatımızı feshettik? " ve benzeri soruları sormak düşüncesindeyiz...
Belki bu sorularımızın makul cevapları vardır!...
Varsa bilmek istiyor ve birinci ağızdan cevaplanmasını istiyoruz. Bu isteklerimizle; Prof.Dr.Ümit Özdağ'ın Babaları, Başbuğumuz'un 14'ler adıyla meşhur arkadaşlarından rahmetli Muzaffer Özdağ'la, CHP'li olduğunu bildiğimiz Sn.Genel Başkanımızın rahmetli Babalarını mukayesenin ne alakası vardır?!...
Anlayamadık!...Anlayamıyoruz!...Anlayamayacağız...
Taraftarlıkla Ülküdaşlık arasındaki fark; bu mukayeselerdeki feraset farkı kadar açıktır...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...

Hiç yorum yok: