Salı, Aralık 06, 2005

BÜYÜK TÜRK MİLLETİ '...

"Üze Tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk Budun ilingin töringin kim artadu. Türk Budun, ökün." Orhun Abideleri
"Üstten mavi gök çökmese, altta yağız yer delinmese; Türk Milleti ilini töreni kim bozabilir? Türk Milleti; kendine dön!.."
Bir ülkede bu kadar vatansever varken, bu kadar milliyetperver varken nasıl olurda memleket, müstemleke edilir?!...
Sağcısı da, solcusu da, marksisti de, ümmetçisi de "Kuvvayı Milliye" diyor!...
Sağcı da, solcu da hatta ümmetçi de sıkıştı mı Atatürkçü!...
Böyle olunca ben şaşırmayayım mı?...
Sağcının, solcunun, ümmetçinin, milli görüşçünün bir araya gelerek meydana getirdiği AKP'nin Genel Başkanı'nın yani Başbakan'ın; "...bazı yerlerdeki egemenlik haklarımızdan vaz eçebiliriz." beyanatına; nasıl oldu da bu kadar vatanperverden tepki gelmedi?!!...
Aynı grubun içinden çıkmış ve Deprem Çadırının lokomotiflerinden AKP'li Dışişleri Bakanı; Kerkük'teki kardeşlerimizi "akraba" diye tanımladı ve tepki görmedi!...
Bu tepkisizliklere de ben hırslandım ve canım sıkıldı!...
Bu memlekette sanayici kandırılır!.. Ama, ses çıkarmaz!..
Üretici, kandırılır!... Sessiz kalır!...
İşçi-memur kandırılır. Koltuğundan olmamak için veya bilemediğim bir nedenden, susar!...
Çiftçiye; "Gözünüzü toprak doyursun!" diye sitem edilir. Ses çıkarılmaz!...
Topyekun millet kandırılır, "İnadına Tayyip.." denilir!...
Ses yok!..
Tepki yok!...
Hani, bir başkaydı benim memleketim?!...
Demekki ülkeseverliğin, devletperverliğin samimi olarak yaşanabilmesi için Ülkücü olmak şartmış...
Ülkü Ocakları, canı yanmayanın of demeyeceğini, canı yanmayanın gözünden yaş gelmeyeceğini defalarca ispatladı bu memlekette...
Ülkü Ocakları ; defalarca Türkiye genelinde mitingler yaptı ve yapacakta!...
"Dayan Türkmenim dayan.." diye haykırarak AKP'nin akrabalarına, bizim kardeşlerimize yalnız bırakılmayacaklarını, sadece onlar haykırdılar!...
Bu kadar pejmürdelikte şükürler olsunki Ülkü Ocakları var!...
Şer güçlerinin, bölücülük organizetörlerinin ısrarla sokak kavgalarında taraf etmeye çalıştığı Ülkücüler; art niyetlilerin inadına sokakta yoklar!...
Ülkü Ocaklarını organize ederek Türk Milletine birinci emaneti olarak bırakan Başbuğ, cennet mekan olasın...
Türk Milleti'nin Türk Kimliğinin sorgulandığı bu talihsiz günlerimizde de şükürler olsunki Ülkücü hareket var!...
Türk Milleti'nin siyaseten yalnızlığa itildiği bu talihsiz günlerde şükürler olsun ki MHP var...
Bu talihsiz günlerde şükürler olsunki MHP ve Ülkü Ocakları gibi milli kuruluşlarımız var ve bizler de "İnadına MHP" demek şansına sahibiz...
Uzun yıllar söylenen ama nedense son yıllarda unutturulan bir sloganı hatırladım: "Bütün Türkler Bir Ordu, Katılmayan Kaçaktır..."
Alt kimlik-üst kimlik teraneleriyle kafaları karıştırmaya niyetlenenlere inat -şükürler olsun ki- "Vatandaşlık bağıyla Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlı her kes Türk'tür." Anayasa tarifinden hareketle "Ne mutlu Türk'üm diyene." diyen Türkler var!...
Kaçakların, köçeklerin, döneklerin, değişenlerin, gelişenlerin bir araya gelerek oluşturduğu deprem çadırı sakinleri ve uzaktan kumandalı siyaset grekoromencileri, rüzgar gülleri, siyaset topaçları elbette bu milli fıtratlı gençlikten rahatsız olacaktır!...
Hatta bu milli fıtratlı gençliği sabote etmek için özel gayretlere gireceklerdir!...
Çünkü onların; AB'ye girebilmek için bazı yerlerdeki egemenlik haklarımızdan vaz geçmek gibi, daha önemli işleri vardır!...Onlar, gözlerimi kaparım vazifemi yaparım mantığıyla aldıkları emirleri uygulamakla mükelleftirler...
Bu yüzden alt kimlik-üst kimlik gibi uyduruk meselelerle uğraşacaklardır!...
Bu yüzden de "İhanet Yolculukları"na devam edeceklerdir...
Onlar; siyaset fahişelerinin Kuzey Irak'tan; "Akıllı olun!" şeklindeki, apo alçağının "Savaşı başlatırım." şeklindeki havlama melodili tehditlerini duymazdan gelmeğe devam edeceklerdir...
Veya duyarak bu tehditten etkilenip; "Hakları verilmezse isyan ederler!.." mealinde korkakça, ürkekçe beyanlarda bulunabileceklerdir!...
Başıboş köpeklerin havlamasına ve ev sahibi rolündeki uzaktan kumandalı siyaset topaçlarının aymazlığına dayanamayan milletimin tansiyonu yükselecek ve benim de Canım Sıkılacak!...
Bu milletin kimliği Türk'tür!...
Bu milletin siyaset üstü duruşunun adı da Ülkücülüktür!...
Türk Milleti;
Gün bekleme ve susma günü değil!...
Artık gün; süratle bir araya gelme günüdür...
Artık gün; bütün olarak naralanma günüdür...
Artık gün; "Odu-Millet elele vererek başını kaldıranın başını ezme günüdür...
Geç kalan; safta yer bulmakta, zorlanacaktır!...
Gün; acele etme günüdür!...
Gün; Türk'ün, Türk'ü sevenlerin, Türkiye Sevdalıları'nın, Muhteşem Türk Atatürk'ü sevenlerin, devlet-i ebed müddet diyenlerin bir araya gelme günüdür!...
Dün Amerika adına Irak'ı uyaranlar, bu gün aynı tavır ve cümlelerle Suriye ve İran'ı uyarıyorlar!...
Perşembenin gelişi, çarşambadan belli değil mi?Yarın da aynı ağızlar, aynı cümlelerle bizi uyarmayı, görev edinmeyecek mi?
Büyük Türk Milleti;
Canını yakanları unutmaktan,Canını yaktıklarını unutmaktan,"Hafızayı beşer nisyan ile malüldür." hastalığında ısrarcı olmaktan ne zaman vaz geçeceksin?!...
Dağlar gibi yığdığın kemiklerinden nadim olarak ne zaman kendine döneceksin?!..
Büyük Türk Milleti;Senarist kim olursa olsun, senarist tarafından baş rol kime verilirse verilsin artık sahne SENİN!..
Çok bileni yanıltmak, kurnazları tilkileştirerek post etmek, mağaralara saklanarak tavşanları ağıza süren aslan rolündekileri itlaf etmek görevi SENİN!...
Allah(c.c.) tan gayrısından da yardım bekleme!...
"MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR."
TÜRK MİLLETİ, KENDİNE DÖN...
TEVEKKELTÜ A'ALALLAH...

Hiç yorum yok: