Pazar, Nisan 16, 2006

HUZUR VE AHLAK...

Huzur...
Herkesin aradığı, herkesin mutlaka istediği ortam...
Nedir bu huzur?..
Yakalanması, bulunması, sağlanması bu kadar zor mudur bu huzurun?!...
T.D.K.'nun Türkçe Sözlüğündeki anlamıyla Huzur: "Dirlik, baş dinçliği, gönül rahatlığı, rahatlık."
İnancımız ve halk arasındaki ve osmanlıcada ki anlamıyla ise: "İbadet neticesi hasıl olan rahatlık, gönül ferahlığı." anlamını taşıyor huzur...
Hangi anlamına göre bakılırsa bakılsın; aranan, aranması gereken ve insana çok yakışan bir ortam huzur...
Huzuru sağlayan da, -çok gariptir- huzuru kaçıran da insan!...
Önce kaçırıp sonra yeniden yakalamak için, huzur peşinde olmaz işler yapan da insan!...
Bir şeyleri artık yargılamamız lazım!...
Artık herkesin kendine göre var ettiği ve kendine göre imanmışçasına savunduğu, yapmacık taassuplarımızı yargılamamız lazım...
Ahlak sohbetleri yapılmalı artık!...
Hiç bir ahlak tarifine yakışmayan ahlaksızların, ahlaklılık adına ahlaksızlık yapmalarına göz yummamamız lazım!...
"Benim ahlaksızım!" diye bir sahiplenme olamaz, olmamalı!...
Ahlaksız kimse, neredeyse, hangi ortamdaysa oraların iyi ahlaklı olanları, bu ahlaksızları deşifre etmeli, bu ahlaksızlar artık toplumdan tecrit edilmeli...
Toplumda huzuru sağlayabilmek için, ahlaklı insan sayısını çoğaltmak lazım.
Kapitalizmin bütün acımasızlığı ile saldırdığı ve yok etmeye başladığı ahlak yüzünden, insanlık can çekişir hale geldi!...
Bütün semavi dinlerin, hatta bütün inançların yasakladığı şeyleri kapitalizm, mubah sayarak ahlaka galip gelmek üzere!...
Hepimiz, öncelikle kendimizden başlayarak ahlakımızı yargılamaya başlamalıyız!... Kolay gibi söylenmesine rağmen, dünyanın en zor işi bu!...İnsanın nefsine, egosuna, benliğine karşı savaş açması hiç te öyle söylendiği kadar kolay bir iş değil. Çok zor olmasa bu mücadelenin adına "Cihad-ı Ekber" yani büyük cihad denmezdi...
Ahlaklı insan, öğüdü yuvada alır. Yani aile terbiyesini iyi ve doğru almış insanlar, ahlaklı insanlar olurlar. Ve bu ahlaklı insanları saptırmak ta zor iştir...
Kapitalizmin, dünyaya maddeyi hakim kılarken en çok uğraştığı ve başarısızlıkla karşılaştığı insanlar, ahlaklı-aile terbiyesini sağlam almış insanlardır...
Dikkat edilirse Ülkücüler, ahlaklıdır. Devrimciler, ahlaklıdır. Samimi dindarlar, ahlaklıdır.
Sıkıntımız, bu ahlaklı insanlar arasından seçim yapmıyor olmamızdandır!...
Şeytana ve nefsimize galip gelerek iyi ahlaklı olmak belki söylendiği kadar kolay değildir ama; ahlaklılar arasından ehil insanları seçerek göreve getirmek, öyle çok zor bir iş olmamalı!...Ahlaksızları seçmek bu kadar kolaysa, ahlaklıyı seçmek neden zor olsun?...
Sıkıntımız, ahlak çöküşündendir!...
Sıkıntımız, asayişin de kontrolden çıkmasıyla ahlaksız sayısındaki hızlı artıştandır!...
Nüfusunun %98'i Müslüman olan bir ilkede, ahlaksız sayısının artmasında, kimseyi suçlamaya hakkımız yoktur!... Çünkü bu ahlaksızları, ahlaksızlığı barındırdığımız evlerimizde bizler yetiştiriyoruz!...
Toplum ahlaksız değildir, toplumu bizler ahlaksızlaştırırız!...
Aile terbiyesinde herkesin bilmesi, genel ve temel bilgiler olarak öğrenilmesi, öğretilmesi ve uygulanması gerekli olan güzel ahlak için şart olan on kural, "Nisa Suresi 36. Ayet" te şöyle verilir:
1- Allah'a ibadet ve kulluk ve O'na hiçbirşeyi ortak koşmayıp samimiyet ile ibadet etmek.
2- Anneye, babaya iyilikle muamele etmek.
3- Akrabalara iyilikle muamele etmek.
4- Yetimlere iyilik etmek.
5- Yoksullara iyilik ve yardım etmek.
6- Yakın komşuya iyilik etmek ki evi yakın olan veya akrabadan olan komşu...
7- Uzak komşuya iyilik etmek ki ya evi uzak olan veya akrabadan olmayan veya Müslüman olmayan komşu...
8- Yanındaki arkadaşa iyilik etmek.
9- Yolculuktan gelen misafire veya herhangi bir misafire iyilik etmek.
10-El altındaki köle ve cariyelere iyilik etmek.
Dikkat edilirse iyi insan olmak, ahlaklı insan olmak öyle görüldüğü, korkulduğu kadar zor bir iş te değil!...
Acımasız ve ahlaksız kapitalizmin hakim olduğu oklullarla, kapitalizmim kontrolündeki olkullardaki öğretmenlerle ve bu okullar ve bu öğretmenlerin denetimindeki öğrencilerle, ahlaklı insan sayısını artırmak bırakın zor olmayı nerdeyse imkansızdır..
Bu acı gerçek yüzünden bile olsa sür'atle hepimizin önce kendimizden başlamak üzere ahlakımızı yargılamamız lazım..
Ve artık hiç zaman geçirmeden ahlaksızlığa karşı, kimseden bir yaptırım ve cezalandırma beklemeden mücadeleye başlamak lazım...
Ahlaklı insanlarımızın sayısını çoğaltabilirsek, birlikte yaşamayı, son başkaldıran yaramaz çocuklarımıza da öğreterk huzuru yakalayabiliriz...
Ahlaksızlıkla mücadele etmeden ve ahlaksızlıkları yok etmeden huzuru yakalamak zordur, huzuru tesis etmek imkansızdır!...
Allah(c.c.) ahlaklı insanlarımızın çoğalmasına izin versin inşallah...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua..
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@gmail.com
tokkali_53@yahoo.com

Hiç yorum yok: