Çarşamba, Mayıs 10, 2006

KIRIK İŞARET PARMAĞIMIZ...

KIRIK İŞARET PARMAĞIMIZ...
Temel, doktora gider.
Durumu acildir. inlemekte acı içinde feryad ü figan çırpınmaktadır.
Hemen sedyeye alırlar.Acil olarak yapılması gereken bütün müdaheleleri yapmak üzere tetkikleri yaparlar.Kan tahlilleri, tansiyon ölçümleri, kalp grafikleri v.s. her şey yapılır.
Ama hayret ki hayret; yapılan bütün tetkiklerden temel sağlam çıkmaktadır!...
Temelin inlemesine, bağırmasına sebep olan ağrı, bir türlü bulunamamaktadır!...
Doktorlar, buldukları neticelerle hocalarına başvururlar. Tetkik sonuçlarına göre temel, sapasağlamdır ama inlemesi ve feryad ü figanı devam etmektedir...
Bulunan sonuçlara ve Temelin inlemelerine bir mana veremeyen Hoca, Temeli bizzat görmeye karar verir...Hoca geldiğinde temel hala inlemektedir...
- Temel! Önce geçmiş olsun da bütün tetkik sonuçlarına göre sapasağlamsın!...Diyerek Hoca, hayretini belirtir...
Temel öfkeyle:
- O zaman neden nereme dokuniyisam acıyii?... der, inleyerek ve devam eder:
-Bak Hoca!.. Ha buraya dokunuyirum acıyi!... Ha buraya da, ha burama da!...Nereme dokunsam canım yanayi!...
Hoca da hayretler içinde kalır. Ve Temeli sadece ortopedi servisine havale etmediğini hatırlar!...
Ortopedi servisinde yapılan tetkikler ve araştırmalar sonucu; Temel'in canının her yerine dokunduğu işaret parmağının kırık olduğu, tesbit edilir!...
Neresine dokunursa dokunsun Temelin canının yandığı doğrudur ama acıyan dokunduğu yeri değil, Temelim kırık işaret parmağıdır!...
Şimdi günümüzde; Türk Milleti'nin işaret parmağı kırık ve nereye dokunsa canı yanıyor!...
İşaret parmağımızın adı; Recep Tayyip Erdoğan!...
Çiftçiye dokunduğunda, canımız yanıyor!...
Memura dokunduğunda, canımız yanıyor!...
İşçiye dokunduğunda feryad ü figan!...
Emekliye dokunduğumuzda feryada can dayanmıyor!...
Esnafa dokunmadan bağırıyoruz!...
Canımız yanıyor canımız ve hala bizi bir ortopediste havale edecek doktoru, "Seçim Sandığı"nı bekliyoruz...
Kırık işaret parmağımız, Başbakanımız, "İnadına Tayyip"imiz, hala gittiği il kongrelerinde; "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını çaldırarak, beraber yürüdükleriyle birlikte, canımıza dokunmaya ve parmağımızı acıtmaya devam ediyor!...
Beraber yürüdükleri doğru!...
Ama bizimle yani milletle değil!...
AB ile berber yürüyorlar!... İMF ile beraber yürüyorlar!...AİHM'yle birlikte yürüyorlar!...Bölücülere, hainlere daha fazla hak isteyerek ülkemizi parçalamak isteyenlerle beraber yürüyorlar!...
Yağmurun yağdığı da doğru, hatta dolunun yağdığı da!...
Ama "İnadına Tayyip"imiz ve yandaşlarının şemsiyeleri var!...Islanan da millet, iri dolulardan kafası koz-koz olan da!...
Ama "İnadına Tayyip"imize bir şeyleri artık hatırlatmak zamanı. "Türk Yusuflar'ı kuyudan çıkarmamız lazım." diyen tamamen milli, imanı söylemlerinden fışkıran bir Türk yiğit geliyor!...
"Riya bulaşmış ibadetlerinize değil, riya karışmamış günahlarınıza güvenin!.." diyebilen bir Müslüman Türk geliyor!...
Hastalığımızın teşhisini yıllardır bütün dünyanın ehil insanları huzurunda da söyleyebilen, bir kendimizden doktor geliyor!...
Bu milli Kervanın Başı da, yürüyor!... Ama AB şemsiyesi almadan, ABD şemsiyesine hiç tenezzül etmeden!... Ve milletiyle beraber yürüdüğü yağmurdan "Allah'ın rahmetine saygı!.." kara mizahıyla kaçmadan!...
Milletini yıllardır döven suni dolulardan kaçmadan!...Kırık parmağımızı, hiç bir yere dokundurup acıtmadan yürüyor...
Bu kırık parmağımızı, sadece bir kere o da "Deprem çadırı"nın orta direğini yıkarak, milleti kalıcı konutlarına davet için acıtacağını biliyoruz!...
Bu acıya da ne kadar dayanılmaz olursa olsun, çok hazır olduğumuzu haykırıyoruz...
Bu güzel sözlerin sahibi;
Yiğit Müslüman Türk!
"Allah'ını seversen Türk Yusuflar'ı kuyudan çıkarabilmemiz için ne yapmamız gerekiyorsa işaret buyur yapalım.." diye de biz haykırıyoruz...
Türk Yusuflar'ın hainlerinin kardeşleri olduğunu bile bile, soyunduğumuz işin zorluğunu bile bile işaret bekliyoruz...
"Kırık İşaret Parmağımız" ise; gideceği yere, daha doğrusu gidebileceği güne kadar işçiden, köylüden, emekliden, esnaftan, memurdan, sanatkardan kaçarak "Unu satan"larla, kemal Abi'leriyle, Ab ile, ABD ile şemsiyeli olarak ve "beraber ıslandık.." yalanıyla dolaşıp dursun!...
"Allah(c.c), bu millete uzun süreli zillet yaşatmaz." imanımızı bir daha hatırlayıp hatırlatarak, sabırsızlıkla milletimizi ortopediste havale edecek Müslüman Türk doktorumuzu, yola çıkardığımızı daha doğrusu yola çıkmış bu "Milli Kervan Başı"nın safına katılarak yollara düştüğümüzü, açıklamaktan da şeref duyarız...
"Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın
Kim bilir belki yarın belki yarından da yakın.."
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua..
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@gmail.com
tokkali_53@yahoo.com

Hiç yorum yok: