Pazar, Mayıs 07, 2006

Muhammed İkbal ve ATATÜRK...

Çocukluğumda Dedem'den dinlemiştim. Aklıma yerleşmiş ve kalmış...
Milliliğin ve milliyetçiliğin yasaklanmasa da pek hoş karşılaşmadığı gençlik yıllarımda, bir yerlerde okumuştum. Aklıma yerleşmiş ve kalmış!...
Pakistan ve Pakistanlılar diye bir yer ve orada yaşayan insanların, Türk sevgilerini dinlemiştim Dedem'den. Aklımda kalmış...
Zamanın Haçlı'sı; "Yedi Düvel" adıyla bize saldırdığında ve yaşlısı genci, kadını kızanı ölümüne Kurtuluş savaşı verdiğimiz yıllarda, Pakistanlılar'ın son kuruşlarına hatta son lokmalarına kadar bize gönderdiklerini duymuştum. Aklımda yer etmiş!...
Gençlik yıllarımda bir yerlerde yine Pakistanlılar'ın Türk sevgilerini okumuştum. Atatürk'e en az bizim kadar sevgi beslediklerini okumuştum. Aklıma yerleşmiş ve kalmış...
Pakistanlı Şair Muhammed İkbal'in, bir uçak seyahati sırasında Türk Semalarından geçerken saygı olarak ayağa kalktığını okumuştum. Aklımda kalmış!...
Bir düşünce ve fikir adamı olan aynı zamanda da İslam Aleminin tanıdığı ulemadan olan Muhammed İkbal'in, Mustafa Kemal için, Muhteşem Türk Atatürk için yazdığı söylenen bir iki dizesini okumuştum. Aklımda kalmış...
Ama itiraf etmeliyim!...
Pakistan hakkında, Pakistanlı hakkında hatta Muhammed İkbal hakkında duyduklarımı ve okuduklarımı hep biraz abartılı diye yorumlamıştım!...
Sadece din kardeşliği ve aynı coğrafyada yaşayan soydaşlarımıza olan sevgilerinden dolayı bir milletin, bir başka milleti bu kadar sevebileceğine, bu kadar benimseyebileceğine hep kuşkuyla yaklaşmıştım!...
Yüzyıllarca o kadar müttefikimizden ihanetler görmüş, o kadar "Dostuz" diyen milletlerce arkadan hançerlenmiştik ki, bütün bu duyduklarımı yine duyduğum ve bir yerlerden okuduğum tarih bilgilerimle karşılaştırınca şüphemde de pek haksız sayılmazdım!...Ermeniyle, sırpla, araplarla ve yüzlerce yıl onlara verdiklerimizin bedeliymişçesine bize takındıkları tavırlarla mukayeseyi, ister istemez yapıyordum!...
Yaklaşık beş gündür ayaklarım yere basmıyor!...
Yaklaşık beş gündür ruhum; Tanrı Dağları'nda, Ortaasya'da, Pakistan dağlarında, ovalarında seyahat ederek canımı incitiyor!...
Bir dostumun elindeki kitaptan, yabancı şairlerin Atatürk'e yazdığı şiirler arasında Muhammed İkbal'in "Mustafa kemal Destanı"nı okuduğumdan beri; yıllarca Pakistan ve Pakistanlı'ya şüpheyle baktığım için kendimi cezalandırmak istiyorum!...
Ama aklıma; yetim olmasına, eve götüreceği yavan ekmeğin parası olmasına rağmen, elindeki-avucunda ki son ve tek para olan 1 (bir) lirayı, Pakistan Depreminden zarar gören Pakistanlılara yardım olarak gönderen; fakir ama gönlü zengin, yoksul ama gönlü bay Türk oğlu Türk çocuğumuz gelince rahatlar gibi oldum...
Demek ki o kendi yoksul, gönlü bay Türk Çocuğu'na da birileri; benim çocukluk ve gençliğimde duyduklarımı söylemeyi ihmal etmemiş!... O Türk oğlu Türk'ün evinin kitaptan yoksun olmasına rağmen, Pakistanlı Dostların bize verdiği destekten haberdar olunmuş!...
O yoksul ama gönlü bay Türk Çocuğu; Kurtuluş savaşımız sırasında elinde-avucunda ne varsa son dirhemine kadar bize gönderen Pakistanlı Kardeşleriyle -ödeşemezse bile- mukabelede bulunmak için varını-yoğunu göndermiş...
Ve bu davranışıyla da benim utancımı azalttı!...
Şimdi Anadolu'nun gerçek aydınlarından bir istirhamım olacak...Aslında istirhama da, ricaya da gerek olmamalı!..
Böylesine muhteşem bir yüreği, böylesine mükemmel bir Türk aşığını, böylesine ihtişamlı bir Atatürk sevdalısı şairi, bütün milletimize tanıtmak, bizler için görev olmalıdır...
Haydi hep beraber iş başına diye rica ederek, Muhammed İkbal'in şiiriyle başbaşa kalalım.

"MUSTAFA KEMAL DESTANI

Bir millet var biz onun varlığıyla ulaştık
İlahi kanunların gizli gerçeklerine,
Bir bakışla yön verdi bizlere dağlar aştık
Dünya güneşi olduk bir kıvılcım yerine...
Aşk mı vefasız bize neden gönlümüz küllük
Kusurlarımız mı çok küçüldükçe küçüldük!...
Rüzgarlar çölden esin bize yaraşır matem
Meltemin nefesinde açan her gonca elem.
Ah oldu kubbemizde nağmelenen ezanlar
Bir inilti gibiyiz nerde o borazanlar.
Bir zamanlar ayları taşırdı atlarımız
Şimdi avlanan bizi, kırık pusatlarımız...

Koş Mustafa kemal koş! Atın çatlayana dek
Bizi tedbir mat etti, sana tedbir ne gerek...

Muhammed İKBAL"
Bu şiiri okuduktan sonra, akıl başa-yerine gelinceye kadar başka kelama hacet var mıdır?..
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
tokkali@gmail.com
tokkali_53@yahoo.com
http://maslan.blogspot.com

Hiç yorum yok: