Salı, Nisan 17, 2007

ZORLA ÖTEKİLEŞEN SİVİL DARBECİLER !...

Ötekileştirdiklerini zannederken, ötekileştiler...
Bir insanın, hem de 75 milyonluk bir dev ülkeye başbakanlık yapabilecek bir yere çıkmayı başarmış bir insanın; bu kadar ötekileşmeye hevesli olabileceğini asla zannetmezdim!...
Yaklaşık elli yıldır, siyaset; milletin dertlerine çözüm üretilen değil, kişisel ikbal kapısı olarak tariflendirildi ve bu yanlış, maalesef teamülleştirildi...
Bu memleketin, -ısrarla söyleyeceğim sür'atle- bir değil bir kaç siyaset okuluna ihtiyacı var!...
Ne bu millet bu uygulamalarla demokratlaşır, ne de siyasi ikbal kapısı gördükleri siyaseti istedikleri gibi kullanabileceklerine iman eden siyasiler!...
Bu memlekette her şey varsa bile demokrasi asla yok!...
Son söz; milletin olmadan, nasıl millet vekillerinin toplandığı meclisin olabilir? Bu dayatmaya, bu ben istedim oldu mantığına, nasıl demokrasi derler?...
Tamamen meşru yollarla izin alınıp bir milyondan fazla insanın toplandığı meydandan, bir şeyler söylenir, bir şeyler dillendirilir ve millete rağmen birileri, bir şey olmaya karar verirler ve buna demokratik hak derler!...
Başlarım böyle demokrasiye!...
Nerdeyse bir buçuk milyon insanın, meydanlara toplanarak; tek taşı yerinden oynatmadan, bütün medeni ölçüleri kıskandıracak bir düzenle haykırdıkları isteklerine nasıl kulak kapatılır?
Veya bu vurdumduymazlığa, bu ötekileşmeye nasıl demokrasi denir?
Başlarım böyle demokrasiye!...
Millet; particilik yapmadan; sağcılık, solculuk yapmadan, bölücülük ve bölücülüğe asla izin vermeden isteklerini haykıracak ve bu haykırışların muhatabı, "demokratik hakkımı kullanacağım" mantığıyla; yanlış olduğunu yıllardır söyledikleri ve düzeltmedikleri uygulamayla demokratiklikten bahsedecekler. Bu nasıl demokratlık ve bu nasıl demokrasi?
Başlarım böyle demokrasiye!...
Seni ve senin zihniyetindeki hiç kimseyi cumhurbaşkanı istemiyoruz Sayın Başbakan!...
Devletin bütçesinden- belki de örtülü ödenekten- paralarını vererek yaptırdığınız ve sahip çıkmadığınız, sizi metheden, sizi cumhurbaşkanı görmek isteyen pankartlarla; 14 Nisan'daki millet mitingine nazire yapılmaz!...
Millete böyle cevap verilmez!...
Yapacağınız; bütün delikanlılığınızla, bütün demokratlığınızla ve bütün siyasi özgüveninizle erken seçime gidip önce milletten vize almanız olmalıydı...
Ne siz, ne de size benzer birinin çıkacağı köşk, size de millete de huzur getirmez!...
Zaten sayenizde huzursuzuz hamdolsun!...
Sayenizde dünyada kişiliksiz ve dilenciyiz!...
Sayenizde AB adındaki haçlının kapı nöbetçisiyiz!...
Sayenizde işsiziz, sayenizde açız!...
Size verilen oylardan, millet büyük çoğunlukla pişmaaaan!... Millet size emaneten verdiği ve bilinen yanlışları değiştirme görevinizi yapasınız diye verdiği oylarını, geri alacaaaak!...
Bu siz, köşke çıksanız da, çıkmasanız da böyle olacak...
Yani millet; sizin kaçak olarak yazdırıp astığınız ve sahip çıkma yüreğini gösteremediğiniz pankartlardaki hayallerinize rağmen, sizden razı değil!...
Millet; anasını alıp gitmeyi, gözünüzü toprak doyursun'u, sizden başka insan mı yok? Siyaseti sadece siz yönlendiremezsiniz'i, askerlik yan gelip yatmak yeri değildir'i, kelle diye tanımladığınız şehidi, sayın dediğiniz alçağı asla unutmadııııı, unutmayacaaaak!...
Çıkın artık milletin aklından ve hayatından!...
Belki de siz haklısınız!
Belki de gerçekten Tandoğan'da toplanan kalabalığın sesi, milletin sesi değildir!...
Bunu denemek cesaretini, sizin tabirinizle delikanlılığını neden göstermezsiniz?...
Yoksa siz de mi demokrat değilsiniz? Demokrasiyi; devletin kurumlarını ele geçirmek ve sistemi çökertmek için yoksa malzeme olarak mı kullandınız?...
Bu millet; demokrasisini, laikliğini, cumhuriyetini size teslim eder mi zannediyorsunuz?...
Ele geçirmek istediğiniz devlet kurumları yüzünden, kurumlar arasındaki insicamı bozduğunuzun farkında mı değilsiniz yoksa istediğiniz bu insicamın bozulması mı?...
Bir insan, bu kadar haris olabilir mi? Bir insan hem siyasetçi olup hem de millete rağmen dediğim dedik diyebilir mi?...
Tavrınızın siyaseten intihar olduğunun, ne zaman farkına varacaksınız?...
Yoksa yıllardır fısıltıyla söylenen sivil darbeyi mi gerçekleştiriyorsunuz sisteme karşı?!...
Sizin siyasi intiharınızdan milletle beraber ben de memnunum ama korkumuz, devletin zaafa düşmesidir ve buna izin verileceğini de sanmıyoruz vesselaaaaam...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: