Pazartesi, Mart 21, 2005

BAYRAĞA SAYGI VE ERZURUM...

Birileri; bu memleketi sahipsiz sandılar!...
Siyaseten yok olan, ama Meclisteki sayılarıyla herşeyi yapabileceklerini zannedenler yüzünden de memlekette taşlar bağlanırken kuduz köpekler, başı boş bırakıldı!...
Türk'ün İslamiyet öncesi ve sonrasındaki bayramlarından olan Nevruz'un da ihmal edilmesi yüzünden; İmralı sakininin Zana ve zağarları, işi -Nevruz'u bahane ederek- çığırından çıkardılar!...
Nevruz'u bahane ederek sokaklara salınan başı boş kuduz köpeklere ve bayrağımıza el uzatan gafillere; Kıbrıs'taki bayrağa uzanan rumun akıbetini, hatırlatırım...
Hayatımda ilk kez heyecan ve öfkemden yazı yazmakta zorlanıyorum!..
Haykırmak istiyorum!
Sağolasın Erzurum!
Var olasınız Ülkücüler!
Seni doğan anaya helal olsun Zekai Kaya!... diye hançeremi yırtarcasına bağırmak istiyorum...
Haber kanallarından gördüğüm kadarıyla, okuduğum kadarıyla evlerini bayraklarla süsleyen Erzurumluları da ayakta alkışlıyorum!...
Erzurumlular; Ankara'dan size vurduğum alkışlarımı, duyun lütfen...
Erzurum'un Türk tarihindeki ve Anadolu'nu vatanlaşmasındaki yeri ve mücadelesi; okuyarak, destanlarını dinleyerek büyüdüğümüz bir gerçektir...
Erzurum; tarihte ifa ettiği görevini bir daha hatırlayarak Ülkücü gençleri'nin ve milliyetçi vatandaşlarının şahsında bir daha şahlanmıştır...
Başta Erzurum'un sessiz, sedasız 7 vekili olmak kayd-ı şartıyla bütün AKP'liler ve kuduz köpekleri sokaklara salarak taşları bağlayan siyasi erk, bu verilen mesajı almak zorundadır!...
Artık; körlüğü,sağırlığı, dilsizliği oynamaya hiç bir siyasinin hakkı kalmamıştır...
Millet, sabrı taşarak sokaklarına hakim olmak üzere gerekeni yapacak durumdadır...
İmralı sakininden aldıkları komutlarla Zana ve üç zağarının aklı, umarım bu şahlanışla başlarına gelmiştir...
Erzurum; tarihte de aşılmaz bir geçit, düşürülemez bir kale olarak varlığıyla Türk milleti'ne cesaret olmuş bir gazi şehirdir...
Bayrağımıza saygısızlık yapma cüretini gösteren kuduzlara hadlerini bildirmek için sokakları dolduran onbinlerce Dadaşı, bu gün Tabyalardaki aziz şehitlerimiz de alkışlamışlardır, alkışlıyorlardır...
Emanete hiç hıyanet etmemiş Erzurumlular; Tabyalardaki Aziz şehitlerinin emaneti olan Bayrağa uzanan elleri kıracak cesamet ve cesarette olduğunu; bütün dünyaya hatırlatmıştır...
Zekai Kaya başkan; Allah senden ve ekibinden razı olsun...
Yüreklerimize su serpmekle kalmadın, karamsarlığa düşmek üzere olan Anadolu insanının cesaretinin fişekleyicisi oldun...
Sizin gibi gençlerimize sadece dua etmekle kalmayız Zekai başkan...Bilesiniz ki; babalarınız, amcalarınız, dayılarınız, ağabeyleriniz olarak sizinleyiz...
Siz, nerede hangi tavırla duruyorsanız bilesiniz ki sizinle aynı tavırda ve emir komuta zincirine harfiyyen uyarak yanınızdayız...
Bizler; Altın Neslin mensupları olarak ateşlere atıldığımızda çoğumuzun babalarımız, " Ne yapıyorsunuz? Memleketi üç-beş çocuk sizler mi kurtaracaksınız?" diye töhmetler ederlerdi...
Şimdi bizler; ikişer-üçer torunlu dedeleriz Zekai Başkan...
Ve dedeler olarak, babalar olarak, amcalar-dayılar olarak Altın Neslin mensupları olarak değil sizlere -haşa- töhmet etmek, sizlerin yanınızda hatta emrinizdeyiz bilesiniz...
Bu memleketin kurtuluş reçetesi, Ülkücü kadrolarda ve Ülkücü Harekettedir...
Bunun böyle olduğunu bütün Türk Milleti bir daha sizlerin şahlanışınızla görmüştür...
Zekai Kaya başkan'ın şahsında Tüm Ülkü Ocaklarına da bir büyük olarak iki tavsiyem olacaktır...
Milletle iç içe olmaya devam edin lütfen...
Ve bu memleketin hainleri artık bellidir. Bu hainlerin savunduklarına saldırmayı; saldırdıklarını savunmayı da bir görev bilin lütfen...
Silahlı Kuvvetlerimize saldıranlar, Emniyet Güçlerimize saldıranlar, bu memleketin hainleridir...
Hainlerin inadına Silahlı Kuvvetlerimizle Emniyet Güçlerimize sahip çıkmak bizlerin; Türk Milliyetçilerinin, Ülkücülerin birinci görevimiz olmalıdır...
Bir yazımda milliyetçi ile Ülkücü arasındaki farkı vermeğe çalışırken;" Ülkücü, kahramandır.Ülkücü ölürse şehid, yaşarsa gazidir. Milliyetçiler 'Ölmeğe, ölmeğe, ölmeğe geldik!' diyebilirler ama Ülkücü 'Öldürmeğe,öldürmeğe,öldürmeğe geldik.' diyebilendir.." şeklinde bir şeyler söylemiştim...
Zekai Kaya'nın ağzından Ülkücü Gençlik;" Bayrağı yakanlardan hesap soracağız." diye kükrerken, tarifimde hiç te yanılmadığımı, hatta tarifimin yetersiz kaldığını hissettim...
Bana ve Altın Nesile bu coşkulu duyguları yaşatanlar; Allah(c.c.) hepinizden yerle gökler arası kadar razı olsun...
İyiki varsınız Ülkücüler!...
Son Ülkücü toprağa düşmeden Bayrağımıza, bağımsızlığımıza halel gelemeyeceğine, bir kez daha iman ettim...
"Sahipsiz milletin batması haktır
Sen sahip olursan batmayacaktır..."
TEVEKKELTÜ TAALALLAH
Selam,sevgi,dua...
Mustafa ASLAN
http://maslan.blospot.com
tokkali@mynet.com
tokkali_53@yahoo.com

Hiç yorum yok: