Pazar, Mart 25, 2007

ACILI SİYASET!...

Milliyetçiliğin; bir fikir sistemi olmadığını, belki sistemleştirilmesi mümkün olabilecek bir içdürtü olduğunu, ısrarla söyler dururum.
Yaygın ve boyalı basından seslenmediğimiz için olsa gerek ki söylediklerimize inat, hala birileri "Yükselen Milliyetçilik" duygusu ile bir partinin oyları arasında ilişki kurmaya gayret ederler!...
Yok böyle bir şey!...
Olması mümkün değil böyle bir şeyin!...
Milliyetçilik duygusunun yükseldiği, doğrudur!...
Milletin artık kimliğine hakaret edilmesinden rahatsızlığı, doğrudur!... Milletin artık mukaddesleriyle alay edilmesine, mukaddesleriyle alay edenlerce kendilerine aptal muamelesi yapılmasına itiraz ettiği, itiraz sesini gittikçe güçlendireceği, doğrudur!...
Millet, -artık- söylenmiyor!... Artık açıkça, haykırarak söylüyor!...
Dönmeyi, dönekliği, takıyyeyi, dününü inkar etmeyi ilm-i siyaset diye yutturmaya gayret eden siyaset kurnazları, her ne kadar bu millet söylemelerini duymazdan gelse de; günü geldiğinde bu Millet, kendine kulaklarını kapatanların kulaklarını sağır edecek ve aklını başından alacaktır, artık biliyorum...
15 gündür, Dostlarımdan, Ankara atmosferinden uzaktaydım.
Ailemizin üzerine çöken bir kara bulutu, Dostlarımın da gayretleriyle dağıtmaya çalışıyordum. İşe gitmek üzere evden çıkan üç yeğenim, elim bir trafik kazası yaşadılar!... En genci 22, en büyüğü 27 yaşında olan üç yeğenimden Serap ASLAN ve Sedat ASLAN -maalesef- Hakk'ın rahmetine yürüdüler!... Genç yeğenlerimin en büyüğü olan Sırrı ASLAN ise hala kendine gelmiş değil...
Bu küçük kıyamet tarifli acımızda, bendenizi ve ailemi hiç yalnız bırakmayan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Sn. Muhsin Yazıcıoğlu'na, Büyük Birlik Partisi Genel Merkez Yöneticileri Dostlarıma, ağır yaralı olan yeğenim Sırrı ASLAN'dan ellerine tesadüfen aldıkları günden beri yakın alaka ve tedavilerini esirgemeyen AVCILAR ANADOLU HASTANESİ sahibi Dr.Hayati ARKAZ ve kardeşlerine özellike, vurgulayarak ve defaatle müteşekkirim.
Cenaze yerine bizzat gelerek, telefonla arayarak acımızı paylaşan bütün Dostlarıma, Ülküdaşlarıma da defaatle teşekkürler.
Allah(c.c.), hepsinden yerle gökler arası kadar razı olsun. Varlıklarıyla acımızı paylaşarak, acımızı yaşamamıza izin vermediler...
Bu küçük ailevi kıyamette bizleri yalnız bırakmayan Dostlarımızla da fırsat buldukça veya kara bulutları dağıtmak amaçlı, siyasi sohbetler oldu. Sayıları binleri bulan ve çoğunluğu Ülküdaşlarım ve yakın akrabalarımdan oluşan bu Dostlarda da Milliyetçilik Duygusu, şahlanmış vaziyetteydi.
Bu elim kaza ve cenaze merasimimiz, bana epeyce ikna edici bir anket yapma şansı verdi. AKP'nin takıyyeci Başkanından ve Bahçeli MHP'nin Genel Başkanından memnun olan insan yok gibiydi. Milliyetçilik duygusu şahlanmış hiç kimse AKP'ye oy vermeyi düşünmüyordu. Milliyetçiliğin ısrarla siyaseten adresi olarak tarif edilen Bahçeli MHP'nin Genel Başkanına da oy verecek milliyetçi, yoktu!...
Ve hala millet; AKP'ye alternatif olabilecek bir siyasi kuruluşu aramaya devam ediyordu.
Dilimizin ve kırık gönlümüzün gücünün yettiği kadar dikkatleri bir yere çekmeye uğraştım elbette. Tarif ettiğim kişi ve siyasi parti, yeterince tanınıyor, yeterince biliniyor ve hakkında yeterinden fazla müsbet tarif yapılıyordu ama kime oy vereceklerini sorduğumda, "Bilmiyorum! Daha belli değil!" cevabı, ezici çoğunluktaydı!...
Hayatım boyunca; "Sülalemde bir tek MHP'li olmayan yoktur." cümlemle övündüm durdum. Ama artık sülalemin çoğunluğundan fazlası MHP'li değil ama hangi partiye oy verecekleri konusunda da karar vermiş değiller!...
Millet; Türkçe düşünen, Türkçe konuşan ve Türkçe yaşayan bir ses arıyor!...
"Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk'üm diyene..." diye Türkçe nara atan Muhsin Yazıcıoğlu'nun, ziyadesiyle ilgi odağı olduğunu ama ilgilenenlerin ne kadarının oya dönüşeceğini, henüz kestirmek mümkün değildi...
Hem teşekkür hem de milletin halini anlatabilmek için klavyemin başındayım. Kime, ne kadar, neyi anlatabildim bilemem ama gördüğüm bu idi; herhalde ülke genelinde de görülen budur diye sesli düşünmek istedim.
Günü geldiğinde, bu Millet'in kendine kulak vermeyenlerin kulaklarından tutarak sandığa gömeceğini, hissediyorum hatta görebiliyorum diyesim geliyor!...
O günü de sabırsızlıkla bekleyenlerdenim.
Sanki biraz "Acılı Siyaset" oldu ama, gördüğüm ve duyduğum bu!...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: