Perşembe, Şubat 23, 2006

BU İŞLER İMAN VE CESARET İŞİDİR...

Yaklaşık altı aydır protesto ederek izlemediğim "Ceviz Kabuğu" programını içercesine izledim!...
Yaklaşık 5 saat süren programı izlenir eden, Prof.Dr.Yaşar Nuri ÖZTÜRK Hoca idi...
Her ne kadar Yaşar Nuri Hoca; siyasetçi kimliğiyle karıştığını söylese de benim ve benim gibilerin ilgisini çeken, Yaşar Nuri Hoca'nın Ulemalığı idi...
Hz.Peygamberimiz(s.a.v.); "Bir toplumda iki zümre sağlamsa o toplum felaha erer, iki zümre bozuksa o toplum iflah olmaz. Bu zümreler; alimler ve amirlerdir." buyurmuşlar...
Memleketimizin yaklaşık -ve bizzatihi benim de izlediğim- kırk yıldır amirleri ve yaptıkları ortada.
Yaklaşık 45 yıldır Haçlı'nın kapısında AB'ye girebilmek umut ve hayaliyle millete kapıkulluğu yaptıranlar, bu amirlerimiz!...
Muhteşem Türk Atatürk'ün; "Yurtta sulh, cihanda sulh..." sözünü, yanlış yorumlayarak korkaklık-ürkeklik edenler de bu amirlerimiz!...
Marşal Yardımlarıyla, Birleşmiş Milletler teranesi, NATO uyutmasıyla milletimizin ve devletimizin onlarca yılını batıya ram edenler de bu amirlerimiz!...
Kıbrıs Çıkarmamızda bize her türlü yardımı veren eski tebaalarımızdan Libya'nın müttefik(!)imiz ABD tarafından evinde bombalanmasına seyirci kalanlar da!...
Yıllardır Filistinde ki din kardeşlerimize Yahudi-Hristiyan ittifakının yaptığı zulüm ve vahşete seyirci kalanlar da!...
En son Irak'ta kaçarak camiye sığınan yaralı Müslümanın kafasına kurşunlar sıkılmasını, Ebugarip Cezaevinde Müslümana yapılan alçakça uygulamaları seyreden de bu amirlerimiz!...
Ve en son olarak önce Hamas'ı davet ederek VİP'den karşılayarak İsrail'in tepkisi üzerine kargo çıkışından gizlice kaçıran da bu amirlerimiz!...
Bu memlekette 50 yıldır ne farklı bir siyasi görüş ne de farklı bir amir gelmedi!...
Aralarda kısa süreli Karaoğlan Ecevit'in ve üç ortaklı koalisyonda MHP'nin gelişinin haricinde farklı bir yönetimimizde olmadı, farklı yönetenimiz de!...
Bu birbirinin takibi yönetim ve yöneticilerin aymazlıkları veya yardımları sayesinde de nüfusunun %99'u Müslüman olan Memleketimizde misyonerler cirit oynadı, kilise sayısı en az yirmi kat arttı!...
Büyük Ortadoğu Projesi dediler, Ilımlı İslam dediler, Dinler Arası Diyalog dediler, Medeniyetler arası ittifak dediler. Dediler..Dediler!...
Bu demeler neticesinde de öylesi bir garip hale geldik ki Kur'an-ı Kerim mealleri diye piyasaya sürülen kitaplarda -dip not olarak değil- parantez içlerinde Sen Paul'un yani Pavlus'un Romaya Mektuplarından alıntılaryaparak Kur'an-Kerim'i tahrif yoluna gittiler!...
Aylardır Diyalogcularla internet sitelerinde fikir teatisinde bulunuruz...
Bizimki bazan münakaşaya da varsa sonuca etki eder mi endişesindeyken "Ceviz Kabuğu" programına Prof.Dr.Yaşar Nuri ÖZTÜRK katıldı!...
Ehil bir ağızdan, ehil bir ulemadan bu konularda doğru şeyler duymak hasret ve iştiyakıyla içtik programı...
Kur'an-ı Kerim Mealine sadece Tevrat'tan 340, Yeni Ahit'en 158 ve Pavlusun Romaya Mektuplarından atıflar yapan Suat YILDIRIM'a yapılan çağrı, çok cesur ve çok medeniydi... Sadece bu davet bile programı atlamadan, dikkatle izlemeye yeterdi...
Deneyimli bir Gazeteci ve program yapıcısı olan Cevizoğlu'nun " Hocam! Biz laik bir ülkeyiz. Nüfusumuzun %80'ni hristiyan olsa ne olur?!.." sorusuna, Yaşar Nuri ÖZTÜRK'ün " 1071 de Malazgirt'te Sultan Alparslan Han'ın zaferinin intikamı alınır ve bin yıldır vazgeçmedikleri Anadolu'da anamız avradımıza tasallut edilir. Artık mesela ana-avrat meselesi, haysiyet meselesidir." şeklindeki cevabı muhteşemdi!...
Endülüs'te Haçlı ile diyaloga giren, ehl-i kitapla muhabbet deneyen Müslümanların başına gelenler ve dün Afganistan'da, bu gün Irak'ta yapılanlar; diyalog adıyla,Ilımlı İslam adıyla sunulan korkunç planla bizi nelerin beklediğinin ispatı değil mi?...
Hiç bir amirimiz(!)in aklına; Haçlı'nın saldırı ve tasallut sırasında kimin olduğu gelmeyecek mi?...
Amirlerimizin kulaklarını çınlattıktan sonra; diyalogcu olarak, Ilımlı İslamcı olarak, BOP'çu olarak, medeniyetler İttifakına katılarak bizi terk edenler olarak ve Ulemalarızdan geçinenlere ne demek lazım?...
Ne Peygamberimiz(s.a.v.)'i peygamber ne de Kitabımız'ı kitap olarak kabul etmeyenlerle diyalogun bize getirisini, kim anlatır? Kim anlar?!...
Peygamberimiz(s.a.v.)'e yapılan çirkin saldırılara cevap vermektense, inançlarımıza saldıranlarla barışık durmayı deneyenlere hala Ulemam mı demeliyiz?!..
Prof.Dr.Yaşar Nuri ÖZTÜRK'e; programdaki alim duruşu, alim sunuşu ve Müslümanların yüreklerine su serpen tavrından dolayı binlerce şükran... Milyonlarca Allah razı olsun...
Yine programda Hulki Cevizoğlu'nun "Mürekkep yalamışız ama ulema değiliz." sözlerine yaşar Nuri ÖZTÜRK'ün irticalen verdiği; " Bu işler ulemalık gerektirmez!..İman ve cesaret işidir." cevabına hangi Müslüman katılmaz...
Prof.Dr.Yaşar Nuri ÖZTÜRK'ün siyasetçiliği dediğim gibi ilgi alanıma girmemişti ama yıllardır alışkın olmadığımız üslubunu da çok benimsediğimi itiraf etmeliyim...
Dinimize, Allahımız'a, Kitabımız'a sahip çıkılmazsa, sahip çıkmazsak sonuçta "...anamıza-avradımıza tasallut ederler!... Bu artık haysiyet meselesidir!..." tesbiti, söyleyiş şekliyle de günümüzü anlatmak anlamında "Cuk oturdu!..."
"Bozulmuş alim ve amirler..." içerisinde iyi ki varsın Yaşar Nuri ÖZTÜRK Hoca!...
Allah(c.c.) binlerce, yerlerle gökler arasınca razı olsun...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH...
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@gmail.com
tokkali@mynet.com
tokkali_53@yahoo.com
tokkali_53@hotmail.com

Hiç yorum yok: