Çarşamba, Mayıs 17, 2006

TÜRK MİLLETİ KENDİNE DÖN !...

Türk Milleti;
Devlete, sisteme, Atatürk'ün bize emaneti olan Cumhuriyete yapılmış saydığımız, Danıştay Üyeleri'ne yapılmış meş'um saldırıyı, nefretle kınayarak seslenmek isteriz...
Nefretle tel'in ettikten sonra sana, Muhteşem Türk Atatürk'ün tarihi ve ibret vesikası niteliğindeki sözleriyle seslenmek isteriz.
".........İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün , istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin!... Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet fakr u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk İstikbalinin evladı!,
İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır.
Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
Türk Milleti!
Atatürk ve Silah Arkadaşları'nın yani dedelerimizin, yani şühedanın bize iki emaneti olmuştur: İstiklalimiz ve Cumhuriyetimiz...
Bu emanetlerden birinden, Cumhuriyetten rahatsız olanlar; sözlü beyanlarıyla, basın organlarında resimlerini yayınlayıp işaret ederek Danıştay 2. Dairesi üyelerine saldırmışlardır. Aslında onalrın şahsında Atatürk'ün emaneti olan Cumhuriyete, bize emanet edilen mukaddese saldırılmıştır!...
Danıştay Üyeleri, göyüsleriyle bu hayasız ve kalleş saldırıya siperlik etmişlerdir. Her birine ayrı ayrı geçmişler olsun...
Sıkılan her mermi, Türk Milletinedir!...
Sıkılan her mermi, bizedir!...
Her merminin hedefi biz, akıttığı kan bizimdir!...
"Dikkat edin o kandırıcı, sizi Allah adıyla kandırmasın." Ayet-i Celilesi'ni, bu gün de anlayamazsak ne zaman anlayacağız?...
Türk Milleti;
"Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe; ilini, töreni kim bozabilir? Türk Milleti, kendine dön!..." diye tarihten bize seslenen Bilge Kaan-Kültigin Kardeşler'i duymayacak mıyız?
"Türk Yusufları kuyulardan çıkarmak gerek." uyarısını, davetini hala duymazdan görmezden mi geleceğiz?!...
Çağ açıp çağ kapatan o muhteşem millet, biz değil miyiz?
Korumasına aldığı dine intisap ederek, girerek "Allah'ın Askerleri" ünvanını alan millet, biz değil miyiz?...
Dünyanın en imanlı ordusuna, Ordumuza dil uzatanlara; Cumhuriyetimize kast ederek sahip çıkanlara mermi sıkanlara haddini bildirecek olan da biz değil miyiz?...
Emanet, namus değil midir?...
Atatürk ve şühedanın bize emaneti olan Cumhuriyet ve İstiklal, namusumuzla, şerefimizle eş değer değil midir?...
"Kaçanın da, kovalayanın da Allah dediği.." günümüzde, ne zamana kadar kaçarken "Allah" diyenlerden olmaya devam edeceğiz?...
Bu tahrikler, bu tazyikler, bu saldırılar hala yetmez mi?...
Büyük Milletim;
Günlük siyasi çıkarları uğruna, emanetlerimize ihanet edenlerin sayıları, gün geçtikçe artmakta!...
Türk Yusufları kuyulara atanlar, yani hain kardeşler azıttılar!...
Bunları şımartan biz olduğumuz gibi, bunlara "DUR!..." demesi gereken de biz değil miyiz?
Geçen her saniye, kaybedilmiş zaman değil midir?...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH...
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
http://maslan.blogspot.com
tokkali@gmail.com
tokkali_53@yahoo.com

Hiç yorum yok: