Perşembe, Ağustos 05, 2010

REFERANDUM MUŞ!...

Ey Türk gençliği! Türk Milleti! Duy beni! Duyun beni!
Beni bugün duymazsanız, yarın siz üzülürken ben olmayabilirim! Millet yaşasın, Devlet ebed-müddet sürsün diye, Vatanım bölünmesin-bir tek çakıl taşım gitmesin diye, Bayrağımın vakûr ve nazlı dalgalanması, Ezânımın inlemesi eksilmesin diye, kanımı akıttırmış olabilirim!
Türk Milleti'ne mensûp Türklüğün ne demek olduğunu bilen, Allah'tan gayrıya kulluğu esâret sayan Müslümân bir Türk olarak; "Ve dirildik ölümü öldüren bir ölüşle!" diyen kervâna katılmış veya evimde öfkemden ölmüş olabilirim!
Türk Milleti, Türk Gençliği! Oğlum, kızım, torunlarım, emmi oğullarım, akrabam, hısımım, kabîlem, aşîretim, komşularım; zindansa zindan, hapisse hapis, ölümse ölüm, Türk Milleti adına payıma ne düşerse hazırım! Allah aşkına duyun beni!
Elbette; "Yaşasın Vatan! Yaşasın Türk Milleti!" Vatan'ın yaşaması için can bedeli gerekmez mi? Can bedelinin verilebilmesi için kırk yıldır halklar diye kırka bölünen toplumun yeniden birleştirilip millet edilmesi, milletin yaşaması-yaşatılması gerekmez mi? Halkların bir daha, yeniden birleşmesi-birleştirilmesi için başlının baş eğmesi, dizlinin diz çökmesi gerekmiyor mu? Başlıya baş eğdirecek, dizliye diz çöktürecek Devlet Erki'nin oluşabilmesi için Devlet'e bir baş gerekmez mi? Devlet'e baş olacak kişinin de demokratik, diplomatik, stratejik yol ve yöntemlerle iş başına geçmek mücâdelesinde bizzat görülmesi gerekmez mi?
Bu mücâdeleye katılım, propoganda veya dâvetle olmaz! Taşlamayla sürüye giden it, koyunu kurda verir! Sancağı gören, mücâdeleyi duyan, sancaktârı görüp seven Türk koşar katılır mücâdeleye! Katılanlar sayılır, katılıp kaçanların, yolda dönenlerin çetelesi tutulmaz! Kaçan kaçar, dönen döner, ölen ölür; kalan sağlar bizimdir!
Türk Milleti! Sadece dua ile Tanrı Türk'ü korumaz! Tanrı Türk'ü Türk'e korutur! Yani Türk'ün, Türk'ü koruması farzdır-şarttır! Türk'ün Türk'ü korumak adına, ölümü öldürmesi şarttır! Yiğitleri kahramanlaşmadan, kahramanları ölmeden bir topluluk millet olabilir mi? Millet kalmaz, alçak oyunlarla halklara ayrışmadan bir olamazsak, "BİZ" olamazsak işimiz zor!
Bu gayret var diyorsanız veya varsa demek ki yetersiz! Yanlış yapmak değil, az yapmak hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir!
Çocukluğumuzda, körebeye başlarken; "Anam bana kör dedi, gelip gidene vur dedi! Başlı başını, gözlü gözünü saklasın!" diye bir tekerlememiz vardı! Elli sene sonra; ABD ve AB adındaki Haçlı'nın "Kör, gelene gidene vur!" diye öğütleyip siyâsi arenâya sürdüğü gözleri bağlılar; "Daha fazla demokrasi, Açılım, Kürt açılımı, Millî Birlik Projesi" diyerek, Miraç'ta Cebrâil tarafından; "Allah'ın süvârileri" diye Peygamber(s.a.v.)'e takdîm edilen Türk Milleti'ni 36 etnik parçaya ayırıp gelene-gidene vuruyor ve biz, neye yarayacaksa demokratlaşarak havanda su dövüyoruz!Elbette; "Tanrı Türk'ü korusun." Türk'ü korumak için 21.yy.'ın Kürşâd'ı, bir daha kaç kişi bulabilirse o kadar Türk'le, Türk'ü korumak uğruna ölmezse; verdiği "Ülkücü Pehlivaoğlu"ca kellesi ile dâvânın yaşamasına katkı vermezse, Tanrı Türk'ü nasıl korur?
Nuh Tufanı'ndan bu yana; Tanrı Türk'ü hep Türk'e korutmamış mı? Bir daha Türk, Türk'ü korumazsa; bir daha Türk başlıya baş eğdirip dizliye diz çöktürmezse; demokrasiyi araç edinen, dîni çimento sayan dünyacı, simyâcı, Allahçılar, Haçlı Müslümanlar Türk Milleti'ni kırka ayırmaz mı? Her ayırdığını da kolay lokma ederek Haçlı'ya meze diye sunmaz mı?
Referandum muş!
Şeytâna; "HAYIR" demeden, Allah'a; "BELÎ" diyilmez!
Türk'e kast ediyorlar! Türklüğü yok ediyorlar ve Türk te demokrasiyi araç edinmiş mürâilere, Allah ile Aldatanlar'a kanarak, fıtratında var olan şahşiyetçilik ile düşmanla değil kardeşiyle meşgûl!
Duymuyor musunuz Bilge Kağan-Kültigin Kardeşler ne diyor? "Türk Budun, ÖKÜN!"
TÜRK TÜRK'Ü KORUSUN Kİ TANRI DA TÜRK'Ü KORUSUN!
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: