Cuma, Ekim 26, 2007

İKİ EL BİR BAŞ İÇİNDİR...

Hiç bir şey bilmez entellerimize inat; hayatlarında bir şey olamamış "Hiç Bir şeyler" siyasilerimize inat; memleketin en cahilleri olduklarını davranış ve söylemleriyle haykıran "Aydıncık"larımıza inat, "Çarıklı Erkan-ı harp"e, Millete kulak verme zamanı diye düşünüyorum ısrarla...
Gecenin çok geç vakitlerine kadar Manisa'da görev yapan, idealist ve genç bir öğretmen meslektaşımla sohbetler ettik. Yaklaşan 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla, biraz da benim hatırlatmamla bir şiirim üzerinde ve öğretmenlik hakkında epey yoğunlaştık. "Hocam, fikren ayrı olmamıza rağmen sizi okuyorum ve okuyacağım." diyordu. Alacağım en muhteşem ödüllerdendi. Çünkü, hala eğitimi asla unutmamış öğretmenlerimizin olmasından ve -fikren ayrı olsak ta- "İki el bir baş içindir." şeklindeki muhteşem öğretide buluştuğumuz için çok heyecanlandım. Bu olsa olsa "aydıncılık" oynayan okumuş cahillerle "öğretmen" farkıydı...
Evet, "İki el, bir baş içindir."
Devasa cüsseli, çok ta sağlıklı bir bedenin sağ ve sol kolarından-ellerinden her hangi birisi olmasa o beden "Çolak" sıfatı alır. Zannederim çoğumuz, çolaklıktansa hastalığı tercih ederiz.
Bu arada ellerini, kollarını, bacaklarını Vatan toprağı Vatan kalsın diye feda eden gazilerimizi de "İbrahim BABÜR" adındaki kahraman Gazimiz'in şahsında saygıyla yad edelim.
Ayrı fikirlerden olmamızı samimiyetle söylememize rağmen, iki öğretmen "İki el, bir baş içindir." öğretisinde buluştuk kolayca.
Oysa bana göre "Çakar almaz" adındaki solun eski tüfekleriyle ve onlara görede benim gibi bir "Gerici, faşist" birisiyle asla paylaşılacak bir şey yoktur!...
Öyle değil!...
Vallahi böyle değil!...
Nasıl ki iki elinden biri olmayan bir beden 'çolak' sıfatlıysa; siyaseten de "sağcı" veya "solcu" eksikse, siyasetimiz çolak kalır!...
Siyasetimizi çolaklıktan kurtarabilmemiz için, iki elimizi bir baş için kullanmak zorundayız artık...
Sağcısı-solcusu, ülkücüsü-devrimcisi, irticacısı-laiki, Atatürkçüsü- Avrupa Birlikçisi, gericisi-ilericisi el ele vererek devletimizin başındaki bu belayı def etmek zorundayız. Birilerine göre emperyalistler, birilerine göre siyonistler, birilerine yani bana ve bize göre de 21.yy. Haçlı'ları devletimize ve vatanımıza tazyik uyguluyorlar. Bu tazyiki, bu baskıyı, bu saldırıları el ele vererek bertaraf edemezsek korkarım çolaklıktan da öte bizi kötürüm ederler!...
Sağcımızla-Solcumuzla el ele vererek bu belaları def ettikten sonra, yeniden sağcılık-solculuk çekişmemize devam edelim, söz!...
Rahmetli Başbuğum Alparslan Türkeş; "Solun ihanete varan davranışları yüzünden, sağ ile olan mücadelemizi erteledim." demişti. Şimdi iş tersine döndü. Sağın, sağcı geçinenlerin ihanete eş değer davranışları yüzünden -şahsen- sol ile olan mücadelemi tamamen erteledim.
Bu ertelemeyi, hepimizin yapmamız lazım. İki elimizle bir başımızı kaşımak zorundayız. Yoksa kötürümleştirilen devlet yönetiminde, hepimiz ziyan oluruz. Çöken binanın enkazı, hepimizi altına alır...
Türk Milleti;
Kolay yenilmeyeceğini, asla yok edilemeyeceğini tarihte defalarca ispatlamış bir milletsin!...
Bu badireyi de atlatacaksın eminim. Buna imanım var. Çünkü senin Peygamberimiz(s.a.v.)'den dualı ve teamülleri olan bir millet olduğunun ben de, her kes te, dünya da, Haçlı da farkında...
Ama iki elini de bir başın için kullanmak zorundasın!...
Artık sağ elin, sol ele; sol elin, sağ ele yardım etme günüdür!...
Yoksa yeniden çok canlar veririz, yeniden çok canlar alırız, yeniden çoook kanlar kar çooook!...
Haçlı'ya, "yedi düvel" adıyla Çanakkale Geçilmez destanını yazarken 253.000 şehit veren bu millet, şühedasıyla hep gurur duymuştur, duymaktadır. Çünkü 253.000 şehit verirken 800.000 kefereyede dünyasını değiştirtmiştik.
Şimdi de 12 şehit verdiğimiz -güya- baskında 35 hain itlaf ettik. Dün 30 itlaf haberini daha aldık. Yarın yüzlercesini itlaf edecektir Mehmetçiğim biliyorum...
Ama sağcısı-solcusu siyaseten bir arada durarak, siyasetimizi ve dolayısıyla diplomasimizi çolak bırakmaya asla hakkımız yoktur.
Tekrarlıyorum aksi halde çok kan akar ve tarih hepimizi yargılar...
Hadi hep beraber; "İki el bir baş içindir." öğretisini uygulamaya ve hep beraber; "Arşyiğitler, vatan imdadına."
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: