Çarşamba, Ağustos 17, 2005

VALLAHİ YETER ARTIK!...

Milletin sabrıyla yeterince oynandı!...
Şimdi de milletin canını yakanlar; inadına milletin canını sıkmaya başladılar!...
PKK ile işbirlikleri ispatlanarak yasalarımızca -millet vekili iken- derdest edilerek cezalandırılan ucubeler malum...
Bu hain işbirlikçilerin serbest bırakılmaları için; AB bayraktarları ve Karen Fogg çocuklarının yaptıkları da hafızalarda...
İhanetleri tescilli bu alçakların, serbest bırakıldıktan sonra gördükleri ve milletin midesini bulandıran ihtiram da hatırlarda!...
Adını zikretmeyeceğim!...
Çünkü hem dilim hem de kalemim murdar olur...
İhanetleri kesinleşen, ihanetlerinden dolayı cezalandırılan zağarlardan birisi, Yaygın Basın'a beyanatlar vermeye başladı; " Öcalan zamanı geldiğinde serbest kalacak. Türkiye toplumunun da duygusal olarak buna hazırlanması gerek."
Defol ulan oradan!...
Sabrımızla bu kadar oynamayın, akıllı olun!...
Kucağımızda oturup sakalımızı yolduğunuz, yeter artık!...
" Kısıtlanmış yetkilerimizle terörle mücadeleye devam ediyoruz." diye millete şikayetlenen Genel Kurmay Başkanımız'ın sözlerini, iyi okuyun!...
Milletten aldığı yetkiyi yanlış kullanarak; " Evet Kürt Sorunu vardır. Geçmişteki hatalarımızla yüzleşeceğiz." diye konuşan başbakan'a rağmen, sizleri bağlandığınız tasmalarınızdan kurtarmak için olmadık entrikalar çeviren AB ve AB'cilere rağmen, düğme komutuyla yanıp sönen ampül aydıncıklara rağmen, bu Millet sizi affetmez!...
Sizi; sizin başınızı, ancak ben "Kinim dinimdir." töremle affedebilirim!...
Yine aynı 'şereften nasipsiz ucube geveze' ; " Hükümet PKK ile diyalog konusunda üzerine düşeni yapmazsa Türkiye 15 yıl içerisinde hiç yaşamadığı bir etnik çatışmanın içine girer." diyor!...
Sizden korkan, sizin gibi olsun ulan!...
Yedi düvelle çarpışırken, sizlerin arkadan bize yaptıklarınızı ve aldığınız boy ölçünüzü hatırlayın salaklar!...
Eceli gelen itin, cami duvarına siğmesiyle eş değer bir iş yapıyorsunuz aptallar!...
Anlaşılan bir kaç kişi olan sizler; ölmekle bayılmak arasındaki farkı bilmiyorsunuz!...
Yirmi yıldan fazladır hunharca katlettiğiniz Kürt delikanlıların, kadınların, bebeklerin ailelerinin sizi nasıl aradıklarını; onlara karşı Devletim'in sizi korumak için neler yaptığını anlayamayacak kadar da salaksınız elbette!...
Bu hain salak, devam ediyor; " AKP'nin bu avantajı büyük.Arkasında biz dahil her kesimin desteği var. başbakanın kürt sorununu tanıyoruz söyleminden sonra şimdi dağdakilerin demokratik hayata katılmaları kalıyor."
Yeter oldunuz ulan!...
Dağdaki şerefsizlerin peşinde Mehmetçiğim aslanlar gibi görevini ve gereğini yapıyor, yapacaktır da...
ABD'nin, AB'nin, Haçlı'nın dayatma ve zorlamalarıyla sizi içimizde serbest dolaştıranların karşısında da Türk Milleti vardır...
Sana ve senin gibilere çok net olarak bir şey söyleyeyim mi şereften fukara?
Senin tehdit amaçlı söylediğin o etnik çatışma var ya ; o çatışmayı sen ve senin gibiler ürkerek-korkarak beklerken Türk Milleti, HEVES VE SABIRSIZLIKLA BEKLİYOR!..
Ve bilesin ki o çatışma, etnik çatışma olmayacaktır. Veterinere götürdüğümüz ve kudurmuşluğu tesbit edilmiş itlerimizin itlafı hareketi olacaktır!..
Sen ve senin gibi salaklıkları tavırlarından belli hainler, öldürttüğünüz 30.000 Kürt insanımızın kininden, öfkesinden haberdar mısınız?
Sizin ürkerek ve korkarak Türk Milleti'nin ise hevesle beklediği o günde; kuyruklarınızı paçanızın arasına saklamanız da sizi kurtaramayacak bilesiniz...
NERDE O GÜNLER!..
Canlar yaktınız, canınız yanacak!...
Kanlar akıttınız, kanınız akacak!...
Yok bunun başka bir yolu ve çaresi...
Allah(c.c.)'ın da hükmü; " Tevrat'ta onlara şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak,dişe diş (karşılık cezadır). Yaralar da kısastır. (Her yaralama misli ile cezalandırılır). Kim bunu (kısası) bağışlarsa kendisi için keffaret olur. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir. Maide 45" şeklindedir.
Bir başka Ayet'te; " Bir kötülüğün cezası ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa onun mükafatı Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez./ Kim zulme uğradıktan sonra hakkını alırsa artık onlara yapılacak bir şey yoktur. Şura 40-41" buyurulmaktadır...
Canı yanmış, kanları haksızca ve insafsızca akıtılmış Millet olarak; kısasımızı uygulayacağız... Yoksa sizlerle olan hesabımızı ahrete bırakacağımızı mı düşünüyorsunuz?...
Vallahi eter artık!..
TEVEKKELTÜ TAALALLAH...
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@mynet.com
tokkali_53@yahoo.com

Hiç yorum yok: