Salı, Haziran 14, 2005

ANLAYAMADIM!...

Yine memleketimde birileri, yapacaklarını kamufle etmek için senaryolara üretmeye başladılar sanki!...
Önümüzdeki günlerde Abant Platformcuları, Dinler Arası Diyalogcular; tefekkür şehri Erzurum'da toplanacaklar!...
Erzurum'un bu toplantıya bigane kalamayacağını, bizler kadar onlar da bildiklerinden gündem değiştirerek butoplantıyı kamufle etmeye çalışıyorlar gibime geldi!...
Beni ve benim gibi düşünenleri, böylesine acze düşüren gücü; -adı ne olursa olsun- sevmiyorum, sevmediğim gibi de şiddetle kınıyorum!...
Seçim Yasaları ve Siyasi Partiler Yasası gereği; aday adayı yoklamalarında genel merkezlerin dayatmalarıyla "Kötünün İyisi"ne mecbur ediliyoruz!...
Sonra seçim sandıklarında "Kötünün İyileri" arasından bir daha "Kötünün İyilerinin İyisi"ne mahkum ediliyoruz!...
Sistem gereği bütün partilerde aynısı olan bir uygulamayla; genel merkezlerin atadığı ve adına irade denilen "asker delegeler" vasıtasıyla ve değiştirilmesi neredeyse imkansız olan genel başkanlarımız seçiliyor!...
Sonra genel başkanların talimatları doğrultusunda yine "asker delege"lerin irade(!)leriyle millet vekili adaylarımız belirleniyor!...
Adaylarımız da belirlendikten sonra ister fanatik partizanlığımızdan deyin, ister çaresizliğimizden deyin; asker delegelerin önümüze zorla koyduğu adamları seçiyoruz!...
Seçilinceye kadar vekil; seçildikten sonra asıldan daha hükümran olan seçilmişler yüzünden de imkansızlara mecbur ediliyoruz!...
Mesela ben; ne Ecevit'e ne de Mesut Yılmaz'a oy vermemiş bir seçmenim...Benim gibi milyonlarca da bu ikiliye oy vermemiş vatandaşımız vardır elbette...
Ben ve benim gibilerin oylarımızla yetki vermediğimiz, seçmediğimiz parti genel başkanlarından Ecevit'in yönlendirmesi, Yılmaz ve Bahçelinin desteklemesiyle göreve getirilmiş (seçilmiş demiyorum) Sn.Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanlığı'na mecburum...
Ben ve benim gibilerin; böyle seçim adıyla yapılan dayatmalara itirazımız var...
Allah'tan Sn.Sezer'in eski solcuları ve teröristleri affetmesinin haricinde beni fazla rahatsız eden uygulamaları yok!...
Hatta son zamanlarda hiç sevemediğim, laçkalaşmış sistemin savunuculuğunda Sn.Cumhurbaşkanım'la müştereğimiz bile var!...
Daha Cumhurbaşkanının görev süresinin bitmesine iki yıl varken, gününden çok evvel yeni Cumhurbaşkanı seçimleri senaryoları yazılmaya başlandı!...
Gününden çok evvel gündeme getirilen bu seçimle, bir şeylerin kamufle edilmeye çalışıldığından şüpheleniyorum!...
Aklıma ilk gelende Dinler Arası Diyalog'cuların Erzurum'da yapmayı planladıkları toplantı oldu!...
Bunu bir komplo teorisi sayarak gerçekten Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin varlığını, gününün geldiğini düşünürsek;
TBMM'de iki parti var. AKP ve CHP...
İkisinin son seçimlerde aldıkları oyun toplamı, %50'ye tekabül etmiyor!...
Ama AKP, sistemin lütufkarlığından meclisin %70'ine sahip!...
Yani yarın seçim yapılsa yeni Cumhurbaşkanı, AKP'li olacak!...Dağılmaya bahane arayan deprem çadırından bir de Cumhurbaşkanı çıkacak!...
Allahınızı severseniz yapmayın!...
Seçmenin, vatandaşın, milletin en az %60'ı AKP'li değil...AKP'nin karşısında olan bu çoğunluğa rağmen; millet nazarındaki itibarını kaybetmiş, kredisini sonuna kadar tüketmiş AKP'den, Meclisteki izafi çoğunluğunuza güvenerek Cumhurbaşkanı çıkaramazsınız!...
Millete saygı denen, teamül denilen bir şeylerin olması gerek!...
Millete kulak verilmesi lazım!...
Abdulhak Hamit'in dediği gibi; "Bu millet, söylemez söylenir.."
Millet değil söylenmeğe, homurdanmaya başladı...
Millet; ne yeniden ikinci bir Sezer'e razı; ne de Sezer'in tamamen zıddı bir Milli Görüşçüye razı!...
Bütün AKP'lilerin bu hassas konuya dikkatlerini çekmek isterim;
Millet olarak sabırsızlıkla önümüze getirilecek seçim sandığını beklemekteyiz...
Her geçen gün biraz daha irtifa kaybederken; her geçen gün milletin tanıdığı krediyi tüketirken AKP'nin seçeceği Cumhurbaşkanı'na millet itiraz eder!...
Aklım, son günlerde karmakarışık!
Ya Cumhurbaşkanlığı seçimini gününden evvel gündem maddesi ederek Abant Platformu katılımcılarının Erzurum Toplantısı kamufle edilmek isteniyor ya da bu millete Aziz Nesin'in tarifiyle bakılıyor!...
Herkes "İstemem yan cebime koy!.." edalarında!...
Seçmenin, milletin, bizim ne diyeceğimizi merak eden bile yok!...
AKP yeniden milletten güvenoyu almadan, ister erken, ister zamanında yeniden bir seçim yaşamadan, mevcut sayısına güvenerek millete Cumhurbaşkanı dayatması yapmamalı!...
Mezhepler, tarikatlar, cemaatlar arasında dinimizi kaybettik!
Hortumcunun, hayalicinin, batık bankacının ve mafyanın arasında ticaretimizi kaybettik!...
Her biri kendi içinde 60 parçalı, altmış partimizin arasında siyasetimizi kaybettik!Tarihin her döneminde dünyaya örneklik eden ahlakımızda çöküntü var!...
Bu kadar olumsuzlukla uyutulduğu zannedilen milletin; siyasilerimizce 20 yıl sonrasının cumhurbaşkanına zemin hazırladıklarını, anlamadığını mı sanıyorsunuz?
Süresinin dolmasına iki yıl varken; Cumhurbaşkanlığı makamının siyasi malzeme yapılmasına itirazımız var!..
Süresinin dolmasına iki yıl varken konu edilerek Cumhurbaşkanlığı ile kamufle edilmek istenilen Erzurum'daki Dinler arası Diyalogcular'ın, bu hayali seçim gündemiyle yapacakları toplantıyı kamufle etmelerine de itirazımız var!...
Moskova'da bütün dinlerin büyükleri(!) nin bir araya geldiğini duyduğumuz peşine de toplantılarını, İslami Tefekkür Şehri olan Erzurum'da yapmaya hazırlanan diyalogcuları da şiddetle kınıyoruz...
Bu arada; bir araya gelen Din Uluları'nın arasındaki İslam Büyüklerini de çok merak ediyoruz!...
"Allah'tan başka ilah yoktur.Muhammed'in de O'nun kulu ve resulu olduğuna şehadet ederim." diye şehadet getiren bizim adımıza; Allah'ın yasaklamasına rağmen diyalog başlatıp dostluk kurmak isteyenleri de tel'in ediyoruz!...
Bu kamuflajcı, diyalogculara; "Can sizin Cehennem Allah'ın.." diyerek uyarı da bulunmuştuk...Bilinmeli ki "Allah(c.c.)ın rızası için daha fazlasına da hazırız...
TEVEKKELTÜ TAALALLAH...
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@mynet.com
tokkali_53@yahoo.com

Hiç yorum yok: