Çarşamba, Aralık 14, 2005

"DOLMA KALEMLER"E !...-2-

Genellikle yazı yazarken kendime yasak koymam...Kalemim; gönlümün hissiyatını, hamasetimin tezahürünü kağıda aktarır...Ama mantığım, hep iş başındadır...
MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin, adıyla müsemma bir devlet adamı duruşuyla Ülkücülerin sokağa inmesini engellemesini, Türkiye ile beraber ben de -iftihar ederek- alkışlamıştım...
Mersin'deki ve güneydoğudaki Bayrağa Saygı mitinglerinin çok asil duygularla başlamasına rağmen bana 12 Eylül öncesinin Maraş ve Çorum olaylarını hatırlattığını söyleyerek Türk Milletini sağ duyuya davet etmiştim...
Genel Kurmay Başkanlığımız'ın, -"Söze vatandaşlar" tarifiyle- Türk Milleti adına seslenmesinden; hainlere ve onların kumandacılarına yaptığı sert uyarıdan sonra siyasilerin beyanat yarışına girdiklerini de hatırlatmıştım. Genel Kurmayımız'ın seslenmesinden sonra Yaygın basın da, boy-boy Türk Bayraklarıyla süslendi. Bu menfur olay, bu alçakça olay çarşaf çarşaf tenkit edildi...Türkiye, baştanbaşa bayraklarla süslendi...Türk Milleti Bayrağına sahip çıktı...
Ve tabiiki Türk'ün muhteşem öfkesini, 'tarihe bakarak' bilen hainler, inlerine çekilerek sustular!...Sonra da görev, uzaktan kumandalı "Dolma Kalemler"e düştü!..
Din ve iman tacirlerinden bir "Dolma Kalem"in, o günlerdeki bir yazısını; satır aralarına saklamaya çalıştıklarını irdeleyerek, bir daha beraber -hatırlayarak- okuyalım... " Türkiye böyle...Bakarsınız biri birgün bir bayrak yakar, bayrağı yerde sürükler, sonra bakarsınız herşey sil baştan...Tanklar yürümektedir...Milli bir galeyan halinde birileri sokağa çıkmıştır. Olan olmuştur.
........ Tamam kabul edilemez bir durum ama bundan rejim sorunu icat etmek daha büyük bir yanlış olmaz mı? Genel Kurmay bildirisi en üst dilden kaleme alınmış...Sanki Türkiye'ye dışardan bir tehdit var da, savaş ilan eder gibi. Tarihe bakacak ne var? Ne oluyoruz? ..........Tam da şu günlerde, AİHM'den Apo'nun yeniden yargılanması ile ilgili yeni bir kararın gelmesi arifesinde ortaya çıkan Zana'nın, DEHAP Genel Başkanı Tuncay Bakırhan'ın 'Türk Bayrağı, bizim de bayrağımızdır.' şeklinde tepkisini çeken bu olayı ben başka türlü okudum. ..........'Suçun şahsiliği prensibi' yok mu?.
.........Neden birileri bu tür olayları vesile kılarak toplumu geriyor ve üst perdeden mesajlar veriyorlarki!..
..........Bu mesajlar o işi yapanları değil, toplumu korkutur, yıldırır, provoke eder... ..........Toplum bu olayları kanıksadı artık. Tek bir olaysa bu öfke niye, bu iş bardağı taşıran son damla ise bu güne kadar neredeydiniz ve hedefteki kim? "
"Dolma Kalem"in satırlarından -o gün- seçtiklerim bunlardı...
"Dolma Kalemler" aslında biliyorlarki Millet; onları dolduranları ve doldurdukları mürekkebin rengini bile artık biliyor.
Ama onlar; birileri adıyla saklamaya çalıştıklarının, bir yerlere mal etmeye çalıştıklarının; sağcı-solcu, sünni-alevi, devrimci-ülkücü kimliklerini unutarak Al Bayrakla allanan Türk Milleti olduğunu ya bilmiyorlar(!), ya da haznelerini dolduranlardan bu kimliği saklama talimatı aldılar!...
Dolma Kalemler! Bu memlekette bu infiallere sebep hep sizler oldunuz. Tankların Sincan'da yürümesine zemini sizler hazırladınız...
Milli Görüş Gömleğini soyunarak, değişip-gelişerek bunları unutturabileceğinizi mi sandınız?...
Elbette üst seviyeden bildiri yayınlanacaktı!...Elbette tarihe bakılacaktı!...Elbette savaş ilan edilecekti, ama edilmedi!.. Elbette dış tehdit var!
Avrupa parlementosu mensubu ajanların, Nevruz Kutlamalarında işi neydi?Hadi geldiler diyelim Diyarbakır'da, Mersin'de ne ararlardı? Ankara'da Nevruz'u kutlayamazlar mıydı?Ne Türkçe, ne de Kürtçe bilmemelerine rağmen ezberletilen " biji appo!" sloganını niye atarlardı? 'Tam da o günlerde aponun yeniden yargılanması ile ilgili yeni bir kararın gelmesi arifesinde...
Vayy "Dolma Kalemler" vayy!...
AİHM'den gelecek haberin gününü, arifesini bilecek kadar mı AP parlementerlerinden bilgiler alıyorsunuz? Onun için mi bu suç şebekeleri alçaklar bu kadar cesurlar ve sizler de onları savunmaya soyunuyorsunuz?
Türk kimliği sorgulanmaya, Türk devleti yargılanmaya başlandığı zaman neden susarsınız? Irkçı, faşist, şövenist bölücülüklere soyunanlara neden karşı durmazsınız?Zana ve zağarlarının - sıkıştıklarında- 'Türk bayrağı bizim de bayrağımızdır.' tepkilerini, bu millet çok iyi bilir!... Onların Sayın Başkanları(!) da uçakta gözleri açılır açılmaz Atatürkçü olduğunu, Türkiye'nin emrinde olduğunu söylememiş miydi?
Biz bu tepkileri, kuyruklarını paçaları arasına saklamak olarak algılarız ki çok zağarca bir davranıştır ve onlara yakışır!...Hep te yaparlar, tarihe bakarsanız görürsünüz...
Bunlar, on yıl önce de kongre diye toplandıkları salonda Bayrağımızı yerlere atmamışlar mıydı? Bunlar 30.000 kürt vatandaşımızın katilinden -defalarca- 'Sayın Başkan' diye bahsetmediler mi?Her Bayrağımızı indirdiklerinde yerine Apo alçağının paçavlarını ve resimlerini asmadılar mı?Bunlar daha dün 30.000 insanımızın katili Sayın başkanları(!)nın ablalarının elini öpmek için kuyruğa girmediler mi?Bunlar daha dün Hakkari'de isyan denemesi yapmadılar mı?..Ve bizler Türk Milleti olarak bunları görmüyor muyuz sanıyorsunuz!... Bütün bunları atlayarak 'Suçun Şahsiliği Prensibi'ni ağzınıza alıyorsanız size ve sizin gibilere 'aferin' dememizi mi bekliyorsunuz?Birileri toplumu germek için üst perdeden mesajlar veriyordu öyle mi?!..
Vay Dolma Kalemler vayyyy! Aklınızı başınıza toplayın!
O birileri dedikleriniz, Asil Türk Milletinin bağrından yetişmiş Asil generallerimizdir. Türk Milleti, o Paşalarını, bağımsızlığını, bayrağını, mukaddeslerini korumakla görevlendirmiştir. Onlar da görevlerini -biraz gecikmeli de olsa- layıkıyla yaparak zağarların kuyruklarını paçaları arasına saklamalarını sağlamışlardır.Buna devama da mecburdurlar. Millet te Anayasa'da onlara bu görevi vermiştir...
Bu asil çıkışa ve kuyruk saklamaya şükredin!..
Yoksa Türk Milleti o zağarların kuyruklarını, kulaklarını kökünden keserek başka yerlerine tıkacaktı!...
"Dolma Kalemler"; Toplum bu olayları kanıksamadı, kanıksamaz da!...Kongre diye toplantılarda Bayrağımız ayaklar altına atıldı!Hiç bir toplantı ve kongrelerinde İstiklal Marşımız okunmadı!Cumartesi, bilmem ne anneleri dendi, terörist alçakların annelerine sokaklarda Atatürkümüz'e, Devletimiz'e, Bayrağımız'a hakaretler ettirildi! Dünya kadınlar Gününden iki gün önce sokaklara dökülüp tahrik ettikleri 8-10 polisimizin başını yedikten sonra Dünya Kadınlar Gününü Apo köpeğine destek toplantısı şekline dönüştürdüler!Ve son olarak ta pilot bölge seçtikleri Mersin'de Bayrağımız'a bir daha hakaret ederek bardağı taşırdılar!...TAYAD adıyla Karadenize sıçramayı denediler!...Hakkari'deki yetmez gibi İstanbul ve metropollerimizde sokaklarda isyan denemelerine girdiler!...
Bizler de sabır ve metanetle izledik!...
Eyyy uzaktan kumandalılar; "Hedef kim?" diye sorarken aslında sizler, hedefin kimler olduğunu da biliyor ve aklınızca Türk Milletini patronlarınıza şikayet ediyorsunuz! Mademki sormuş bulundunuz, işte size hedefler:
Türk'ü sevmeyen,
Türk kimliğini sevmeyen,
Atatürk'ü sevmeyen,
Ordumuzu sevmeyen,
Güvenlik Güçlerimizi sevmeyen ve sevmedikleri gibi de ellerini kollarını bağlayanlar,
Ve bağımsızlığımızı, bayrağımızı, bölünmez bütünlüğümüzü hedef alan hainlerin tamamı hedefimizdir!...
Artık yeter!
Ya susun! Ya da yemin olsun bu Millet, sizi bir daha sesiniz çıkmamacasına susturur!...
TEVEKKELTÜ A'LALALLAH...
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
tokkali@gmail.com
tokkali@mynet.com
tokkali_53@hotmail.com
tokkali_53@yahoo.com

Hiç yorum yok: