Pazar, Şubat 28, 2010

DİVÂN-I LÜGAT'İT TAYYİP...

Kurumların ve kavramların çatıştırılmasıyla uygulanan "alıştıra-alıştıra, hazmede-hazmettire" projesinin baş aktörü, BOP Eş Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yorum farkıyla bazı kavram ve kurumların "Tayyipçe"si...
Tayyipçe'de;
GAZETE: Dükkân! Her türlü inancın ve karakterin alınıp satılabileceği, kullanım süresinin AKP'ye verdiği katkısıyla belirlenen, yalaka-yağcı-amigo kişilerin transferlerinin gerçekleştirildiği en-tellek-tüel semt pazarı...
MUHABİR: Muhbir, anten, gizli tanık, ajan, telekulaktan kaçmayı başaranları takiple görevli; ücretleri TMSF'ce atanmış müdürler tarafından belirlenen, kendilerine tahsîs edilmiş köşeleri ve izlenmeyen televizyonlarda gece yarısı programları sayısınca popüler, kiralık dolma kalemler...
KÖŞE YAZARI (muharrir): Spekülatör! İMKB'de kumar oynayıp paradan para kazanan, sanal sermâyesini çekerek bir günde %6,5'luk düşüşe neden olan ve AKP'nin 'Sanal Ekonomik İstikrâr'ına zarar veren provakatör! Yandaşsa resmî uçaklarda VIP muamelesi gösterilen, havada havalı beyânatların dikte ettirileceği kâtipler-kâtibeler...
DEMOKRASİ: Gereken durakta inilecek tramvay. Gecikenin kaçıracağı tren. İnenin yerini kaybedeceği kompartman. Gömlekleştirilen ve önümüzdeki günlerde kurşun geçirmezi sipâriş edilen Millî Görüş'ü; "Devletin kılcal damarlarına nüfûz" ettirinceye kadar kullanılacak bir Anayasal araç...
DİPLOMASİ: "One minute! Orda dur!" elektronik sinyalli, mahkemede şaşmak için karakolda söylenen doğru! Köprü geçilinceye kadar halklara yapılan "dayı" muhabbetli ilm-i siyâset! Devletin başına geçirilen çuvala verilen 'müzik notası'; tek mermi patlattırmadan, başka anaları ağlatmadan işgâline demokratça yardım edilen ülke yönetimini, dışarıya karşı "şirket yönetimi" diye takdîm...
ANAYASA MAHKEMESİ: Sür'âtle lağvedilmesi gereken İskenderin Kılıcı. AKP'yi "Laikliğe karşı odak olmak"tan suçlu bulup kapatmayan, para cezasıyla canını çok acıtan siyâsallaşmış, anti-AKP'li gayr-ı meşrû bir kurum. DTP'yi kapatarak demokrat teröristlerin insan haklarına müdâhil olan, demokratlaşması mümkün olmayan bir vesâyetçi...
HSYK: Adâletin, yargının, savcıların, yargıçların AKP'lileşmelerini engelleyen, "Devlet Yanlısı Çete"nin Atatürk'e, cumhuriyete en sâdık ve en organize birimi...
MÜLKİ ÂMİRLER: Valiler, kaymakamlar; AKP'nin toplumu dilencileştirme operasyonlarında canla-başla hizmet veren, kapı-kapı erzak dağıtan, hazîneden maaşlı il-ilçe AKP temsilcileri.
YÖK: Muhalefetteyken yok, iktidarda çok sayılan, cumhuriyetçi-Atatürkçü rektörlerin türbana saygı duruşlarını almakla görevli mehterân çorbacıbaşısı, türbana ve en güçlü maske tesettüre saygı duruşunda sıkıntı yaratmayacak müritlerin yetiştirileceği meşrû medrese...
BELEDİYE: AKP'liyse teşkilat içinde yok sayılan, hazîneden ayrılan yerel bütçelerinin yerel yandaşlara dağıtılmasında görevli sâdık partililerin; muhalefettense AKP hâkimiyetine mani olmak için direnen "Devlet Yanlısı Çete"nin organize bir başka birimi.
MERKEZ BANKASI-DARPHÂNE: Paramızın altı sıfırın atılmasıyla tedâvülden kaldırılmasıyla dış borçlar söylenirken bin veya milyon, yatırım maskesiyle yandaşlara peşkeş çekilen işler ifâde edilirken katrilyonla ifâde edilen ve semt pazarlarından başka yerde geçmeyen parayı basmakla görevli kalpazan matbaası ve basılan kalp sikkeleri saymakla görevli kasiyer... Veee;
MİLLET: Başına vurup ağzından lokması alınacak zavallı. Çiftçisine, işçisine, sendikasına, bakkalına, askerine, şehîdine-yakınlarına, muhalif partilisine küfürler edilen, meydanlarda coplanan, biber gazı sıkılan, sokaklarda arabaları ve otobüsleri PeKaKa'nın insafına terk edilen, hakaret edildikçe, ezildikçe daha fazla oy alınan bir kilo makarna, bir torba yanmaz kömür bedelli, ucuz-dilenci topluluğu...
Örnek kavram çok! Îmanlı AKP'lilerin çok sık kullandıkları "yalan atının kırbacı" yemînden de -teyet- bahsederek, kalanların kısa sürede AKP'celeştirileceğini izleyeceğimiz kurum ve kavramları unutmamak üzere hafızalarımıza kaydedelim lütfen. Kaydedelim, unutmayalım, kaybetmeyelim n'olur!...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: