Pazar, Şubat 12, 2006

BÖYLEYİZ İŞTE !...

Değerli Ülküdaşlarım;
Bizler; Ülkücü olduğumuz için böyle veya böyle olduğumuz için Ülkücüyüz...
Elbette söylediğimiz illaki doğrudur mantığıyla, fanatizm sergilemek gibi bir cahilane kastımız olamaz!...Ama ömrümüzün tamamına yakınını aynı fikri havayı teneffüs ederek geçirmiş; Rabbimiz'in nasip ettiği çile ve ikballeri, aynı tevekkülle kabullenmiş bir neslin temsilcileri olarak, inandıklarımızı savunmaktan da asla geri duramamışız!...
Hamasetin işe girdiği yerde aklı tatile çıkaranlardanız!...
Bana değmeyen yılan bin yaşasın mantığına hep kafa tutan bir tavrın temsilcileriyiz!.
Her doğru, her ortamda söylenmez şeklindeki; ürkekçe, korkakça tavırlara da en sert tavrımızla kafa tutanlardanız!...
Bizler; hürriyeti savunan, hürriyet için,istiklal için ne gerekirse emir almadan uygulamayı refleks olarak sergilemiş; bir fikrin, bir neslin devamıyız hatta kendileriyiz...Tavrımızda, edamızda elbette tevazu görülemeyecektir!...Kavga ve savaş; yetişme tarzımız ve deneyimlerimizle sabit en iyibildiğimiz iştir!... Bu yüzden de kavga ve savaşa hevesli, ölmekle bayılmayı ayırt edemeyen amatör heyecanlıların her davetinde de kavgaya tenezzül etmeyiz!...
Dünyanın neresinde bir Türk'ün, bir Müslüman'ın, bir mazlumun ayağına diken batarsa bizim yüreklerimiz sancır ve naramız yüreği sancıyan savaşçıların narası şeklinde tezahür eder...
Kenarda gezip ortada görünenler;Ekerken yok,biçerken yok harmandaki Kardeşler;Bizler sizin dediklerinizi kabullenmediğimiz gibi, elbette sizin de bizlerin her dediğimize katılma mecburiyetiniz yoktur!...
Hatta sizler; değişmeyi, gelişmeyi, terketmeyi maharet sayarak, Başbuğumuz'a dil bile uzatabilirsiniz!...Bize katılmama mecburiyetiniz; artık, sanki bir yerlerin direktifiyle yapıyormuşsunuz hissi uyandıran tavırlarınızın da sebebi olmamalıdır!...
Elbette eskiden sizler de başınızdaki Başbuğ gibi bir deha-reisin emirleriyle, doğru bir şeyler yapmışsınızdır...Elbette; bu mukaddes Dava'nın bir yerlerinde sizler de bulunmuşsunuzdur...Sizden, bilgilerinizden istifade etmekten elbette keyif almaktayız...
Ama; her söze katılan, sorulan her soruya cevap veren,bildiğini her ortamda gereksiz de olsa anlatan kişilere Ataullah Efendi'nin "cahil" dediğini, mutlaka biliyorsunuzdur...
Haşa size böyle seslenmek gibi bir edepsizlik etmeyiz!...Ama müsaade edin; bazı seslenişlerimiz ve sözlerimiz, adreslerine ulaşsın!...
Siz; bizim kavga etmek istediklerimizden önce meseleye saldırınca,asıl fikri hedeflerimiz; kenardan keyifle, kurnazca, bıyık altından gülerek başlattığınız gereksiz münakaşaları izliyorlar...
Yaygın Basın'ın, uzaktan kumandalı ve dalga seçici sörfçülerin, patronların, AB'nin, ABD'nin direktiflerine uyan gönüllü konu mankenliğinize lütfen ara verin artık!...Bu tavrınızda ısrarcı olursanız; sizin hakkınızdaki "Eski Ülkücü" tarifim korkarım dumura uğrar...
Teşkilatlarımıza ve Partimize asla uğramazsınız ve genel başkanlık hayalleriyle dolaşırsınız...Bu tavrınızla da bizleri anlatamayacağımız kadar incitir ve öfkelendirirsiniz!..Bizler; yedi kardeşiz, yedimiz de birbirimiz çok iyi biliriz...
Dostlarımın,Ülküdaşlarımın bazan; ben fakır hakkındaki çok abartılı bulduğum tarifnamelerinin -edebim ve adabım gereği- altında kaldığımı, bütün Ülküdaşlarımın bilmesinde fayda var...Ülküdaşlarımın,Dostlarımın yüreğini, sadece ve sadece öperim...Sadece sayarım...Sadece; Ülküdaşlarımın ve dostlarımın varlıklarına şükrederim...
Ülküdaşlarımın ve dostlarımın kavgalarında; asla ve asla haklı-haksız ayırmakgibi bir zaman kaybına girmem...Kavgaya hemen müdahil olur; ellerin-başkalarının, haklı-haksız tefriki yapmasını beklemem bile...
Bizler; Allah Rızası için nerede, ne zaman, neler yapılabileceğini;hamdolsun defaatle ispatlamış bir nesiliz!...
Sizin yaş grubunuz; -kulakları çınlasın- Hakkı Mezararkalı Ağabeyimizin muhteşem ifadesiyle; bizleri ya alkışlamış ya da ağlamış bir nesilsiniz!...
Artık sizlerden sadece alkış istediğimizin farkında değil misiniz?
Sizler;-Ülkü Devlerini özellikle tenzih ederim- gölge etmeyin başka ihsanınıza ihtiyacımız yok!...Allah aşkına, köşelerinizde büyük edalarınızla; bizim yapacaklarımızı alkışlamak üzere antrenmanlar yapınız!...Bizim edalarımıza, bizim tavırlarımıza Allah Aşkına dikkatle bakın...Bizim yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır...
Bizim yüreklerimizde Allah Korkusu'ndan başka korkulara, asla yer yoktur...Bizlerin imanlarımız padişah ve bizler de padişahlarımızın vezirleriyiz!...Doğru bildiğimizi, her ortamda söyledik,söylüyoruz,söyleyeceğiz...
Bu yazdıklarım; aynı zamanda "Sıktınız Artık" başlıklı yazıma menfi tavır koyan Ülküdaşlarıma da cevap sayılsın lütfen...
Hayatımızda kimseyi tehdit etmek gibi bir boş meşguliyetimiz olmadı...Bizim tavrımızı, tehdit olarak algılayanların da çok hazırlıklı olmalarını tavsiye ederim...Çünkü bizler; net tavırlı bir neslin net tavırlı temsilcileriyiz...
12 Eylül öncesinin 5000'i aşkın şehidinin, bire-bir arkadaşları,ülküdaşlarıyız!...
Bizler öldükçe çoğalan, çoğaldıkça Allah Rızası için ölmeye talip bir nesiliz...
Bizimle dostluğu; her kese ama her kese tavsiye ederiz...Devletimizi, Milletimizi, Bayrağımızı, Mukaddeslerimizi seven herkesi severiz...Bunlardan birinden birini sevmeyen ise, otomatikman hasmımızdır...
Dünyayı ve ülkemizi dikkatle izleriz...
Doğru yapan kim olursa olsun alkışlarız...Yanlışı yapan da kim olursa olsun; aklını başına getirmek veya bir daha gelmemek üzere almak için nöbette bekleriz...Bizler; Hz.İbrahimin ateşini söndürmeye koşan karınca misali"Tarafız..."Tarafgirliğimizi de hiç bir gücün karşısında saklamak gibi bir ilm-isiyasete(!) tenezzül etmeyiz...
Şahsımıza yapılacak saldırıları belki edebimiz gereği kabulleniriz ama fikrimize ve dostumuza yapılan bir saldırıya,Teşkilatlarımıza yapılacak bir saygısızlığa, bigane kalacağımız asla düşünülmemelidir bile...
Yorulmayasınız Ülküdaşlarım!...
Yorulmayasınız Allah Rızası'nın yorulmaz savaşçıları!...
Kendi atlarıyla sonsuzluk seferine çıkmış, Sonsuzluk Süvarileri ile takışmaya kalkanların da akıllarına hayretler ederim...
Kısa mesafeli koşulara, maaşlı jokeyler olarak katılanların da Sonsuzluk Süvarileri'ne rehberliğe, Genel Başkanlığa soyunmalarını da sadece megalomanlık ve hastalık olarak görürüz...
Ben fakıri lütfen bağışlayın!...
Bizler; ömrümüzün yettiğince kendi gönlümüzün türküsünü söylemeye devam edeceğiz...Böyle olduğumuz için Ülkücü veya Ülkücü olduğumuz için böyleyiz...
TEVEKKELTÜ A'ALALLAH...
Selam, sevgi, dua..
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@gmail.com
tokkali@mynet.com
tokkali_53@yahoo.com
tokkali_53@hotmail.com

Hiç yorum yok: