Cuma, Ocak 12, 2007

GÜN OLA HARMAN OLA !...

Düşündükçe aklımı karıştıran, düşündükçe ve bulaştıkça midemi bulandıran siyasete karışmamak gibi bir karara varmıştım.
Tek tek incelendiklerinde birbirinin fotokopileri gibi görünen; tek tek incelendiklerinde birbirlerine çok benzeyen veya aynı öğretmen tarafından verilmiş ödevlerini yapan standart öğrencilere benzeyen siyasilerden, artık bana gına geldi...
Çok gariptir, çok hazindir ve çok acıdır ki düvel-i muazzama'nın varisi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni; seçimlerden seçimlere yenilenerek veya tekrarlanarak bu kalitesiz ödev yoksunu öğrenciler yönetiyorlar!...
Hepsinin değişmez alışkanlığı; "Ben iktidarken ne yaparsam doğrudur ama benden başkası ne yaparsa yanlıştır ve Vatana İhanettir." ihanettir şeklindeki beylik söylemlerle vakit geçirmek...
Belli, yasal aralıklarla değişen siyasi iktidarların onlarca yıldır yaptıkları ve birbirine benzer uygulamalarla; asayişimiz sıfır, iç güvenliğimiz yok!... Dış politikada varlığımızın -vatandaşlarımız da dahil- dünya farkında bile değil!...
Kıbrıs, peşkeş çekildi. Gitti gidiyor!... Kerkük'te soykırım hazırlığı, açıkça yapılıyor!... AB ve ABD adındaki Haçlılar; önümüzdeki günlerde veya aylarda Türkiye ile İran'ı ciddi çatışmalara sokmak üzere hazırlanıyorlar!... Sınırlarımız, misak-ı milli ciddi manada tehlikede!... Haçlı, yeni haritaları bastırdı bile!...
Bizim devlet yönetmek için birbirlerine belden aşağı sözlü saldırıyı başarı zanneden feraset özürlü siyasilerimizin bu saydığımız konular, asla meseleleri değil!...
Şimdi yapılanlara itirazdan başka yaptıkları birşey yok ve bu itirazlarını da -yarın iktidar olduklarında kendileri de yapmak zorunda olduklarını bildiklerinden- yarım ağız yaparlar!...
Şimdi bir paragraf okuyalım:
"3.5 yılın nelerle dolu olduğunu gördük. Enflasyonda, faizde nerde olduklarını mı söyleyeyim. Sayın Bahçeli slogan diline sahiptir. Herhangi bir derinliği olan birisi değildir. Derinliği olsaydı iktidarı bırakıp kaçmazdı. Yüzde kaçla geldiler kaçla gittiler. İnsanın kendini kontrol etmesi lazım. AB politikalarında, AB ile ilgili birçok anlaşmada imzaları var, şimdi bunları inkar ediyorlar. Kalkıp şimdi akıl veriyorlar. Öcalan noktasında, AB noktasında akıl veriyorlar. Karar belliydi. O karar noktasında uygulamayıp, AİHM kararını verdi. Şu andaki tabloya geldi. Biz bir hukuk devletiysek buna uymak durumundayız. Bizden şimdi hukuk dışılığı istiyorlar. Önce biraz hukuk dilini anlamalarında fayda var"
Bu sözlerin neresi yanlış?...Bu tarifin neresinde fazlalık var? Hatta eksik değil mi bu şikayetler?...
Sözler ve tarif değil, söyleyen yanlış!...
"Enkaz devraldık. Bizden öncekiler böyle yapmışlardı bizde devlette devam mantığıyla devam ettik." savunmasıyla; mide bulandırıcılar konuşmaya başladılar yine!...
Ve ben de canımın sıkıntısından; al birini vur ötekine mantığıyla bu mide bulandırıcıları bir de sizlere hatırlatmak istedim!... Söyleyenden de söze muhataptan da midem bulanıyor çünkü!...
Allah(c.c), bu millete sabırlar versin!... Onlarca yıldır "kötünün iyisine" mecbur bırakılmış bu millet, önümüzdeki seçimlerde ne yapacak merak ediyorum...
Ama ben inşallah ne yapacağımı biliyorum...
Gün ola harman ola!...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: