Cumartesi, Aralık 10, 2005

VALLAHİ YETER !...

Karanlıkta kaybedip ışıkta arama alışkanlığımızdan, kolaycılıktan, neme lazımcılıktan, "Bana değmeyen yılan bin yaşasın..." gibi yansız ve yanlış davranışlardan vaz geçmediğimiz sürece daha canımız, çooooook yanar!...
Yanlışlarının nasıl düzeltileceğini bilmediğimiz bir sistemle karşı karşıyayız!...
Veya kuruluşuyla destanlaşan Devletimizin Kurucuları'nı karalamak kastıyla, sistemi anlaşılmazlaştıran Damat Ferit'lerle karşı karşıyayız!...Düğmesine basılınca yanan, düğmesine basılmazsa gündüz bile fark edilemeyen "Ampül Aydıncıklar" yüzünden, -aslında hiç bir şey olmaması gerekirken- başımıza gelmeyen kalmadı!...Aslında herhalde başımıza gelmiş bir şey de yok!...Tepkisiz merakımızla, duyduğumuz her sese başımızı uzatınca; yaramaz çocuklarımız(!)ın taşları, bazan başımızı kanattı!...
Baksanıza aydıncıklarımız(!) böyle diyorlar!...İhanet odaklarının; insan hakları maskesiyle, demokrasi havariliği kalkanıyla ve yüzlerce yıllık kan davalılarımız Haçlı'nın -son zamanlardaki dost(!) tarifli- destekleriyle, sistemimizi tanınmazlaştırdık!...Bizim şu anki sistemimizin adını bilen var mı Allah aşkına?!...Başbakanımız; "Kürt Sorunu vardır, meselemdir. Geçmişteki hatalarımızla yüzleşeceğiz..." derken; -Kurtarılmış Bölge Başkenti- Diyarbakır'da, Ankara ve İstanbul'dan götürdüğü 200-300 kişi tarafından çılgınca alkışlandı!...Diyarbakır'da ki bu muhteşem(!) tezahüratı; dünya, duydu!..AB, duydu!...ABD, duydu!..Haçlılar,duydu!...Ama biz, duyamadık!...Çünkü düğünlerd havaya sıkılan mermilerin sesiyle işitme duyumuzu zayıflatmıştık!...
Yirmi yıldan fazladır bu havaya sıkılan coşku mermileriyle kazaya kurban verdiğimiz 40.000 den fazla da vatandaşımız var!...
Son günlerde Batman'da operasyon yapan Güvenlik Güçlerimiz'e topluca müdahele eden halkımız(!) da havaya coşku mermileri sıkmaya gidiyordu!...Zaten son zamanlarda Trabzon'un da, Maçka'nın da Temelliği üzerindeydi!...Havaya coşku mermileri sıkan PKK'lı gitaristleri, döverek Güvenlik Güçleri'ne teslim etmişlerdi!..Daha doğrusu; Güvenlik Güçlerimiz, bu PKK'lı müzisyenleri, bu aydınlarımızı, bu gösterici kalaşnikofçularımızı, Temellerin elinden zorlukla kurtarmışlardı!...
Oysa bu gösterici "Sözde Vatandaşlarımız"ın "Karadenize uzanma projeleri olduğunu, sayın Zanagillerin zağarlarından biri açıklamıştı!...Temeller, karadenizlilik etmese ortalık süt-limandı halbuki!...Halbuki ortalık; "sayın"larla, "beğ"lerle doluydu!...Bu "sayın beğler(!)" in birbirlerine yazdıkları; birbirlerine yazarken "Kızım sana diyorum gelinim sen işit.." kabilinden demokrasi ve insan hakları dersi veren mektupları, yaygın basın diye küçük görülen Ulusal basınımızda günlerce sürmanşet verilmişti nerdeyse!...
Bizim anlamamamız normal de Paşalarımıza da bir şeyler oldu!...Kara Kuvvetleri Komutanımız Yaşar Büyükanıt Paşa; "Türkiye, Filistin haline getirilmek isteniyor..." diyerek bu "sözde vatandaşlarımız"ın hazırlandığı coşkulu havaya mermi sıkma hazırlıklarından endişe duymuştu!...O şenlikte(!) havaya mı başka yerlere mi ne kadar mermi sıkılabileceğini, her halde kimse bilemezdi!...
Ortalık, güllük gülistanlık!...Başta Fransa olmak üzere Haçlı'nın AB kanadı; Türkiye'yi AB'ye almayacaklarını açıkça söylemesine rağmen Başbakanımız, AB'ye gireceğimizi söylüyor...O zaman Millet te havaya sıkacağı mermilerini AB'ye saklıyor!...
Demek ki AB'ye gireceğiz!...Ve biz hala böylesi büyük bir çağdaş liderin arkasından atıp tutuyoruz!...Fatih'e istanbul'u fethetti diye yüzlerce yıldır methiyeler dizen biz; AB'yi fethe hazırlanan lideri, anlamıyor ve anlatmıyoruz!...Ve hala böylesi bir liderin arkasından konuşuyoruz!...Aziz nesin haklı değil miymiş?!...Bu milletin %60'ı aptal değil miymiş?!...TBMM' de %70'lik bir ezicilikle temsil çoğunluğu verdiğimiz bir Başbakan'ı; böyle arkadan konuşarak yıpratmaya çalışmanın mantığını, bizlere birilerinin anlatması şart değil mi?!...Daha dün; " Geçmişteki hatalarımızla yüzleşeceğiz." diyen başbakanımız'ın son AB'yi fethetme gezisi münasebetiyle, dünyanın öbür ucundan verdiği beyanatında, geçmişimizle nasıl övündüğünü ve bu tarihi takıyyede ki başarısını da anlayamayacak kadar Aziz Nesin tarifli değil miyiz? Dün "Geçmişimizle yüzleşmemiz lazım.Kürt sorunu vardır ve meselemdir." diyen Başbakanımız, şimdi de "Kürt sorunu yoktur bölücülük ve PKK sorunumuz vardır ve üst kimliğimiz dinimizdir. Din de insanlığın emrinde bir araçtır!..." buyurdular!...
Bu beyanıyla da Aziz Nesin tariflilerimizin sayısının; TBMM'deki %70' ten fazlalığını ispat ettiler!...Çünkü bu beyanatlara Meclis'ten iki kişinin haricinde itiraz edenimiz çıkmadı!...
Bu arada bize ne oluyor onu anlayamadım?..Çünkü hem seçiyor hem de tenkit ederek beğenmiyoruz!...
İşin ceremesi de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün; " Türk Milleti zekidir, çalışkandır." tarifine uyan %30' a kalıyor!...Bu kadar fazla Aziz Nesin tarifli ile, Gazi Mustafa Kemal tariflilerin mücadelesi veya bu mücadelede başarısı söz konusu olabilir mi?!...Bekleyerek göreceğiz!...Hatta beklemeden göreceğiz!...
Çünkü büyük işleri, az sayıda insanların başardığını, biliyoruz...Çünkü Kahramanlığın ferdi bir davranış olduğunu biliyoruz...Her zaman kahramanlarımızın olduğunu ve kahramanlarımızın gerektiğinde Millet uğrunda her zaman gülerek öldüğünü bildiğimizdedir ki BÖYLE RAHATIZ!...
Yandan tutmalara, uzaktan kumandalılara bu yüzden bir daha seslenerek; " Akıllı olun!...Kahramanlarımızın sabırları bitiyor ve kahramanlaşmak için acele etmeye başladılar!... Ve kahramanlarımızın gülerek gittikleri ölüm yolculuğuna, asla yalnız gitmezler!..." diyoruz...
Diyoruz demesine ama; bu gün bir sohbetimizde tesbit ettim ve sonra düşünerek hayret ettim ki; bu milletin son 30 yıldır kahramanı yok!... kahramanlarımızı tek-tek Sam Amca ve AB istedi diye nerdeyse hain ilan ettik!...
Elbette olağanüstü haller, olağanüstü kişileri meydana çıkarırlar!...
Ve gecenin en zifiri karanlığı, şabahın habercisidir...
Umudum ve duam; artık zifiri karanlıkları yaşıyor olmamız yolundadır!...Artık burnumuzun ucunu göremiyoruz. Artık mukaddeslerimiz de, dinimiz de "Milli Görüş Gömleği"ni çıkararak değişen-gelişenler(!)ce, araç diye tarif edilmeye başlandı!...
Vallahi de Billahi de artık YETERRRR !...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH...
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
tokkali@gmail.com
tokkali@mynet.com
tokkali_53@yahoo.com
tokkali_53@hotmail.com

Hiç yorum yok: