Cuma, Şubat 16, 2007

YUNUS İLE HASBİHAL...

Esirgeyen ve bağışlayan Allah(c.c.)'ın adıyla...

"Dört Kitabın tamamın
Okudum ezber ettim
Aşk'a gelince gördüm
Bir uzun hece imiş."
Aşk'ı böylesine aşıkça; böylesine mertçe, böylesine Türkçe söyleyen Allah Dostu, Allah(c.c.) senin dostun olsun...
Günümüzden yaklaşık bin sene önce; mes'eleye, mes'elesine sahip çıkarken gücünün kaynağını, çok doğru seçmiş Yunus;
Türk'ün tevekkülünün, Türk'ün tefekkürünün adı olmuş, adı olmayı başarmışlardan biri olmayı başarmış Yunus;
Türk'ün Yavuzca öfkesinin tezatı, tevazusunun simgesi olmuş, simgesi olmayı başarmış Yunus;
"Cumhurbaşkanından genelev kadınına kadar insanımızın mes'elesi, mes'elemizdir." diyebilen Rahmetli Başbuğum'a mihmandarlık eden Yunus;
Sana benzemeğe çalışırken yalnız bırakılanları, anlaşılamayanları; kendi başını kaşımaktan acizken başını kaşıyanlara karşı koyanlara karşı, yalnız kalanları yalnız bırakan Yunus;
Seninle yeniden ünsiyete başlamadan, sana şikayetlerimi sıralamaya başlamadan, becerebildiğim kadarıyla günümüz hallerini, sana arz edeyim istedim!...
Bağışlamayla cezalandıracağın bu şikayetlendiklerimi, ben de senden başkasına şikayet etmeğe kıyamam!...
Yesevi Dergahı, Taptuk Ocağı ile eş tuttuğumuz Ocaklarımız'da, yaptıranları tarafından bir kere bile kullanılmayan mescitler var!...
"Zulüm Azrail olsa, hep hakkı tutacağız." diye kartvizit bastırarak; zulümle-zalimle Azraili eş değer, emsal görebilecek kadar cahillerimiz ve bu cehalet mensuplarının, zulme ortaklıkları var!...
Devşirme hukukun haksız hakkı karşısında, Hakk'ın Hukuku'nu savunanlara karşı sayıları epeyceye varan 'Hukukun Hakkı'nı savunur görünen hukuk akbabaları var!...
Aşk'ın senin tarifinle sunulduğu yerlerde "Yaratan'ın hatırına" hoş görülmesi gerekenlere ezalar var, cezalar var!...
Vuslata ermek için işbirliğinde olması gereken akılla, gönül arasında kıyasıya savaşlar var!...
Şikayet edilmesi gerekenlerin, şikayet edilmesi gereken yerlerde, menfaatsiz selam almayan Fuzuli hasımları var!...
"Hiç bir Kitab ehlini hakir görmeziz haşa
Çün din tamam olduğunda başlar muhabbet." diyerek Kelimetullah'a tercüman olmuş senin inadına, inananları birbirine hasımlaştırarak cemaatçi geçinen, din tahribatçıları var!...
Kaynağının Kur'an olduğuna inandığım demokrasi adına kendi partisine oy vermeyenleri gayr-ı müslimlikle itham edebilecek kadar pazarlamacı, din tacirleri var!...
" Sen kendini bilmezsin
Bu nice okumaktır." diyen senin inadına; okumuşlardan, prof.laşmışlardan insanın yaşama hakkına müdahele edenler, düşünce haklarına tecavüz edenler, örtünüp örtünmemeyi devlet politikası yapmak isteyen demokrasi ucubeleri var!...
Devlet-i Ebed Müddet inancı sahibi bir milleti; inancıyla uğraşarak devletiyle çatıştırmak isteyen uzaktan kumandalı, devlet-millet hainleri var!...
Modernleşmek adına, ilericilik adına ortaçağ engizisyon mahkemelerinin uygulamalarına dönmek isteyen bağnazlar, devrim yobazları var!...
Söylemlerine Allah(c.c.) adıyla başlayıp şeytanın emriyle hareket ederek inananları, Allah adıyla kandırmaya çalışanlar var!..
Adlarını "Adil Düzenciler" koyan ve her gün bir fikri gömlek değişmeyi, tekamül diye adlandıran ve beyt-ül mal'dan trilyonları çalan "doğru hırsız(!)lar" var!...
İlm-i Siyaset'in fikir babalarından olan Yunus; ilm-i siyaset adına Kur'an'ı, dini siyasi malzeme olarak kullananlar var!...
İbadette gösterişin haram kılındığı Dinimiz'in arkasına saklanarak, oy uğruna veya ikbal peşinde küçülerek Cuma Namazları'na koşarak gidenler; on beş kişiyle abdest alanlar var!...
Yalancılıklarıyla milleti kandırmayı maharet sayan ve yalancılıklarından dolayı alkışlanan yalancılar var!...
Daha ne yalanlar, ne talanlar var bir bilsen Yunus!...
Bir bilsen!...
Ve becerebilsen zor kaçtığın dünyaya bir daha gelebilsen!...
Allah Dostları'nın, sevenlerinin çektikleri sıkıntıları görerek utancından bir daha, bir daha ölebilsen!...
Zaten sormazsın, soramazsın da keşke ne sen sorsaaaan, ne de ben söylesem Yunus!...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: