Perşembe, Ekim 11, 2007

ÇEKİLİN AYAK ALTINDAN!...

"Ey dipdiri meyyit, İki el bir baş içindir,
Davransana...Eller de senin, baş da senindir!..
His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin..?
Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin...." Mehmet Akif Ersoy

Ey dipdiri ölüler, üzerlerine ölü toprağı serpilmişler; iki el bir baş içindir. Şehit olanlar, Benim çocuklarım, benin Mehmetçiklerim, benin göz bebeklerimdir. Mehmetçiklerime kıyan alçaklar ise, sizin okyanus ötesi müttefik(!)iniz rolündeki kahpe Haçlı'nın kapı köpekleridir.
Köpek diyorsam yerine koyacak kelime bulamadığımdandır. Çünkü köpek kapısına, sahibine sadıktır ama bu adi yaratıklar nankörlüğün, ihanetin, kalleşliğin, alçaklığın temsilcileridir.
"İki el, bir baş içindir." Yani eğer devletsek; siyasi erk, millet, milletin lojistik desteği ve Silahlı kuvvetlerin görevleri, el ele vererek devleti muhafaza etmektir.
Sanki ellerimizden birine, siyasi erke felç inmiş!...
"His yok, hareket yok, acı yok... Leş kesilmişler!..."
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, savaşı askerden bekledikten sonra; iç asayişi de askerden beklersek, savcılığı, hakimliği, polisliği askerden bekleyeceksek; hariciyeyi askerden, dahiliyeyi askerden, siyaseti-siyasi kararları askerden bekleyeceksek; Siz ne iş yaparsınız?...
"ABD'ye gidip Sayın Başkan'la konuşacağım." derken egemenliğimizi nasıl rencide ettiğinizin farkında olmuyorsanız, siz ne işe yararsınız?... Madem bir işe yaramıyorsunuz, neden istifa etmezsiniz?...
Biz, Türk Milletiyiz.
Vatan da bizim, bayrak ta bizim, Devlet te bizim ve Ordu da bizim...
Ordumuzun ordu olabilmesi için Vatan borçlarını ödesinler diye ellerini kınalayarak Peygamber Ocağı'na gönderdiğimiz evlatlar da bizim...
Ellerini kınalayarak, davul-zurnalar eşliğinde, "En büyük asker, bizim asker." naralarıyla gönderip Al Bayrağa sarılı oalarak bağrımıza ve Vatan Toparağına bedel olarak bastığımız Mehmetçikler de bizim!...
Biz bu çocuklarımızı; siz çocuklarınıza çürük raporu alıp askerden kaçırarak ABD'de "Sayın Başkan"ınızın yanında "Evine ekmek götürsün." diye göndermiyoruz!...
Biz bu çocuklarımızı; siz çocuklarınıza gemicikler alıp açık denizlerden trilyonlar kazansınlar diye, "Kemal Abi"nin çocukları, mısır ve yumurta ithal ederek trilyonlar kazansınlar diye göndermiyoruz!...
Biz bu çocuklarımızı; bir başka "Bu yollarda beraber yürüdüğünüz" bir başka arkadaşınızın çocuğuna 600 dairelik minicik servetler kazandırasınız diye göndermiyoruz!...
Biz bu çocuklarımızı; Muhteşem Türk Atatürk'ün bize miras bıraktığı medeni ve muassır devletimize sahip çıkmak için gönderiyoruz!...
Biz bu çocuklarımızı; "Bağımsızlık benim karakterimdir." sözüne aynen katıldığımızı ve sadık kaldığımızı ispat etmek için gönderiyoruz!...
Bu yüzden size rağmen Şehidimin Babası, Kars'tan; "Vatana kırk Turgay kurban olsun." diye Türkçe nara atıyor!...
Düşün askerimizin yakasından!...
Artık inin milletin omuzlarından!...
Açın askerimizin, kahramanlarımızın, Mehmetçiklerimizin önünü!...
Sizler de, "Sayın Başkan"ınız da, AB' de, ABD'de çekilin artık milletin ve Ordumuzun ayakları altından!...
Devletin asli unsuru, Türk Milleti olarak; kanımıza kan istiyoruz! Canımıza can istiyoruz!...
Bayrağıma selam vermeden uçan kuşun yuvasını dağıtmak istiyoruz!...
Türklüğümüze, Atatürkümüze, Bayrağımıza, Ordumuza uzatılan dilleri artık kesmek istiyoruz!...
Çekilin önümüzden! Çekilin ayaklarımızın altından!...
Çekilin ki öfkemizin kabarmışlığı ile düşmanımıza yürüken ayaklarımız altında ezilerek linç olmayasınız!...
Sizler ve sizin destekçileriniz bu öfkeye dayanamazsınız!...
"Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım..."
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN
Not: Devletimin otoritesini dünya aleme göstererek Mehmetçiklerimin ve hunharca katledilen sivil vatandaşlarımın intikamları alınmadan kimseyle bayramlaşmayacağım. Bu bayram, Türk Milleti'nin Kara Bayramı...

Hiç yorum yok: