Salı, Mart 27, 2007

KARŞIMIZDAKİ SURAT !...

İnsanlığımın, eşref-i mahlukatlığımın ve eksikliğimin farkında olarak bir insanım.
Eksikliğimin insanlığımdan kaynaklandığını bildiğim için de bütün Dostlarım'ın, Ülküdaşlarım'ın insanlıklarına sığınırım.
Öfkelendiğim zaman -kimseyi kimseye şikayete tenezzül edemediğimden- kendime kaçarım.
Yine kaçaklardayım Dostlar!...
Yine kendime firardayım!...
Sevgimde temennasızlığı, öfkemde bağışlayıcılığı; tarihler yapan ama asla yazmaya tenezzül etmeyen Irkım'dan, Türk Milletinin mensubiyetinden alırım.
Son elli yıldır Milletim'in reva görüldüğü haksız, hukuksuz, teslimiyetçi, yerli iş birlikçilerin hakimiyetindeki yönetimlere isyan ederek yaşlandım.
Milletimi, -haşa- Allah(c.c.)'a şikayet edemem çünkü bu şikayetin beddua olduğunu bilirim. Milletimi ancak meşru zamanlarda, meşru zeminlerde Milletime şikayet ederek uyarmaya çalışırım...
Artık ufukta falan değil, hemen yarınımızda seçim var. Millet; bir daha öfkelendiklerini cezalandırarak umut gördüğü siyasi veya siyasilere görev verecek biliyorum. Ama kimi görevlendireceği hala belli değil!...
Bazı duyarlı Dost Kalemler, -Dolma Kalemler'in inadına- "Allah aşkına bölünmeyelim." diye canhıraş feryatlar ediyor!... Bu feryadı duymamak mümkün değil... Duyup bigane kalmak ta karakterimize uymaz...
Tamam bölünmeyelim!...
Tamam bir arada duralım. Diri kalalım. İri olalım. Bu milletin; tarihin hiç bir döneminde Ülkücü Siyaset Adamı'na bu kadar ihtiyacı olmadı. Doğrudur!...
Vallahi doğrudur!...
Ben fakır de yıllardır benzer feryadı yapar dururum. Ama artık "Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık..." değiiiil !... Tüküreceğimiz yerde suratımız var!...
Ya suratımıza tükürecek ya da millet iğrenmesin diye balgamlarımızı, ağzımızda saklayacağız...
Millet meselelerine millet adına talip olan siyasilerimizde de mi teslimiyetçilik başladı diye endişelenmeye başladım!...
Bu kadar nefse esir olmanın adı, imansızlık değilse nedir? İmansız birinden Allah(c.c.)'tan korkmayı bekleyebilir miyiz?... Allah(c.c.)'tan korkmayan birinden de millet menfaatine bir şey beklemenin akılla bir ilgisi olabilir mi?...
"Rehberimiz Kur'an, hedefimiz Turan." unutulacak!...
"Ya Allah, Bismillah, Allahüekber.." diye 1971'de Malazgirt'te, gök kubbeyi yırtarcasına okuyarak ezberlediğimiz Malazgirt Marşımız unutturulacak, slogan olarak kullanılması yasaklanacak!...
İkiz yasalar'dan, Uyum Yasaları'ndan falan bahsetmeyeceğim. Ama hem Turancı olarak siyaset sahnesinde olacak hem de "Onurlu Üyelik" uyutmasıyla AB kapılarında beklenilecek!...
Olmuyor Dostlarım. Vallahi olmuyor!...
Bunları düşündükçe kendimi iknada zorlanıyorum!...
"Varlığım Türk varlığına armağan olsun." diye Türkçe kükreyen bir Anadolu Çocuğu'nun söylemini; illerdeki teşkilat görevlileri değiştirerek sloganlaştırıyorlar!... Bu erkekçe ve Türkçe haykırışın, Türk Milleti'nce duyulmasını engelliyorlar!... Vallahi bu da olmuyor...
Artık olmalııııı !...
Artık Türk Milliyetçileri, yekvücud tarifiyle bir arada durmalı...
Artık Türk Milliyetçilerinin bir araya gelişinin önünde bir parti amblemi ve isminin engel olmasına izin verilmemeli!...
İzin verilmemeli ki; zananın zağarlarından, AB aflı biri, Kars'tan; Serhad Şehrinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne kafa tutma ukalalığını gösterememeli!...
Bu zana zağarını, reklamı olmasın diye adıyla zikretmeyeceğim. Adını ağzıma alırsam ağzım, yazarsam kalemim kirleneceği için de anmam adını...
Ama bu itlafı yıllardır hak etmiş ukala bilmeli ki; ne bu Devlet sahipsizdir ne de Türk Milleti, olanlara bigane falan değildir. Millet, mer'i yasalarımızın bu ukalanın cezasını vermesini beklemektedir.
Bu aynı zamanda Cumhuriyetin Savcılarına suç duyurumdur. Hayatımda ilk kez bir muhbirlik te ben yapayım istedim!...
Çünkü artık millet te, ben de bu ukalalara dayanamıyoruz...
Bir daha hatırlatırım; öfkeliyiz ve karşımızda kendi suratımız var!... Tükürebilecek kadar nefsine hakim olanlara kolay gelsin...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: