Çarşamba, Mart 01, 2006

ÜLKÜCÜDEN ...

Takıldım şu tenkitçilere!...
İşin kolayına mı kaçıyorlar ne?!...
Yoksa hep beraber mi işin kolayına kaçıyoruz?!...Kimsenin aklına, boy aynasının karşısına geçerek kendisiyle hasb-i hal, kendisiyle hesaplaşma gelmiyor!...
Sanki herkes, kendinden korkuyor, sanki hiç kimse kendinden emin değil!...
Tenkit eden adama bakıyorsunuz: DYP'de!... Etkili, yetkili görevi de var. "MHP ile ne alakan var? Sana ne MHP'den?.." diye soracak olsanız; "Eski ülkücüyüm!.." diyor...
Adama bakıyorsunuz; AKP'de, ANAP'ta, BBP'de,BTP'de hatta DSP'de adam. Ama tenkidine muhatap parti, MHP!... Nedenini merak edip soruyorsunuz; "Ama ben eski ülkücüyüm!..." diyor!...
Bir kavram karmaşasıdır, bir kavram kirliliğidir almış başını gidiyor!...
Polis mafya yakalıyor, ülkücü baba olduğunu yazıyor basın!...
Barlarda, pavyonlarda adına fedai denilen adamlara bakıyorsunuz; bıyıkları yer çekimine uğramış ve sorulduğunda -garip bir tesadüfle hep yaygın basın mensuplarına- "Ülkücüyüm." diyorlarmış!...
Hayasız da, namussuz da, hırsız da, uğursuz da sıkıştığı zaman veya sokakta prim yapmak istediği zaman ülkücü oluyor!...
"Bunu engellemenin imkanı yok!" diyenleri duyar gibiyim!...
Bu kavram kirliliğine, bu kavram karmaşasına son vermek mümkün!... Bu işin mümkün olduğunu, "İmkanı yok!.." diyenlerin de en az bizler kadar bildiklerine eminiz...
Ama olmuyor, yapılmıyor!...
Gün geçtikçe geç kalmışlığımız belirginleşiyor!...
Zaten istenen de bu gibime geliyor!...
Sanki büyük senarist; milletin tek temsilcisi olan, milletin milli refleksi olan ülkücülere, "Eğer bunlar ülkücüyse ben ülkücü değilim!..." dedirtmek istiyor...
Yooook beyler!... Bu kadar basit değil bu işler!...
Bizler, kendi halimize kendi dünyalarımızda bu işe yasak koyduk!...
Bizim olduğumuz yerde; başka partideki kişiler, kim olurlarsa olsunlar "Eski ülkücüyüm." diyemezler!... İzin vermeyiz buna!...
Elbette dünlerine şahit olduğumuz ve yarınlarına kefil olabileceğimiz Ülküdaşlarımız var. Ve onlara "İyi ki varsınız." demekten gurur duymaktayız...Onlar da zaten ölünceye kadar eskimezler...Ve kimseyi de eskitmezler.
Ama yıllarca kenarda gezip ortada görünmüşlerden; ekerken, biçerken olmayan ama harmanda kardeşlik iddiasında bulunanlardan; terk edenlerden, kaçanlardan, dönenlerden, değişen ve gelişenlerden hiç ama hiç kimsenin bizim olduğumuz yerde "Ülkücüyüm." demeğe hakları yoktur.Olmayacaktır da!...
Olmamalıdır da!...
Bu işe teşkilatlarımız müdahil olmayacak mı diye de ciddi endişelerimiz ve beklentimiz var...
Başbuğumuz; "Her ülkücü, otomatikman MHP'lidir." buyurmuşlardı. Bu buyruk, her ülkücünün ÜLKÜMETRESİ olmalıdır...
Demokrasinin gereklerinde "KAVGA" yoktur, doğrudur!...
Savaşın ve kardeş kavgasının nelere mal olduğunu, milletin yıllarının ve canlarının nasıl kıyma makinelerinde kıyıldığını yaşayarak öğrendik...
Ülkücü Hareket; canlar pahasına, kanlar pahasına, ikballer pahasına, vatana hasretlik pahasına, çoluk çocuktan ayrılık pahasına mal oldu bu millete...
Dünün kötülerinin, dünün satılmışlarının bu gün neler yaptığı da gözler önündeyken; neden Devrimci mafya yok?!...
Neden pavyoncu, kadın taciri, hortumcu, dolandırıcı, sahtekar kişilerin devrimcilikleri söylenmez?!...
Yoksa bunlardan hiç mi "Devrimciyim." diyen yok?!...
"Deseler ne olur?" da ayrı bir tarafı işin!...
Artık dünya kabul ediyor ki; şerefsiz serefsizdir, namussuz namussuzdur, hırsız hırsızdır ve Dava Adamı da her ortamda, her şartta Dava Adamıdır...
Ama karen Fogg çocukları, Dolma Kalemler, Uzaktan kumandalı yaygın basının bazı kalemşörleri; sadece Ülkücüleri töhmet altında bırakmak için yapmadık numara, atmadık takla bırakmazlar!...
Günlerdir; kendilerinden başka kimsenin ilgisini çekemedikleri bir olay oldu Ankara'da... Kendilerini yırttılar. Gırtlaklarını parçaladılar; "İkinci Susurluk" diye...
Ne olaydan kimsenin haberi var, ne de gayr-ı meşruya yakışacak yapılmış bir iş!...
Önü açılmış olan, AKP'nin yaptırdığı anketlerde bile Deprem Çadırı mensupları AKP'lilerin uykularını kaçıran MHP'nin, önünün kesilmesi lazım ya!...
Hele çooook uyduruk Sususrluklar yazarlar!...
Hem yazarlar hem okurlar, kendileri çalar kendileri oynarlar ama bilirlerki hem patronlarını, hem yandaşlarını, hem de dışardaki dostlarını kandırırlar!...
Milliyetçilik, kimsenin tekelinde değildir!...
Dinin de kimsenin tekelinde olmadığı ve Muhteşem Türk Başbuğ Atatük'ün de kimsenin tekelinde olmadığı, bir gerçektir...
Ama Ülkücülük, Ülkücülerin tekelindedir.
Şerefsizlerin, gayr-ı meşruların, hırsızların, uğursuzların bu Kutsal kelimeyi, bu güzel ismi ağızlarına alarak kirletmeye asla hakları olmamalı. Dahası bunlara bu söylem ciddi yaptırımlarla yasaklanmalı...
Veee hangi partide olursa olsun, MHP'li değilse hiç kimsenin de Ülkücüyüm demeğe hakkı olmamalı ve bu söylemi kullanırken, hayası olanlar kızarmalı, utanmalı...
Ülkücüden, Kutlu Sevda adamından başka Ülkücüden Kutsal Sefer Süvarisinden başka bir şey olmaz!...
Ülkücüyüm diyenden Ülkücüden başka bir şey olmaz...
Gerisi art niyetlidir, gerisi Ülkücülerin moralini bozmak planlıdır, gerisi en hafifiyle laf ü güzaftır, abesle iştigaldir!..
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@gmail.com
tokkali@mynet.com
tokkali_53@hotmail.com
tokkali_53@yahoo.com

Hiç yorum yok: