Pazar, Mayıs 13, 2007

HAYDİ MİLLET SEÇİME... -2-

Saygı; karşılığını saygı olarak alırsa, sAygı olarak hayat bulur. Aksi olur, saygı saygısızlıkla mukabele görürse oradan kavga çıkar!...
Sevdiklerimizi, sevmenin ötesinde bir de saygımızla karşılayarak büyüdük, olgunlaştık, yaşlanıyoruz...
12 yaşında torun sahibi bir dede olarak hayatımız boyunca "Abi"leştirdiğimiz şahıslara, abi saygımızı göstermekte asla eksiğimiz olmadı. Bu kimlikli kişilikleri "Abi"leştirerek bizler, kanaat önderi olarak tarifledik.
Şimdi bizim kuşağın ağabeyleştirdiği kanaat önderi kişiliklerin sorumluluklarının kat be kat arttığı, artması gereken bir dönemdeyiz...
Devletimizin darda, milletimizin zorda olduğu talihsiz bir süreçteyiz.
Birbirine benzeyen kişiler ve kuruluşların, birlikte hareket etmeye karar verdiği bir dönemdeyiz. Kendilerine sağ veya sol adını koyan ama millilikle, ulusallıkla uzaktan yakından alakası olmayan partiler; ya bir araya geldi bütünleştiler, ya da seçim ittifakı konusunda hemen hemen anlaştılar...
Bu memlekette 5,5-6 milyon hatta daha fazla da ülkücü oy var. Ve bu oylar, en perakende duruşta görünüyorlar!... Bundan 25 sene önce birbirlerinden canlarını, kanlarını esirgemeyen bir kuşak; bu gün oylarını birbirinden esirger duruma getirildiler!...
Nerede ağabeylerimiz?...
Nerede kanaat önderi Ülkü Devlerimiz?...
Nerede bu kutlu davanın aysbergleri?...
Neden nefs yapanlara veya bir diğerini nefs yapmakla suçlayanlara müdahil olmazlar?...
Yoksa sözleri mi dinlenmez?
Yoksa bir koltuğu ele geçiren genel başkanlar; artık işim bitti mantığıyla Ülküdaşlarımıza itibar mı etmezler?...
Siyaseten tarafımı açıklamamış olsaydım, bu soruların cevabı bende vardı!...
Ama taraf olduğum için, tarafsız davranma şansımı kendim bitirdiğim için Ağabeylerimiz'e müracaattan başka çarem kalmadı!...
Birileri, hemen müdahil olarak; Servet Kabaklı Kardeşimiz'in samimiyetle yaptığı "Vatanım Türkiye, partim MHP" açıklamasına, seviyesizce saldıran kaleme ve o kalemin patronuna bu mantığı sormalılar!...
Adam; "İçim kan ağlayarak ta olsa sandığa gidecek ve oyumu MHP'ye vereceğim.Bütün ülküdaşlarımı da MHP'ye oy vermeye çağırıyorum." diye bütün okurlarına açıklama yapıyor ve patronundan izinsiz geğiremeyen bir "Dolma Kalem" tarafından MHP'yi parçalamakla suçlanıyor!...
Parçalanmışlık, bölünmüşlük böyle mi yok edilir?...
Allah aşkına birileri, bana bu mantığı anlatma zahmetine katlansınlar?...
Ve Allah aşkına birileri bana, kimin AKP'nin çanağına su taşıdığını söylesinler!...
Hem birlik diye Anadolu'ya mesaj vereceksin, hem de birliğe gelenleri partiyi parçalamakla suçlayarak reddedeceksin!...
Bu mantığın adını, birileri Allah aşkına ülkücülere anlatmalı değil mi?...
Kimin bölen olduğunun, kimin bütünleşmeye mani olduğunun artık bütün Ülkücülerce bilinmesi zamanı değil mi?...
Ben fakıre internet sitelerinden ; "Ne Başbuğ çizgisi kardeşim? Başbuğ öldü!... Hareketin lideri Devlet Bahçeli, artık Bahçeli çizgisi var." diye yazılar yazanlar; şimdi de MHP'ye oy vereceğini açıklayan Bahçeli muhalifi bir ülküdaşımızı partiyi bölmekle suçluyorlar!...
Artık Ülkücü Ağabeylerin, hiç gün geçirmeden kamu oyu önünde bu ötekileştirmenin ve yabancılaştırmanın sebebini sormaları gerekmez mi?...
Yarının çok geç olacağını sağır sultan da duymuşken, bu Ağabeylerimiz neyi ve kimin harekete geçmesini beklerler?...
Zordayız dostlar!...
Dardayız dostlar!...
Taraftarlık yapayım derken bulundukları yere zarar verenler yüzünden açmazdayız dostlar!...
Allah aşkına müdahil olun!...
Yoksa atı alan, bir daha üsküdarı geçecek!...
Haydi millet seçime !...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN