Çarşamba, Mayıs 02, 2007

BANA BİR HALLER OLDU !...

Artık her halde ifade sıkıntısı çekiyorum!
Kendimi, düşündüklerimi anlatamıyormuşum gibi bir haleti ruhiyedeyim!...
Neyi isteyip neyi istemediğimi; yıllardır, defaatle söylemiş olmama rağmen hala benim yerime bayram edenler var, hayretler içindeyim!...
Beni tanıyanlar, AKP'li olmadığımı bilirler. Yarınki, artı kaçılamaz olan seçimde AKP'ye oy vermeyeceğimi de bilirler. Ama benim AKP'ye oy vermeyişim; AKP düşmanlığı şeklinde algılanır veya yorumlanırsa ne yapacağımı şaşırırım.
AKP'yi millete verdiği vaatlerle yaptıkları arasındaki farktan dolayı tasvip etmiyorum. Kınıyorum.
AKP'yi daha düne kadar, kendilerinden başka herkesi Avrupa garsonları olarak tarif ederken; bu gün AB kapılarında teşrifatçı konumunda bekledikleri için tasvip etmiyorum. Tenkit ediyorum. -
AKP'yi tasvip etmemem, benim AKP düşmanı olduğum anlamı mı taşır?
Türkiye'de benim tasvip etmediğim -Bahçeli MHP'de dahil- elliyi aşkın parti var. Tasvip etmediğim için bu partiler ve bu partililere düşman olursam, benim milliyetçiliğim, milliyetperverliğim nasıl olur?
Bu arada yeri gelmişken; Türkiye'de Apo alçağının talimatıyla kurulmuş olan partiye ve daha önce bölücülüğe arka çıkan partilere ve devamlarına, kelimenin tam anlamıyla DÜŞMANIM...
Zana ve zağarlarının kurdurdukları; Apo talimatlı, AB destekli partilerin tek kelimeyle hasmıyım!...
Şimdiden ilan etmekte bir beis görmüyorum.
Bu partilerin peşinden giden veya gidecek olan kandırılmış yurttaşlarımızın da mazur olduklarına inanırım. Zana ve zağarlarının kurdukları partiyle kandırılacak olan kürt kardeşlerimizi de şimdiden uyarmak, hem insanlık hem de dindaşlık görevimdir.
Rahmeti Alparslan Türkeş'in tarihi vecizesindeki gibi; "Onlar ne kadar kürtse ben de o kadar kürdüm, ben ne kadar türksem onlar da o kadar Türk'tür.." şeklinde baktığım, etle tırnak gibi birbiriyle kaynaşmış, "Renkli mermerin farklı rekleri" olan bu milletin arasına girmek istiyorlar!...
AB mademki bu kadar insan hakları savunucusuydu; Bosna- Hersekteki Müslüman Boşnaklara neden arka çıkmadı?!.. Madem bu kadar İnsan Hakları Savunucusu idiler, Müslüman Çeçenlere neden arka çıkmadılar?!.. Madem bu kadar insancıllardı Azerbaycandaki Müslüman kardeşlerimize neden Ermenistana karşı arka çıkmadılar?!... Şimdi Irak'yaki, Telafer'deki, Kerkük'teki soykırıma neden seyirciler?!...
AB ve Avrupanın Haçlıları, Müslümanı sevmezler...Müslümanı insandan saysalar Felluce'deki katliama seyirci kalmamaları gerekmez miydi?
Dünyanın hiç bir yerindeki Müslümanların meseleleriyle ilgilenmeyen Avrupalı Haçlıların Müslüman Kürtlerle ilgilenmesinden; Kürt kardeşlerimiz, neden huylanmazlar?...
Tarihte defalarca kandırılarak kullanılan Kürt kardeşlerimiz üzerinden yeni oyunlar tezgahlandığını, nasıl anlatabilirim diye kafa patlatıyorum...
Irak'taki katliamlarda yoklar!...
Kerkük'teki, Telafer'deki soy kırıma seyirci ve destekçiler!...
Bosna Hersekteki soy kırımda yoklardı!
Azerbaycanda milyonlarca Müslüman tanklarla ezilirken yoklardı!
1963 te Kıbrısta çocuklar küvetlerde topluca katledilirken de yoklardı!... Çünkü oralarda öldürülenlerin tamamı Müslümandı...
Bush, Iraka saldırırken Haçlı seferini başlattığını söylememiş miydi? Bunları bu kadar çabuk unutmaya ne hakkımız var?
Her canı sıkılan avrupalının hemen Diyarbakır'a koşmasının arkasındaki soy kırım hazırlığını, bu kardeşlerimize nasıl anlatabiliriz?!... Recep tayyip Erdoğan'ın bile -bazan demokratlığından olsa gerek- sabrını taşıran bu Diyarbakır sevdasının arkasını neden göremeyiz?!...
Dünyanın en büyük uyuşturucu tacirlerinin barındığı, bebek katili PKK'nın; Kürt yurttaşlarımız için ne ölümler hazırladığını, ne kadar daha öldükten sonra anlayacağız, anlatacağız?!...
Allah aşkına, Kur'an aşkına, Peygamber aşkına, paylaştığımız aynı Kıble aşkına; bu art niyetli, paraya tanrı diye tapan, bu 21 yüzyıl Hasan Sabbahlarına kanmayalım artık!... Bu saygısız ve çok pervasız senaristlerin oyunlarında figuranlığı kabul etmeyelim....
Bu memlekette Hikmet Çetin neden konuşmaz?
Bu memleketteki büyük iş adamı Kürt kardeşlerimiz neden konuşmaz?
Bu memlekette mecliste bulunan Kürt Millet vekillerimiz neden konuşmaz? Yoksa PKK'dan onlar da mı korkuyorlar?!..Onları korkutan PKK'yı susturamayan, korkutamayan kurumlarımız, ne yaparlar? Sadece demokrasiyi mi tehdit edebilirler?!...
Yıllardır verdiği mücadeleye, karen Fogg çocuklarının aleyhinde yaptığı propogandaya rağmen PKK'lı alçaklar; BUCAK aşiretine ne yapabildiler ki andığım Kürt büyükler, susarak korkak tarifini alıyorlar!....
Beraber büyüdüğüm Kürt asıllı ama en az benim kadar Türk veya benim de en az onlar kadar Kürt olduğum arkadaşlarım, ülküdaşlarım, yoldaşlarım var... Bu vatan evlatları, zana ve zağarlarından en az benim kadar nefret ediyorlar ve hazırlanan tezgahtan en az benim kadar ürküyorlar!...
AB'ye gireceğiz gibi olması gayrı mümkün bir hayal uğruna bu vatandaşlarımızdan vaz geçmek hangi siyasi zekayla örtüşür?
Ben ve benim gibiler AB'ye külliyen karşıyız!... Bu memleketin ezici bir çoğunluğunun da AB'ye karşı olduğunu da, artık biliyoruz...
Bizim adımıza neden Fransa ve Avusturya referandum yapsın?
Bu referandum tehditlerinden rahatsız olmadıkları için AKP'yi tasvip etmiyorum!...
"Masadan kalkmayarak kahraman olmaktan" vaz geçtikleri için AKP'yi tasvip etmiyorum... Ve masadan kalkmayarak kahraman olmaktan vaz geçtiğini, diplomatlıkmışçasına anlatan GÜL'ü cumhurbaşkanlığına aday ettikleri için AKP'ye kızıyorum!...
Türkiye de işçiye, köylüye, esnafa, emekliye kabadayılaşırken AB'ye ve ABD'ye kabadayılaşamayan ve kahramanlaşamayan Recep tayyip Erdoğan'ı tasvip etmiyorum!...
Ama sadece tasvip etmiyorum!...
Yarınki seçimlerde de tasvip etmediğimi haykıracağım. Ama bu benim AKP ve AKP'lilere düşman olduğum şekilde yorumlanırsa, sadece Aziz Nesin'i haklı çıkarırlar. Tabiki sadece kendi zaviyelerinden...
Bu arada muhalefetine çok ihtiyaç duyulan MHP ve ülkücü partiler hakkındaki düşüncelerimizi, daha sonraya bıraktığımızı hatırlatırım...
TEVEKKELTÜ A'ALALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: