Salı, Şubat 06, 2007

"KADİR HOCA" DA...

Türk Siyasetinde olumlu bir şeyler oluyor.
Ve bu olanlardan, bu gelişmelerden duyarlı her Türk gibi ben de mutlu oluyorum.
"Siyaseti, tutarlı yalan söyleme sanatı şeklindeki tariften kurtarmamız lazım." diye siyaset hakkındaki düşüncelerini açıklayan, BBP Genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun "Büyük Birlik" davetine icabetlerin olduğunu ve hemen her gün kanaat önderi kişiliklerin BBP'ye katıldıklarını duyuyorum.
Daha katılacakların da adları, artık saklanmadan söyleniyor.
BBP'ye katılacağını duyduğum bir kanaat önderinin, ben de yaşattığı heyecanı herkesle paylaşmak istedim. Bu katılım; çok doğru, çok zamanında ve çok Türkçe bir davranış olduğu için bendenizi heyecanlandırdı.
Rahmetli Alparslan Türkeş'in 26.7.1983 tarihli, kendi el yazısıyla, cezaevinden gönderdiği ve sanırım sağır sultanın da duyduğu bir mektubunda; "Abdulkadir Erdil de temiz ve ihlaslı bir anadolu Türkmenidir. Avşardır, benim aşiretimden, boyumdandır. Denenmiş, fedakar bir kimsedir." şeklinde sitayişle tarif ettiği bir kanaat önderinin de Büyük Birlik davetine icabet edeceğini duydum.
Kendilerine sorduğumda yalanlanmadı.
Ve çok ama çok heyecanlandım. Alparslan Türkeş gibi sağlığında dünya ansiklopedilerine 'komiteci' tarifiyle girmeyi başarmış bir kişinin; el yazısıyla tarihi bir vesika niteliğinde bir şeyler bırakmasını, asla tesadüf diye yorumlamayacaklardanım...
Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş tarafından böylesine denenmiş ve güvenilir diye tarif edilen bir Türkeş Dostu'nun, Büyük Birlik Çağrısı'na katılmasını da iki tarafından da okuyorum.
Bir Alparslan Türkeş Dostu'nun, bu davete katılmasının, Ülkücüler ve Türkler arasında ziyadesiyle bir müspet dalgalanma yaratacağından asla şüphem yok...
Bu daveti yapan, yapma feraset ve sadakatini ve vefasını gösteren Musin Yazıcıoğlu'na da; bu daveti reddetmeyerek heyecan ve iştiyakla kabul eden "Kadir Hoca"ya da heyecanlı Türk Milliyetçileri olarak, teşekkürler ederiz.
Geçmişte siyaset yapmış, sonra BBP'ye gelmiş kişiler hakkında; terk ettikleri cenahtan bir şeyler söyleniyor daha söylenecektir de!... Bu söylenenler; eldeki kıymetlere iltifat edemedikleri için kaçtıktan sonra dövünen acemi avcı hezeyanlarındandır!...
Yine de siyasetin tarifini hatırlayarak bu saldırıları mazur görmek istiyorum! Ama önce bu 'terk eden' dediklerine, "siyasi" diye saldıranların da siyasi olduklarını hatırlatmak isterim. Sonra da Ülkücü hareket'in "Kadir Hoca"sı diye bilinen bu 70 yaşındaki Türkmen Beyi'nin katılımını nasıl yorumlayacaklar diye merak bile etmem!...
Doğru zamanda, doğru zeminde, doğru safta, doğruca yer almak kadar heyecan verici bir şey olabilir mi? Millet olarak zorda, devlet olarak darda olduğumuz bu günlerde, millete heyecan verecek bir harekete elbette iltifat edilecektir. "Kadir Hoca" gibi kaliteli ve kalifiye bir Türkmen Beyi'nin, BBP'ye katılmasıyla da herkes, -sanırım- duvardaki tuğlasını istemeye başlayacaktır.
Mesela bendeniz, hayatının tamamını MHP propogandisti olarak geçirmiş ve son bir yılında elinden en sevdiği oyuncağı alınmış yaramaz çocuk gibi dolaşan ben, duvardaki tuğlamı istemeye başladım bile!...
Örülü duvardan tuğla istenmezmiş!.. Duvar benim değilse, bizim değilse duvardan bana ne, duvar sahibinden bana ne? Ben artık tuğlamı istiyorum!... Vermem derlerse de söke sökeeee alırım.
Bana bu cesareti; siyasette hiç lekelenmemiş, seven-sevmeyen herkesin "Kadir Hocası" olan Abdulkadir Erdil'in, BBP'ye katılımı verdi...
Başbuğ'un övgüsüne mazhar olmuş bir Türkmen Beyi olarak, MHP Genel Başkanlığı'na adaylığını açıkladığı, canlı televizyon programının basılmasıyla incitilmek istenen bir Ülkücü Yürek'in, duvardaki tuğlasını istemesinden doğal ne olabilir ki? Ve ben artık niye tuğlamı istemeyeyim ki?...
Önümüzdeki günlerde olduğunu duyduğum; "Kadir Hoca" ve arkadaşlarının katılım törenlerini, heyecan ve iştiyakla beklemekteyim...
Duyan her duyarlı Türkün de aynı heryecanla bekleyeceğinden de eminim...
Ülke genelindeki kanaat önderi Ülkücülere, Dava'nın Aysbergleri'ne yönelen ve yoğunlaşan Muhsin Yazıcıoğlu'nun da çok doğru bir hareket yapmakta olduğunu görmek te, ayrıca heyecan veriyor herkese...
Hiç bir Ülküdaşını, hiç bir yer ve ortamda unutmamış, vefalı Muhsin Yazıcıoğlu'nu; hiç bir Ülküdaşının da yalnız bırakmayacağını, davete koşarak geleceklerini, hep beraber izleyeceğiz...
Hareket; güzel bir hareket ve zamanı da çok doğru. Gerisi Rabbim'in himmetine ve Yüce Türk Milleti'nin ferasetine kalmıştır.
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: