Perşembe, Kasım 30, 2006

"SENİ BENDEN SORANLARA NE DEYİM?"

"Bu memleket,dünyanın beklemediği aslabir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu.Bu sahne en aşağı yedi bin senelik bir Türk Beşiği'dir. Beşik, tabiatın rüzgarlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk; tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu. Sonra onlara alıştı. Onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu; tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu. Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir." M.Kemal ATATÜRK

Yukarıdaki, hamasi ama muhteşem tarifi çok bilerek aldım.
Yaygın Basın'ın ağız birliği ile "Bahçeli MHP'nin Bahçevanı"na methiyeler dizerken; "Devlet Bahçeli, MHP'yi şövenist milliyetçilikten Atatürk Milliyetçiliğine çekti." şeklindeki söylemlerine cevaben hatırlatmak istedim.
Daha önceki yazılarımızda ve sohbetlerimizde; "Her kongrede Ülkücü İrade tecelli eder. Bizler de Ülkücü İrade'ye boyun eğerek çıkan karara saygılı oluruz." demiştik.
Şimdi de bizden aynı davranışı bekleyenlerin olduğundan eminim. Ama bu kongrede Ülkücü İrade tecelli ettirilmemiştir.
Üye olarak yok sayılan ama nedense daha sonra kesin ihraç kararıyla parti disiplinine havale edilen bir Genel Başkan Adayı'nın konuşmasına, 'Ülkücü İrade'ye şikayetlerini yapmasına dahi izin verilmedi.
Yani MHP'de kongre falan yapılmadı!... Kongrecilik oynandı!... MYK Listelerine 200'den fazla boş oy verildiği söylenip durmakta!... Oysa daha fazla olabileceğini umuyorum!... Sayımların bile gizli yapıldığı; tek aday ve tek listeyle oynana kongre gösterisi, sadece seyircisiz bir şov tariflidir...
Yarın "Sağcıyım" diyen hangi parti kongre yapsa; Devlet Bahçeli'nin yaptığı konuşmadan çok daha milliyetçilik kapsamlı bir konuşma yapar. Ve okuduğu paragrafı da asla tekrar okumaz!...
Bu kongre; hiç bir Ülkücünün ve milletin asla içine sinmemiştir. Ülkücüler; pejmürdeliğe, siyaseten adressizliğe mahkum edilmişlerdir...
Bizler; "İnadına MHP" diyen Ülkücüler olarak, millete ifade vermekte sıkıntı yaşamaktayız...
"Bahçeli MHP"nin rakipsiz Genel başkanı; artık millete verilecek ifadenin ve yapılması gereken propogandanın da çerçevesini belirtmeli değil midir?...
"Seni benden soranlara ne deyim?" şeklindeki arabesk şarkı; Ülkücülerin nerdeyse marşları olacak!...
Sayın Genel Başkanım ve çok Sayın Yol Arkadaşları; "Sizi bizden sorarlarsa ne diyelim?" Allah aşkına bize de kulak verin ve Allah aşkına bize de döküman verin!...
"Milliyetçi-Demokrat Türkiye" parolasıyla tek başına iktidar seferine çıkan MHP'ye bizler, ne diyerek katkı sağlayalım?...
TANRI TÜRKÜ KORUSUN
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: