Perşembe, Ağustos 25, 2005

BEKLENEN VE OLAN...

Tarif tamam ama teşhis, yanlış!..
Veya teşhis doğru, tarif yanlış!...
Bazı köşe yazarlarımız, bazı duyarlı kalemlerimiz; AKP’yi parti diye tarif ederek çözülmenin başladığını yazıyorlar!...
AKP’li Vekiller’de ve AKP tabanında genel merkezle ters düşmelerin olduğunu söylüyorlar...
Yazılanlar, anlatılanlar doğru...
Hatta eksik bile, az bile!...
Benim itirazım; AKP’nin parti olarak görülmesine ve tabanının olduğunun varsayılmasına!...
Birincisi; AKP asla parti değildir...Dördüncü kuruluş yılını kutlamaya hazırlanan AKP’nin adı da amblemi de ya yanlış ya da yanlıştır!...
Dünyanın hiçbir yerinde bir genel başkan; kurulduğu günden itibaren hep partisinden, teşkilatlarından hatta kurduğu hükümetten –tarif olarak- bu kadar önde olamamıştır...
İkincisi; dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir rejiminde ve tarihin hiçbir döneminde –taban tarafından- millet vekilleri hatta bakanlar, bu kadar silik görülmemiş, bu kadar itibarsız olmamıştır...
Günün siyasi şartlarından, çok profesyonelce istifade edilerek ortaya atılan; ne ekonomik, ne sosyal, ne hamasi hiçbir vaadi ve söylemi olmayan, “İnadına Tayip” sloganıyla, tepki oyları bir yerde toplanılmıştır...
Elbette bu işte tepkiye neden olanlar da en az tepkililer kadar günahkardır!...
Metropollerde belki mazur görülebilir ama; iki milletvekili çıkaran yerlerde bile milletvekili hiç tanınmadan, hiç bilinmeden Recep Tayip Erdoğan adındaki “Mazlum Kabadayı Kasımpaşalı”ya oy verdirilmiştir...
Büyük senarist ve hakim güçlerce; önce siyasi bir deprem oluşturulmuş sonra da orta direğine Recep Tayip denilen bir Deprem Çadırı oluşturulmuştur...
Oluşturulan suni depremle evleri sallananlar; anlık tepki ve öfkelerinden kaynaklanan panikle Deprem Çadırına toplanılmıştır...
Kurulalı dört yıl olmasına rağmen, İstanbul eski Büyükşehir Belediyesi personellerinin haricinde hala tanışamayan, hala kaynaşamayan AKP’li vekiller vardır...
Hala seçim bölgelerinde tanınamayan sayısız vekil vardır...Ve bu vekiller AKP’li değil Recep Tayyip’lidir!...
Bu mudur parti?
Bu mudur taban?!!!..
Millet; kızarak Deprem Çadırında toplanmış ve hala kızdıkları yerle kavgaya devam ederek barışma ortamı beklemektedir!...
Millet; hala tanıyamadığı için ne bir vekil ne de bakanla kavga edememiştir...
“İnadına Tayip” sloganıyla destek verdikleri Tayyip’e de ulaşamadıkları için de ilk seçimde parçalayarak sandığa gömmek için Tayyip’i beklemektedir...
Bu mudur parti?
Bu mudur taban?!!!..
Milletin “Sorun”larının adı değiştirilmiştir.,.
Milli bütünlüğümüz, tazyiklere muhatap edilmiştir...
“Bağımsızlık karakterimdir.” “Ya istiklal ya ölüm!” parolasıyla dünyaya kafa tutarak, yedi düvele karşı ezilmeyerek kurulan ve kuruluşundaki yapılanlarla dünyada efsaneleşen Devletimiz –neredeyse- koloni haline, müstemleke haline getirilmiştir...
Büyük dava adamı Atsız; “ İdealist milletler koyunlardan kahramanlar çıkarırken idealist olmayan milletler kahramanlarını koyunlaştırır.” Diye bir tarif yapmıştı...
Kahramanlarımızdan kaçı, hatırlardadır?
Günümüzde her gün destanlar yazan kahramanlarımız ne haldedirler?...
Bu mudur part?
Bu mudur taban, bu mudur teşkilat?!!!
Demokrat Parti’den sonra ezici çoğunlukla Meclis’te temsil edilmesine rağmen ve dört yıldır iktidar olmasına rağmen; gazetecilerden, kanaat önderlerinden hatta RTE’li vekillerden “Ben AKP’liyim.” Diyen bir vatandaş gösterebilecek var mıdır?..
Deprem Çadırı’nda ki herkesin gözü; kendi evinde, kendi yuvasındadır...
Asıl olan; evlerde ve yuvalarda dört yıldır tadilatın devam ettiğidir...
Tadilatı tamamlanan vatandaş, sür’atle evine, yuvasına dönecektir...
Olan budur ve beklenen budur!...
16. Erciyes zafer Kurultayı’nda MHP; tadilatını tamamladığı görüntüsünü vermiştir...
Tadilatı tamamlanmış MHP’de ki –kargaşa gibi gösterilmek istenen- heyecanlı hareketliliğin de sebebi budur!...
MHP’deki bu toparlanış; “İnadına tayip” sloganıyla Deprem Çadırını kuran senaristleri, ürkütmüştür!...
MHP’nin toparlanışı;haini, bölücüyü, terk edeni, döneni, döneği, Türkiyeliyi korkutmuştur!...
Gerçek budur ve korkanlar da çok haklıdır!...
Çünkü;
“Kürşad’ın narasıyla indik Tanrı Dağı’ndan
Ruhumuzu kandırdık Orhun’un kaynağından
Bu kaynaktan içenin yürekleri tunç olur
Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur...” inancındaki, imanındaki, heyecanındaki Ülkü Devleri’nin Otağı MHP’de; Milli Şahlanış’ı organize edecek hamaset, yeniden canlanmıştır...
Olan budur, gerçek budur, beklenen buydu!...
TEVEKKELTÜ TAALALLAH...
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@mynet.com
tokkali_53@yahoo.com

Hiç yorum yok: