Perşembe, Aralık 22, 2005

ARZ-I HALİMDİR !...

Değerli Grup Müdavimleri, Kıymetli Grup Yöneticileri;
- izinsiz- gruba düşen yazılardan adreslerini alarak rahatsız ettiğim Kıymeti İnsanlar;
Bu yaşadığımı, rüyamda görseydim -inanın- inanmazdım!...
Yaklaşık beş yıldır, Erzurum'la ilgili ulaşabildiğim grupların müdavimiyim. Kalemim de yaklaşık 25 yıldır elimde!...
Elbette kendimi methetmek gibi bir abesle istigal etmeyeceğim...
Ama yıllardır, bu fakırin kalemine ihtiram gösteren Gönül Dostlarım hamdolsun ki varlar !...
Ben, bir Erzurumlu değilim. Ama hayatım boyunca -ki yaşım 55'e dayandı- benim Erzurum ve Erzurumluları sevdiğimin milyonda biri kadar Erzurum ve Erzurumluları seven bir Erzurumlu ile de tanışmadım...Erzurum'un eniştesiyim, Erzurum çocuklarımın dayıları...
Başka bir şeydir erzurum'u sevmek. Ve bu sevgi sadece yaşanır, anlatılması mümkün müdür bilmem...
Erzurum gibi; milli ve manevi değerlerin, -dünyaya inat- korunduğu bir ilim şehrinin adına gruplar, elbette olacaktı ve oldu...
Bu gruplara neler yazıldı, neler!...
Erzurum değerlerine saldırıldı, manevi ve milli değerlere saldırıldı !...
Lisan-ı münasiple yazılanların tamamına yakınına, düşüncedir ve açıklanmalıdır diyerek tahammül göstermekten öte ciddiye alarak cevaplar vermeye çalıştım ve bu yürek ve hoşgörünün sahibi kalemleri de grubumuzda tanımakla müftehirim...
Fikri münazalarda ne kadar tahammüllü, kişisel münakaşalarda ise ne kadar tevazu ve sabır sahibi olduğumu; okuyan dostlar elbette teslim edeceklerdir...
Kalem erbabı, cesurdur Dostlar!...Suskunluğumuz hep cesaretimizden olmuştur!..
Aynı zamanda hassastır da kalem erbabı...
Kibirli değildir ama mağrurdur...
Gruplara yazı yazarken; kimsenin bir çıkarı olduğunu düşünmek bile abes!...
Hangi konuda yazarsa yazsın, ne söylerse söylesin; zamanını gereksiz yerlerde geçirmektense, toplum adına bir şeyleri kendine dert edinip buralara yazı yazanlar alkışlanmalı değil midir?...
Fikri yapımı asla saklamadım, saklamaya tenezzül ve tevessül de etmedim!...
Herkesin bir derdi var elbette...
Ben fakırin derdi de; ülkemin hali, Devletimin hak etmediği halde düşürüldüğü zevali, milletimin eline fırsat geçen siyasilerin tamamına yakınınca benzer tavırlarla muhatap edilmesi...
Birilerine göre bu saydıklarım, dertten sayılmayabilir !...
Bölücülüğe, parçalanmışlığa, mandacılığa, maddi manevi esarete,birilerinin adamı olmaya,Türk-İslam bütünlüğüne saldırılmasına, oldum olası kafa tutarım...
Ve bu tavrımı, bu tarzımı, her ortamda belli ederim!...
Allah(c.c.) adıyla din dışı davrananlara, İslam arkasına, Ümmet arkasına, Erzurumluluk arkasına, Dadaşlık arkasına saklanarak neler söyleyenlere tahammül ettik bu gruplarda !...
Değerli Grup Üyeleri;
Sizlerden defaatle özür dileyerek, Grup Yöneticilerine azıcık siteme niyetliyim!...
Haşa kimseye küsmedim!...
Küsmeğe tevessül ve tenezzül de etmem...
Ama parti propogandası yapıyorum diye beni tard etmek ne kadar demokrat ve ne kadar erkekçe bir tavırdır?...
Bu memlekette; yaygın basın ve uzaktan kumandalı medyada Askerimizle teröristi emsal gösterilebiliyor(!)ken, Ordumuza işgalci denilebiliyor(!)ken, alt-üst kimlik teraneleriyle kimliğimize hakaretler ettirilirken, bütünlüğümüze saldırılar yapılırken ve yaptırılırken, ve bütün bunlar İmralı sakininin talimatıyla kurdurulmuş bir parti adıyla yapılırken,bir başka partinin genel başkanı ağzından Dinimiz üst kimlik ve çimento olarak isimlendirilerek bu bölücülüklere pirimler verdilirken; biz, milli olduğuna inandığımız, Ulusal olduğuna inandığımız Yerel basın'dan ve buralarda da gruplar vasıtasıyla sesimizi duyurmaya çalışmışsak, çok mu büyük kabahat işlemişiz?!...
Benim bildiğim; Erzurum'un en solcusu, batının en milliyetçisinden daha milliyetçidir!... Yaşımla beraber gördüklerimle buna defaatle şehadet ederim...
Elbette tavırlıyım!...
Tavrımın adı belli: ben Miliyetçiyim. Sadece milliyetçilikle de iktifa etmem Ülkücüyüm.
Erzurum'u severim,Erzurumluyu severim,memleketimi severim, memleketlilerimin sevdiklerini de severim, sevmedikleri ise otomatikman hasımlarımdır ve bu benim yaşama tarzımdır...
Fincancının katırlarını ürkütmek gibi de bir alışkanlığım var!...
Ben fakıri sevenlerin de, sevmeyenlerin de hareket kaynaklarının bu özelliğim olduğunun da bilincindeyim...
"İlla Dostun gülü yaraladı beni."
Karakterim ve kalemim yüzünden ne ikballer kaybetim, yüksünmedim!...
Çektiklerime; Rabb'im'in nasibidir diyerek tevekkülle şükrettim!...
Haşa hiç ama hiç şikayetlenmedim.
Fikri donanım ve karakter yapımı kazandığım Erzurum, hayatımın vaz geçilmez değerlerindendir...
Erzurum'da olmasaydım büyük bir ihtimalle Ülkücü de olmazdım!...
Yolumu 1968 yılında Erzurum'a düşüren, kişilik ve fikri donanımımın Erzurum'dan alınmasını nasibeden Rabb'im'e hep şükrettim ve şükretmekteyim...
Şimdi Erzurum adına kurulan gruplardan, Erzurum donanımlı bir kalemi tard ediyorsunuz!...
Eeeh!... Canınız sağ olsun Yarenler!...
Canınız sağ olsun Erzurumluluktan geçinenler!...
Her şeye rağmen, her yerde Erzurum ve Erzurumlu sevdama devam edeceğimin bilinmesiyle;
Gruptan tard edilinceye kadar, ısrarlı tavrım ve tarzımla incittiğim herkesten özürler dilerim...
Kendi kulvarımda, kendi "Meydan"ımda kendim çalıp kendim oynamaya devam edeceğim...
Doğudan Doğan Güneş Gazetesi'nde; sevdiklerimle ve beni sevmeyen ama Erzurumlulukları yüzünden ısrarla seveceğim hemşehrilerimle birlikteliğime şerefle devam edeceğim...
Grup Yöneticilerinin haricinde herkesten haklarını, helal etmelerini rica ediyorum...
Grup Yöneticilerine ise hakkımı helal ederek Allah'a emanet ediyorum...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: