Pazar, Mart 12, 2006

AYIBIMIZ !...

Nasıl yaptık?
Ne zaman yaptık?
Veya bize bu yanlışları nasıl yaptırdılar? Bilemem ama; gereksiz işlerle uğraşmak gibi bir ayıbımız var!...Bizler; hiç te gereği yokken "Armudun sapı, elmanın çöpü.." ile uğraşırken memlekette büyük siyasi hatalar işlendi!... Ekümeniklik iddiasıyla ortaya çıkanlar; İstanbul'da, Müslüman mahallesinde salyangoz satarcasına, engizisyon mahkemeleri kurdular!...Yasalarımıza göre İslamiyet ve onun kolları iddiasıyla var olan tarikatler ve mezhepler din olarak ve irticai faaliyet sebepleri olarak görülürken; Hristiyanlık öğretileri, din ve irticai faaliyetlerden sayılmadı !...
Samimi, gayr-ı samimi olarak dinle uğraşanlar irticacı yani gerici sayıldı...
Biz de buna şaştık!..Hristiyanlık, İslamiyetten en az 500 yıl daha eski bir din değil mi?Yüzyıllarca Avrupa'da Hristiyan mezhepleri arasındaki kanlı çatışmalarda oluk oluk insan kanı akıtılmadı mı?Hristiyanlar daha doğrusu İseviyim diyenler, din adına oluk oluk kan akıtırlarken İslamiyet zuhur etmedi mi?.. Sonra aynı din adına birbirinin kanını içenler; defaatle "Haçlı" adıyla bize saldırmadılar mı?..Bizler artık bu seferler bitmiştir diye teyakkuzdan vaz geçmişken ABD'nin son Irak'ı işgal hareketinin adını Bush; "Haçlı Seferi" olarak açıklamadı mı? Hadi ABD, müttefikimiz, dostumuzdur dolayısıyla yaptıklarında mazurdur diyerek ondan vaz geçelim!...Hristiyanlardan daha eski bir inanç sahibi olan Yahudilerin yaptığı hareketleri neden gericilik olarak veya laikliğe zarar verici faaliyetler olarak görmedik?... Batılılaşma, medenileşme gibi uyduruk bir gericiliğin arkasına saklanarak ahlaken Hristiyanlaşan gençliğimize, dinimizi de öğretmeyip neden onlara kızarız?...Yasalarımızı; AB veya ABD istiyor diye İslamiyet dışındaki ve Kur'an-ı Kerim'in tehlike olarak bildirdiği dinlere yardımcı olacak biçimlerde çıkararak medenileştiğimizi mi zannediyoruz? AB ve ABD'nin bizim bu acziyetimizle alay edişlerini neden görmezden geliyoruz?...
Bizim bu aymazlığımız karşısında adamlar Peygamberimiz(sav)'i karikatürize etmişlerse suçlu kim?!...
Hükümet olmak, hükümet etmek ağlama duvarlığından çıkmayı gerektirmez mi?
Ya İslami öğretilere koyulan yasaklar; hristiyanlık ve yahudiliğe de koyulmazsa veya hristiyanlık ve yahudilik öğretilerine tanınan serbestiyet, İslami öğretilere de tanınmazsa ne kadar adil bir devlet yönetimi, ne kadar laik bir devlet yönetimimiz var diyebiliriz?...
Bu söylediklerimle direk olarak suçlayacağım merci mevcut hükumet değildir elbette!...Ama mevcut Hükumetimiz'in geçmişteki hatalara sığınarak; yanlışlara yanlışlarla mukabele hakkı olmadığını da hatırlatmak isterim...Sadece baş örtüsü adını takarak "Tesettür" savunuculuğu ile - ki onu da artık yapmıyorlar- milleti ne kadar ikna edebilirsiniz?
Papazların kılık-kıyafetlerine karışmazken; rahibelerin kılık-kıyafetlerine karışmazken, misyonerlik faaliyetlerine 'Dinler arası rekabet' olarak tarif ederek karışmazken; sadece İslami öğretilere karşı durmakla ne kadar laik olduğumuzu söyleyebiliriz?...
Bu kadar sahipsizliğe itilmiş bir din adına; birileri -milleti temsilen- "Dinler Arası Diyalog" safsatasıyla, Haçlı'ya teslim olursa kimin kızmaya hakkı var?!...
Devletimizin olmazsa olmaz kurumları arasında gereksiz sertleşmelere sebep edilen, gereksiz ve tehlikeli mücadele gösterilerinden bize gına geldi!...
Millet olarak dünya nizamındaki yerimizi istiyoruz...
Ve bunu mevcut hükumetimizden ve devletimizin mevcut kurumlarından istiyoruz...
Papa'ya yas tutarken, Papa için Bayrağımız'ı yarıya indirirken ve bunu yaparken nüfusunun %99'unun Müslüman olduğunu bildiğimiz milletimizi inciteceğimizi hiç akıl etmezken, İslami öğretilere karşı durmanın mantığı var mıdır?
Veya bu mantığı, millete anlatabilecek bir yetkilimiz var mıdır?...
Armudun sapından, elmanın çöpünden vaz geçtik!...
Hangi partinin başına kim geçerse geçsin, umurumuzda değil artık!...Bunlar artık millet olarak bizim meselemiz olmaktan çıktı!...
Avrupaya karşı, işgalci ABD'ye karşı, yayılmacı Haçlı zihniyetli Misyonerlere karşı Milli Duruşumuzu ortaya koyacağını söyleyen kim olursa; hangi partiden olursa olsun Millet onun yanında yer alacaktır...
Veya Millet, kesinlikle AB ve ABD'ye karşı durabilecek; devletler arası dostluğun olamayacağını ancak karşılıklı çıkarlar olabileceğini bilen ve milli çıkarlarımızı her platformda aslanlar gibi savunacağını söyleyen adreste buluşmak istiyor !...
Terk edenlerin, gelişenlerin, değişenlerin,kendi aralarında birliği sağlayamadan genel başkanlık hayali kuranların işleriyle artık ilgilenmek istemiyoruz !...
Zamansız ve gereksiz öten horozları ciddiye alarak, teşkilatlarını bu gereksiz işlere karşı tedbir almaya yönlendirenlerle de uğraşmak istemiyoruz !...
Memleket elden gidiyor!...
Dış politikada kendimizi yok edilmiş hissediyoruz!...
AB uyutmalarıyla, AB dayatmalarıyla gururumuzla oynandığını düşünüyoruz!...
Bize bu konularda birşeyler söyleyecek bir babayiğit çıkmayacak mı?
Artık bize ne armudun sapından, elmanın çöpünden...
Sözümüz ve tenkitlerimiz, ortayadır...Kim erken davranır ve üzerine alınırsa onun olur ve onu muhatap kabul ederiz!...
Partilerimizin tamamını gereksiz işlerle uğraştıranlara müdahele etmiyorsak; Ordumuzun hassasiyetlerini hiçe sayacak kadar pervasızlaşanlara demokratik yollardan uyarı yapamıyorsak;
Vallahi de Billahi de bu ayıp bizim ayıbımızdır!...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@mynet.com
tokkali_53@yahoo.com
tokkali@gmail.com
tokkali_53@yahoo.com

Hiç yorum yok: