Salı, Mart 08, 2005

FİNCANCI KATIRLARINI ÜRKÜTTÜM!...

Sonunda beklediğim oldu!..
Fincancının katırını, sonunda ürkütmeği başardım!..
Ulusal diye adlandırılan basına, yıllardır "Yaygın basın" derim. Yaygın basının bir-iki istisnası hariç ulusal yani milli olmadığına inanırım. Bu yüzden de yaklaşık 25 yıldır düşündüklerimi, bildiklerimi Milli Basın olduğuna inandığım Yerel basında tarihe şerh düşerim...
İşim gereği yolum çok sevdiğim Erzurum'a düşünce Yaygın basından tamamen uzaklaşarak Yerel Basın ordusuna dahil oldum...
Son beş yıldır aralıksız olarak ve günlük olarak Erzurum Hakikat Gazetesi'nde yazdım...
Hayatımdaki tek mülkiyetim olan "MEYDAN" adındaki köşem; beş yıldır Hakikat Gazetesi'ndeydi...
Sonunda katırlarını ürkütmeyi başardığım fincancılar, devreye girdiler!...
Hakikat Gazetesi'ndeki tek özel mülkiyetim "Meydan" a müdahele ettiler...
Kurulduğu günden beri AKP'ye karşı oldum.
Siyasete soyunduğu günden beri Recep Tayyip Erdoğan'a karşı oldum.
Karşı olmak için sayısız sebeplerim var ve bu sebepleri; 3 Kasım Seçimlerinden iki-üç ay öncesinden olmak kaydıyla Hakikat'in hakikatli okurlarıyla paylaştım...Arşivlemeyi çok ciddiyetle yapan Hakikat Gazetesi'nde bu sebeplerimin tamamı, tarihe şerh düşülmüş olarak mevcuttur...
Recep Tayyip Erdoğan'a; "dönen, değişen, gelişen, terk eden, mazlum kabadayı, kabadayıyı oynayan Kasımpaşalı, uzaktan kumandalı, siyasi topaç, rüzgar gülü..." gibi daha aklıma gelmeyen bir sürü lakapla seslendim.
AKP'ye hiç ama hiç AK Parti demedim..." deprem çadırı, toplama kampı, AB'nin yatak odası ampülü, korsan tüp.." gibi benzetmeler yakıştırdım. AKP bitinceye, milletin yakasından düşünceye kadar da bu mücadeleme devam edeceğim...
3 kasım seçimlerinde MHP'li üç vekilden şikayetlenen Erzurumlu; çok kuvvetli ve profesyonelce estirilen "İnadına tayyip" rüzgarıyla, yağmurdan kaçayım derken doluya tutuldu!...Erzurumlu, hiç tanımadığı 7 kişiyi, "İnadına tayyip" rüzgarıyla meclise gönderdi...Bu yedi Vekilden biri de mevcut Hükumet'in Sağlık Bakanı oldu...
AKP Hükumeti, üç yılını doldurmasına rağmen hala Erzurumlular tarafından tanınamayan vekil var!... Yedi Erzurum Millet vekili'nin üçünü bir arada gören Erzurumlu sayısı da yok denecek kadar az...
Benim; AKP , Recep Tayyip Erdoğan ve avanesiyle yaptığım mücadelede Erzurumlularla beraber tanımadığımız bu yedi vekille hiç bir işim olmadı!...Bu tanımadığım yedi vekille asla meselem olmadı!
" Benim meselem Recep Tayyip Erdoğan ve AKP ile..." diye defalarca yazmış olmama rağmen başını Mustafa Ilıcalı'nın çektiği tanınmayan Vekillerimiz, hakikat Gazetesi'nin hakikatsiz sahiplerine baskı yaparak "Meydan"ımı kapattırdılar!...
Hakikat Gazetesi sahibi, ağabeyim Necati Çakır; Hakikat gazetesi'nin okurları kadar hakikatli çıkamadı!.. Tam da Deprem Çadırı'nın delindiği,Panayır Yeri kalabalığı'nın dağılmaya yüz tuttuğu bu günlerde, yazılarımı AKP'ye zararlı gören Siyasi Topaçların baskısına boyun eğerek yazılarımı yayınlamaktan vaz geçti!...
Erzurum'dan uzak olmam hasebiyle bu uygulamayı da bir kaç günlük bir gecikmeyle, Hakikat'in hakikatli okurlarından öğrendim...
Hakikat gazetesi sahibi Ağabeyim necati Çakır'dan küsmeyeceğim...Yerel bir gazete olarak, biri bakan olan 7 vekilin baskısına dayanamamasını, anlayabilirim...
Ama bu günden itibaren de başta Sayın Mustafa Ilıcalı olmak kaydıyla AKP'nin 7 Erzurum vekilini çok dikkatle izleyerek, onlar hakkında yazmaktan, konuşmaktan asla vaz geçmeyeceğim...
Hakikat Gazetesi ile günde en fazla 500 kişiyle buluşabiliyorduk...Bu sayıyı, Hakikat ailesine olan saygımdan ve yerel basına olan sevdamdan dolayı kabullenmiştim. Şimdiden sonra buluştuğum insan sayısını, binlere ulaştırmaya çalışacağım...
Mustafa Ilıcalı ve o kafadaki Deprem Çadırı mensuplarının şunu bilmelerini istiyorum: Ben ve benim gibi Yerel basın sevdalısı muharrirlerin, gazetelerinden asla bir gelirleri olmaz. Bizler -övünme gibi algılayanlardan özür dilerim- varlığımızla gazetemize destek veririz. yerel Gazetelerin okunma sebebi, mharrirleridir...
Bizler, yerel yürekleriz. Bizler, çöplük horozlarıyız...Bize susturulmak üzere baskı geldikçe biz, naralar atarız...
Toplama Kampı'nın, Deprem Çadırı'nın, AKP'nin yedi vekili, benden Ülkücü olduğum ve bunu hiç saklamadığım için rahatsız oldular... Hatta hala Erzurum'un tanımadığı yedi Vekil, benden ülkücü olduğum için korktular!...
Sn. Ilıcalı ve diğerleri, yazdıklarımda bir yalan, bir iftira tesbit ettiyseler beni mahkemeye vermeliydiler... Hatta beni mahkemeye vermeleri için epeyce tahrikte de bulundum!.. Dahası kendimi "Meydan" da ihbar bile ettim!...
Ama onlar da benim haklı olduğumu, yalansız olduğumu biliyorlardı... Belki de benim reklamıma araç olmamak için(!) mahkemeye vermeğe tenezzül etmediler!...
Mustafa Ilıcalı ve benzeri Toplama kampı mensuplarının bir şeyi daha bilmelerini istiyorum:
Ben, ALTIN NESİL mensubuyum.
Benim milli menfaatler dışında ilgimi çekebilecek menfaat yoktur...
Deprem Çadırı mensuplarının, toplandıkları yer gereği hayalleri, rüyaları çıkar ilişkileri üzerine inşa edilmiştir...Hepsinin gözü; Deprem Çadırı sahibinin iki dudağına takılıdır... Oradan çıkacak ulufe bakanlığı bekleyerek beş yılı tamamladıklarını anlayamadan geçirecekler...
Haklarında açılmış ve sayılarını kendilerinin bile bilmediği yolsuzluk mahkemelerinden aklanmadan AK olamazlar!... Ve aklanmadıkları sürece de benden AK muamelesi göremeyeceklerdir...
Ne "...bazı yerlerdeki egemenlik haklarımızdan.." vaz geçmenize, ne de kahramanlarımızı bitirmenize asla izin vermeyeceğiz...
Mahkemenin kadıya mülk kalmadığını, yedi tanınmayan vekile de hatırlatırım!...
" bu yol ihanet yoludur.İhanet yolcularının mukadder akıbetlerinden kurtulamayacaksınız." ikazını; her zaman her ortamda hatırlatmaya devam edeceğim!...
Biz; TÜRK'ÜZ Türk'ü severiz.
Biz; TÜRK'ÜZ Atatürk'ü severiz.
Biz; TÜRK'ÜZ Türk'ü seveni severiz.
Biz; TÜRK'ÜZ vatan mukaddeslerimizdendir. Asla kimseye verdirmeyiz, asla sattırmayız...
Biz; TÜRK'ÜZ ölürüz, çoğalırız; çoğalırız mukaddeslerimiz için ölürüz.
Bizden korkuyorsanız doğru yapıyorsunuz. Çünkü bizler, ihanet yolcularını korkutmak için yaratılmış BOZKURTLARIZ...
TEVEKKELTÜ TAALALLAH..
Selam, sevgi, dua..
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@mynet.com
tokkali_53@yahoo.com

Hiç yorum yok: