Cumartesi, Eylül 16, 2006

JOKEYLERLE SÜVARİLER YARIŞI...

Takıyyenin, eyyamcılığın böylesine pirim yaptığı günümüzde; yalancının ve yalancılığın böylesine muteber olduğu günümüzde artık canım çok sıkılıyor!...
Bazen olaylara farklı pencerelerden baksam diyorum!...Olaylara bir AKP'li gibi -pardon "İnadına Tayyip"çi gibi- baksam diyorum!...Karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşsam!..Veya; ben -ya bilmeden veya bir yerlere mesaj vermek amacıyla- bir şeyler söylesem. Bu söylediklerimle ya Devletin bir kurumunu ya da milleti rahatsız etsem. Ertesi gün yakın arkadaşlarımdan biri, benim yanlışımı düzeltse. Ben de bir sonraki gün bir özür dileyerek günü kurtarsam ve millete yine "İnadına tayyip!" dedirtsem diyorum!...Yalandan kim ölmüş?!...
Bu gün "Allah" desem, "Lillah" desem; AB'ye, Avrupa'ya atsam tutsam. Batının teknolojisini almak isteyen kafirlere, patates dinlilere; haçlı Uşakları desem. Garson desem...
Oylarını alabilmek uğruna milleti kandırabilmek için ne gerekiyorsa yapsam. İstediğim oyları aldıktan sonra AB'nin sancaktarlığında Mesut Yılmaz'ı sollasam diyorum!...
Başörtüsü desem. İmam hatip Liseleri desem. Bizden olmayanları, patates dinliler diye isimlendirsem. Seçimleri bitirdikten sonra değişerek, gelişerek "Avrupa Sağcı Hristiyanlar Birliği'ne girsem diyorum!...
ABD ile kolkola; AB ile kapıcı-yönetici ilişkisi içinde olsam. AB'den euro alsam, ABD'den dolar alsam; en az yirmi yıl daha milleti Haçlı'ya faiz ödemeğe mahkum etsem ve milleti "fakir ama huzurlu" yapsam diyorum!...
AB'nin istediği; milletin aleyhine her şeyi yapsam, çiftçiye kota uygulasam, haklarını istediklerinde de "Gözünüzü toprak doyursun!" desem diyorum!...
Milli Görüş desem. Milli üretim desem. "Haçlı boyunduruğundan kurtulmak için kendimiz üretmeliyiz." diye hamaset yapsam. Milletin oylarını aldıktan sonra onlarca yıl bab-ı alinin kağıdını karşılayan ve onlarca yıl talan edilen SEKA'yı kapatsam ve işçilerinin ailelerini polise coplatarak dağıttırsam diyorum!... Ve hemen peşine de "Milli Görüş Gömleği"ni çıkarsam diyorum!...
Kerkük'te akrabalar(!)ımız kan ağlıyormuş, Kıbrıs'ta Yunan helenizmi hakim olmak istiyormuş "Bana ne?" Desem diyorum!...Bunların peşine "Altın tepside Başbakanlık geliyor görmüyor musunuz?" desem diyorum!...
Yok! Yok! Olmadı!...
Olmadığını sizler de anladınız! Daha fazla "İnadına Tayyip" çi kalamayacağım!...
Biraz da Erkan Mumcu'ca bakmaya çalışsam diyorum!...Anam beni lider doğmuş ya!..Bensiz siyaset, kıyamete denk ya!.. Ama biraz yaşım genç desem diyorum!...Biraz ANAP'lı olayım. Lise çağlarımdan beri tanıdığım MHP'li arkadaşlarımı da biraz kandırayım. Ayağıma ANAP'ta biraz yer edeyim diyorum!...Mesut Yılmaz'la birlikte gittiği yere kadar AB bayraktarlığı yapayım diyorum! AB'nin yolunu, Diyarbakır'dan geçireyim diyorum!... Nasılsa bu gemi, bir gün su alır. Gemi su alınca da başka bir gemiye binmak üzere ANAP'ı terk etsem diyorum!...Ben özel bir yaratığım ya! Bu millet ve devlet için çok önemliyim ya!.. Nasılsa milletvekilliğini de öğrendim ya! Arkamda da Jinsa olduktan sonra biraz da bakanlık yapayım diyorum!... Bakanlığı da öğrendikten sonra Mesut Yılmaz'ı olmadık şeylerle değil bildiğim, ortak olduğum şeylerle suçlayarak ANAP'ı terk etsem diyorum!...
Ve misafir geldiğim ANAP'tan yeni bir misafirliğe doğru yola çıksam diyorum!...Bensiz siyaset olmaz ya! Ben olmazsam olmaz ya!.. Anam beni lider olarak doğmuş ya! Bu özelliklerimi millete anlatmalıyım diyorum. Tayyip'in kurmaylarıyla AKP gemisine kaptan yardımcısı olarak çıksam diyorum. Tayyiple baraber atıp tutarak, Avrupaya verip veriştirerek seçimi tamamladıktan sonra Milli Eğitim Bakanı olsam diyorum...Hesap içindeki hesabı, en iyi ben yapsam diyorum... Ama aptal millet hesabımı bozarak Tayyip'i meclise taşımasa diyorum!...
"Balkanlar kan ağlıyormuş, kerkük'te figan arşa çıkıyormuş, ABD ve İngilter adıyla haçlı burnumuzun dibine kadar gelmişmiş bana ne?" desem diyorum!... Ben küstükçe veya ben baş kaldırdıkça kıymetim artar nasılsa desem diyorum...Tayyip'li AKP'de bana misafir muamelesi yapılsa, bakanlığım değiştirilse ve ben de küssem diyorum... Küsünce de grup kuracak sayıda millet vekiliyle AKP'den istifa etsem diyorum...İstifa ettikten sonra bana kapalı kapı mı olur desem diyorum!...
Anam beni lider doğmuş ya!
İstifamda tek bırakılsam da, peşimden kimse istifa ederek gelmese de "Enerji Bakanlığı'ndaki yolsuzlukların üzerini, suni bir gündemle örtmeyi başararak milleti başka şeylerle uğraştırmayı başardım ya!" desem diyorum!...
Yoook!...Yook!.. Bu da olmadı!..
Hatta böyle rüya da olmaz diyerek kendime geliyorum!...
Devletim dardayken, milletim zordayken Ne AKP ne de Erkan Mumcu'nun takıyye ve eyyamcı gözlüklerini takabilmem!...
Bütün partilerde, bütün fikir kulvarı tarifli yerlerde takıyyenin, eyyamcılığın mubah sayıldığını görünce; Allah(c.c.) ım'a bana Ülkücülüğü nasip ettiği için şükrediyorum...
En az RTE ve Şerbakan Hoca kadar Müslümanım. En az Ecevitler kadar ulusalcıyım. En az Memet Ağar kadar milliyetçiyim. En az Baykal kadar halkçıyım. En az çakaralmazlar( 68 kuşağı) kadar sosyal adaletçi ve paylaşımcıyım. En az H. Nihal Atsız kadar Türkçüyüm... Velhasıl ben, bunların tamamını içeren bir görüş mensubuyum. Çünkü ben, Ülkücüyüm...Ülkücü olduğum için de "...otomatikman MHP'li.." yim...
Kimler, nerede, ne zaman, ne yaparlarsa yapsınlar...
Yanlıştan örnek olmaz diyorum...Yanlışlara yanlışla mukabele etmeden artık bizler de "İnadına MHP" demeliyiz diyorum...
Demesine diyorum ama; bu kere de millet çıkıyor karşıma!... "Bizi neden kandırdınız?" diyorlar!... "Tahkim Yasaları'nı, Uyum Yasaları'nı, idamları kaldıran yasaları neden çıkardınız?" diyorlar!... "Apo alçağını neden asmadınız?" diyorlar!...
Susmak istemesem de susuyorum!...
Ellerimizle, yüreğimizle, inancımızla Genel Başkanlığa taşıdığımız "Saygılı" Devlet Bahçeli'ye -bütün ülküdaşlarım adına- bu kere ben küsüyorum!...
Benim Genel Başkanım'ı; "Dolma kalemler", uzaktan kumandalılar, Karen Fogg Çocukları methedince daralıyorum!...
Ve -sesimin son raddesine kadar haykırarak- buradan Ülkücülere, milliyetçilere, ulusalcılara, vatan kurtarmaya soyunmuş emekli generallere seslenmek istiyorum:
Memleketi kurtarmak MHP'liyim deme şansımızı kaybetmemek için ille yanlışla beraber durmakla olmaz!...
Eğer gerçekten memleket sevdalıları iseniz, sür'atle ve "İnadına MHP" diyerek,doğru safta yer kapma yarışına girin!...
Genel Merkezler'in 6-7 yıldır sistematik bir uygulamayla parti dışına ittiğini zannettiği "Ülkü Devleri" ile bir araya gelin...
Artık Ümit ÖZDAĞ ismindeki Bozkurt duruşlu, "Tek başına Teşkilat" tarifli, konuşması gerekenlerin suskunluğuna inat Ülkücülüğümüzün gündem dışı bırakılmasına izin vermeyen Ülküdaşımızın yanında yerinizi alın!...
Bu birliktelikte Allah(c.c.)'ta şahidimdir ki dirlik var!...
Ülkücünün birlikteliğinde, milletimizin bütün dertlerine çare var...
Bi-taraf, ber-taraf olur!... Hayatlarında bir kere karanlıkta tek başlarına yürümemişlerin "Yol Arkadaşlığı"nın sonunu görür gibiyim. Korkağın ayak sesleri, en büyük düşmanıdır ve ödlerini patlatır.
Rahmetli olduğunda cebinden 35 kuruş ve hepimizin çok iyi bildiği;
"Haydi yiğit haydi yeni akına
Ülkümüzün cihan varsın farkına" dizeleri çıkan Yusuf İmamoğlu'nun, şehitlerimizin, ikballerini Dava'ya hibe etmiş gazilerimizin emeklerini inkar edenlerden, -"Yol Arkadaşları"nca getirileceği zannedilen bir kaç oy uğruna- Yusufiyeli Ülkü Devlerimizden utananlardan rahatsızlığımızı birlikte durarak gösterelim artık...
Bu bir yarıştır Ülküdaşlarım!...
Seçilmiş, hesap adamı jokeylerle "Kutlu Dava'nın Süvarileri" arasındaki bir yarıştır. Bu yarışı süvarilerin kazanmasından daha mantıklı bir sonuç bilen varsa, beri gele!...
Allah(c.c.), Ülkücüyü zorları başarmak üzere, yenilmez bir imanla donatmamış mıdır?...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: