Pazartesi, Mart 01, 2010

ÜLKÜ BARAJI BEREKET DOLU...

MHP Genel Başkanı ve Kurmaylarının ATP Genel Başkanı Sn. Oktay Öztürk'e yaptıkları ziyâretin hemen sonrasında; "Yıllardır taşma derecesinde dolu Ülkü Barajı'nın tahliye kapağı aralandı! Taşmadan, etrafa zarar vermeden, kırk beş yıllık yatağından millete doğru akmaya başladı Ülkücü Bereket! Hayırlı olsun, hayırlara vesîle olsun, yârınlar Türk Milleti'nin olsun... Devlet Bahçeli, Allah aşkına devam et! Ehîl adamların, kanaat önderi Ülkü Devleri'nin AKP'yi nasıl silip-süpüreceklerini, cini çıktığı şişeye nasıl hapsedeceklerini, sadece seyret yeter." diye heyecanımızı dillendirdik.
Bu seslenişimize rağbet, tahminlerin çok üstünde oldu! Heyecânımızda yalnız olmadığımızı, gerçekten Ülkü Barajı'nın tam taşma aşamasında tahliye kapağının aralandığını gördük!
BBP Genel Başkanı Sn. Yalçın Topçu'nun, Gazetemiz'e yaptığı açıklama ile bir kere daha kabardı yüreğimiz! Şimdi seslendirmemeğe kararlı olduğum, iç çekmelerimiz, şeytân vesvesesi "Keşke!"lerimiz olmasına rağmen, yüreklerimiz sînemizden taşmaya başladı!
Sn. Yalçın Topçu'nun; "Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu döneminde de birlik için bizim çabalarımız oldu. Bu nedenle misyonumuz gereği yapılan bütün çağrıları değerlendiririz." sözlerinin samîmiyetine şahsen tanıklık ederim. Hele; "Yalçın Topçu olarak Türk milliyetçilerinin bir araya gelmesinde her türlü fedakârlığı yaparım." sözlerinin samimiyetinden o kadar emîn ve o kadar heyecanlıyım ki!...
MHP Genel Merkezi'nden BBP'ye yönelik bir adım ve teklîf yokken, "Ülkü Barajı"nın tazyîkiyle konuşan Sn. Yalçın Topçu'nun tavrı, MHP kurmaylarınca mutlaka ciddîye alınır düşüncesinde hatta bu samîmi kapıyı kapatmayın diye yalvararak ricalardayım!
Bir kere de n'olur yağmur, bizim yarıklarımızı kapatsın! Bir kere de on üç yılda on üç saniye aklımızdan çıkaramadığımız Baba Ocağımız'da; 45 yıllık Ülküdaşlarımızla, ülkü saflarına katılmış yetişkin çocuklarımızla, hatta ağabeylerimizin torunlarıyla, hep birlikte üç kuşak yek-vücûd olmak için bize yapılanları unutalım, yaptıklarımızı da tahrîk ederek hatırlatmayalım!
Zamanlama olarak müthîş doğru bir hareketi tamamlamak için; "Devlet-i ebed-müddet" diyenler, "Rehberimiz Kur'an, hedefimiz Tûran." diyenler, "Tanrı Dağı kadar Türk, Hıra Dağı kadar Müslümanız." diyenler, ABD'nin çocukları en zâlim-baskıcı Cuntaya rağmen "Kurt Duruşu'yla Baş Eğmeyenler", mahpushâneleri Yusufiyeleştirenler, "Artık yeter Türk Yusufları kuyudan çıkarmak gerek." diyenler, "Ve dirildik ölümü öldüren bir ölüşle" diye şehâdeti gülerek bekleyenler, "Anadolu toprağı kir tutmaz." diyenler, bir arada olmak zorunda!
Elli senedir kapısında elli takla atılan AB'de, dînimize, Peygamber(s.a.v.)'imize, millî bütünlüğümüze olmadık hakaretler yapılırken seyredenlerden, Irak'ı işgâl edip yüz karası toplu katliamlar yapan, müslüman kadınların-kızların ırzlarına tasallût eden Haçlı askerlerine dualar edenlerden, BOP Eş Başkanlarından; İstiklâl mahkemelerine kelle vermiş dedelerinin kan davasını Cumhuriyetle görmeğe niyetli bölücü torunlardan, siyâseti kimliksiz-renksizlerden; milleti, demokrasiyi araç kullanan takıyyecilerden kurtarmak için başka yol yok!
Sn. Yalçın Topçu'nun da hatırlattıkları gibi, aynı Ülkü pınarından beslenen üç partiyi birleştirebilmek için verilen mücâdelelerin birebir şahitlerindenim! Kimlerin, nerelerde, neler yaptıkları, kimlerin kimlere neler söyledikleri ân gibi aklımızda!
Ama arzettiğim gibi bir kere de -Allah aşkına- yağmur, bizim yarıklarımızı kapatsın! Ülkücünün ülküdaşına karşı bir vefâsı, bir ülküdaşlık hukûku vardır. Her şeye rağmen bu müthiş bağ zedelenmemiştir. Her ülkücünün ülküdaşına ve Türk Milletinin de bu Ülkü Birliğine âcilen ihtiyâcı vardır.
Omuzlarımızdaki ayak izlerini, millî rütbelerimiz olarak taşıdığımız kendilerini yukarda gören Ülküdaşlarımız; Allah'ın hatırına bu millî galeyânı engellemeyin!...
Ülkü Birliği'yle yırtılır korkağın, işbirlikçinin hayâli haritası!
"Kalk Yiğidim! Kaaaalllk Yiğidim! / Yine dağ başını duman aldı..."
"BÜTÜN TÜRKLER BİR ORDU, KATILMAYAN KAÇAKTIR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: