Salı, Eylül 13, 2005

BU SENARYOYA GÜLÜNÜR...

Bütün tv'lerde aynı görüntü...
Bütün gazetelerde aynı resim kareleri....
Bir kamera; o kadar kalabalığın içinden bir kişiye takılmış ve bütün hareketlerini izliyor!...
Sonra uyanık bir polis müdürü; Başbakan'a suikast hazırlığında olan vatandaşı, kıskıvrak yakalıyor!...
Çok profesyonelce düşünülerek; iki ekmekten birinin içine tabanca saklayıp Başbakan'ın 2-3 metre kadar yakınına yaklaşılmış!...
Eldeki poşet şeffaf ve içindeki iki ekmek görünüyor!...
Bu kadar teferruatı atlamayan suikastçi; şüpheli hareketlerle polisin dikkatini çekiyor!...
Ama bu arada bir kamera da şüphelinin bütün şüpheli hareketlerini saniye saniye çekiyor!...
Ve görüntüler bütün tv kanallarına servis edilirken, daha adamın hakkında hiç bir araştırma yapılmadan 7.Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e de suikast hazırlığı yapan kişi olduğu ve mersin Ülkü Ocağı Başkanı olduğu açıklanıyor!...
Yakalanan suikast silahı da enteresan!...
Kuru sıkı mermilere, saçma yerleştirilmişmiş!...
Filimlerde niye o tabancaların namlusu gösterilir diye kızardım!...
Haksız kızmışım!... Filimlerden aklımda kalmasaydı kuru sıkı tabancaların namlularının kapalı olduğunu, bilemezdim....
Adam mermilere saçma doldurmuş ama, namluyu delmeyi unutmuş!...
Ülkü Ocakları yetkililerine sordum; adamı bırakın başkanlığını, Allah rızası için tanıyan da yok!...
Olmadı Recep Tayyip Erdoğan!...
Veya olmadı Başbakan'ın siyasi danışmanları!...
Seneryonun böylesi komiğini, dünya da duyan olmamıştır!...
Deprem Çadırı kurucularının; böylesi kahramanlık senaryolarına, Özal'dan beri aşinayız!...
Özal'ın suikastçısı; yine kameralar önünde yerlerde yuvarlanarak bir şeyler yapmıştı!...
Hiç değilse bir sürü mermi yakılmıştı!...
O kadar mermiden ne seken, ne adresini şaşıran olmamıştı!...
Sadece Özal'ın bir parmağı sıyrılmış ve buna rağmen Özal; korkusuzca kürsüye gelerek konuşmasını tamamlamıştı...
Özal'ı da salondaki binlerce kişiyi de Allah korumuştu!...
Türkiye de ilk senaryo olduğu için, epeyce de insanımız bu oyunu yemişti!...
Ama bunu hiç ama hiç kimse yemedi AKP Kurmayları!...
Bu millete bu kadar saf muamelesi yaparak, kendinizin siyaseten sonunuzu hazırlıyorsunuz!...
Bu senaryonun ve böylesi acemi oyuncularla sahnelenen bu oyunun; AKP Deprem Çadırı'ndan başka hiç bir yere zararı dokunmadı!...
Bu memlekette; ülkücüler, böylesi bir zamanda Başbakan'a saldırmazlar!...
Aleyhte sloganlar atabilirler, memleketin meselesi olarak "Tayyip Sorunu" nu ileri sürebilirler ama asla bu ortamda silah kullanmazlar...
Madem bu senaryoya tevessül edildi, bari oyuncuyu PKK'lı olarak ilan etselerdi!...
O zaman da PKK'ya hakaret olurdu(!) çünkü PKK'daki silahlar, kuru sıkı olmaz...
AKP Deprem Çadırı; gündemle istediği gibi oynama alışkanlığına devam ediyor!...
Bu sanal gündemlerle; CHP'nin meclisi olağanüstü toplantıya daveti ve MHP'nin 2 Ekim'de Tandoğan Meydanında yapacağı 'Birliğe Davet' mitingi, kamufle ediliyor...
Veya kamufle edilmeye çalışılıyor!...
Ama inanın olmuyor beğler!...
Millet artık böylesi oyunlara karşı bağışıklık kazanmış durumda...
Hele böylesi acemi ve çok sırıtan bir senaryoya inanmamları mümkün değil!...
Nereden mi biliyorum? Vallahi kendimden!...
Çünkü komplo teorisyenlerinden olmamama rağmen; suikastler nasıl hazırlanır bilmememe rağmen, bu senaryoya çok güldüm...
Milletin de güldüğünü biliyorum...
Elbette böyle olmalıydı...
Elbette millet gülmeliydi!...
Çünkü son gülenin iyi güldüğünü, hepimiz gibi AKP'liler de biliyorlar...
Bu senaryoya sadece gülünür beğler!...
Ve bizler de gülme hakkımızı kullanıyoruz...
TEVEKKELTÜ TAALALLAH...
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: