Perşembe, Kasım 09, 2006

ŞİKAYETİM VAR !...

Şikayetim var!...
Bu gün sadece "Ülkücü İrade"ye, Ülkücü Delegasyona seslenerek şikayetimi arz edeceğim!...Bir Ülküdaşım'ı; Ülküdaşlarıma şikayet edeceğim!...
Çünkü başka hiç bir yere şikayet etme şansımız ve teamülümüz yok!...
Şikayet edeceğim Ülküdaşımı, Recep tayyip Erdoğan'a şikayet edemem. Daha dün vefat eden -Allah(c.c.) taksiratını affetsin- Bülent Ecevit'e de şikayet edemezdim!.. Bu Ülküdaşımın, başka siyasi partililerle dedikodusunu bile edemem, öylesine bir gönül yasağımız var edebimizden!...
Ama meşru zamanda, meşru zeminde bu Ülküdaşımı; Ülküdaşlarıma, "Ülkücü İrade"ye, MHP Üst Kurul Delegelerine şikayet edebilirim diye düşünüyorum...
Ülküdaşlarım; şikayetim var!...
PKK'lılara bilgisayar ve internetten, Bayrağımız'a saldıranlara internet ve bilgisayardan, mukaddeslerimize, Hz.Peygamberimiz(s.a.v)'e saldıranlara bilgisayar ve internetten, vatanımızı göz göre göre satanlara yine aynı teknolojik araçlarla saldırtılan Ülküdaşlarımız; bize silahla, baltayla, döner bıçağı ve taşla saldırtılıyorlar!...
Şikayetim var Ülküdaşlarım!...
Sizler; hem bizlerin Ülküdaşlarımız, hem de Genel Başkanımız'ı seçecek güçsünüz!... Bu sebeple sizden başka şikayet mercii tanımıyorum!...
Yakın geçmişteki yazılarımdan hatırlar ve hakkımı teslim edersiniz ki; "Tenkit Ederken Tahrip Edenler"e, zamanı ve zemini değilken Genel Başkanımız hakkında "Yaygın Basın" ve medyada konuşanlara hep sert tepkiler vermiştim...
Çünkü düğün değildi, bayram değildi. Ne olağanüstü ne de olağan bir kongre söz konusu bile değildi ve bu "Tahrip Edenler" konuşuyorlardı. İnciniyordum tepki veriyordum!...
Çok gariptir veya bendenizin garibime gider ki bu "Tahrip Edenler"e de bilgisayar ve internetle cevap veriliyor veya saldırılıyordu!...
Genel başkanımız'ın Olağan Kongre Sürecini başlatmasıyla birlikte Ülkücü Hareket'e de beklenen hareket geldi...
Meşru zamanda, meşru zeminde kendini, müktesebatını yeterli gören Ülküdaşlarımız aday olacaklarını açıkladılar. Ne olduysa bu açıklamalardan sonra oldu!...
Bir adaylık açıklamak istayen Ülküdaşımızın canlı yayında -stüdyo basılarak- konuşması engellendi!...Bir başka adaylık açıklamak isteyen Ülküdaşımız'a Prof.Dr.Ümit Özdağ'a hem hukuken, hem ahlaken hem de Sayın Genel Başkanımız'ın; "Ülkücüler sokağa inmeyecektir. Ülkücüleri sokağa indirmek isteyenler önce kendi çocuklarını sokağa indirmelidir." buyruğuna rağmen; sanki Genel Başkanı yalancılaştırmak istercesine Prof.Dr. Ümit Özdağ'a silahlı, baltalı, döner bıçaklı, taşlı Ülkücüler saldırtılıyorlar!...Ve bu Ülkücülerin içinde Sn.Genel Başkan'ın çocukları da yok!...
"Ülkücü İrade"yi temsil eden Ülküdaşlarım, şikayetim var!...
Tuğrul Türkeş Bey'in Vekaleten genel başkanlığındaki, Başbuğumuzdan sonra ilk olağanüstü kongre sürecindeki davranışını hatırlıyor ve özlüyorum... Bütün adaylara, Genel Merkez Binamızda oda tahsis ettirerek çalışmalarını oradan yapmalarına izin verdiğini hatırlıyorum!...
Şimdi Prof.Dr.Ümit Özdağ'a ve ona destek veren bizlere yapılanlarla Tuğrul Türkeş'in kendinden emin, Ülkücü davranışını mukayese edince sadece içim yanıyor, ağlıyor ve Sn.Devlet Bahçeli'yi sizlere şikayet hakkımı kullanıyorum!...
Bizzat görüştüğüm il başkanlarından bazıları, "Ümit Özdağ'ı salona sokmayacağız." diyorlar!...
Ne kadar ülkücü bir davranıştır?
Ne kadar kendinden eminlerin davranışıdır?..
Ne yapılmak isteniyor?..
Ülkücüye hangi tarif reva görülüyor?...
Karar mercii sizlersiniz.Ellerinizi vicdanınıza koyarak Ülkücünün Ülkücüye reva gördüğü bu Bizans işkencelerini yargılayacağınıza da eminim...
Önce Allah(c.c.)'tan sonra da sizden başka ne şikayet edebileceğimiz bir merci ne de güvencemiz var...Bizler asla Genel merkezciler ve "Yol Arkadaşları" gibi hukuka Ülküdaşımızı ihbar da edemeyiz!...
Gerisi size ve vicdanlarınıza kalmıştır. Allah(c.c.), sonumuzu hayretsin inşallah...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: