Pazartesi, Ekim 01, 2007

HANGİ ÜLKÜCÜ?!!!...

Muhteşem Ülküdaşlarım;
Artık yeter, kimseyle uğraşmayayım diyorum! Hiç bir Ülkücünün asla MHP ile, MHP'li ile, Ülküdaşları ile bir meselesinin olmadığını, olamayacağını defaetle söyledik. Ama Ülkücülüğünü ciddi ciddi yargıladığım birinin yaptıklarını hazmedemeyerek -Allah(c.c.) şahidimdir ki asla iftira etmeden- anlatmaya, Ülküdaşlarımı uyarmaya çalıştıkça; telefonlarla, iletilerle ve internet sitelerindeki yazılarıyla bendenize saldırılar olunca, ben de böyle geri çekiliyor, böyle susuyor ve inadına haykırıyorum!
Can yanmayınca gözden yaş çıkmazmış Dostlar...
Fakıri şahsen tanıyanlar, hiç bir ikbal peşinde olmadığımı sanırım teslim ederler. Güneşe, yağmura, kara, doluya karşı milletimizi koruması gereken Devlet Şemsiyemiz, maalesef "Milliyetsiz Milliyetçiler" tarafından önce delik deşik edildi. Sonra da ve şimdiyse millet şemsiyesiz!...
Mevsimlerin yağışlarına karşı, güneşe karşı ve suni siyasi doğal afetlere karşı, şemsiyesiziz, korumasızız! Bu yüzden de çoğunluk adıyla olarak hatalar yapılıyor!...
Yağmurda, doluda, rüzgarda önce üşüyüp sonra ağustos güneşinde şemsiyesiz kalan millet, bir şeyler yapıyor ve yaptıktan hemen sonra da nadim oluyor!...
Başka türlüsü olsaydı, hangi ülkücü; C-5'lerde ülküdaşlarına işkence eden birimin müdürüne oy vererek meclise gönderirdi?!...
Başka türlü olsaydı, hangi ülkücü; sadece MHP Davası'ndan, idamla yargılanmış ve berat etmiş ülkücülerin adaylıkalrını veto ederek siyaset yapmalarını engelleyen birine taraftarlık yapardı?!...
Başka türlü olsaydı, hangi ülkücü; Turan'ı unutup AB diyen, İlayı kelimetullah'ı unutup ABD'nin en iyi mesai arkadaşı biz oluruz diyen, alt-üst kimlik zırvalarıyla ve fiilen vatandaşlara yaptıkları hakaretlerle Türklüğü alt kimlik tarifine sokmaya çalışan, BOP Eş Başkanı'nın beraber yürüdüğü arkadaşın'nın Köşke çıkmasını kolaylaştıran birine oy verirdi?!...
Başka türlü olsaydı, hangi ülkücü; ülkülerle tokalaşır tokalaşmaz ellerini yıkayan ve üç kolonyalı mendille silecek kadar bizden iğrenen ama PKK'nın siyasal uzantıları hainlerle tokalaştıktan sonra 10,5 (on buçuk) saat hiç yerinden kalkmadan oturabilen birinin yanında durmaya devam ederdi?!...
Başka türlü olsaydı, hangi ülkücü; "Ne mozaiği ulaaan?" diye tarihe kükreyen Başbuğumuzun tarifini, "Çiçek Bahçesi" ve "Farklılıkların farkında olarak ülke yönetimi" ve "Toplumsal Dayanışmanın Siyasal İz Düşümü" programıyla çürüten birinin yanında hala Türkeşçilik yaptığını zannederdi?!...
Başka türlü olsaydı, hangi ülkücü; "Yol Arkadaşları"ndan birinin "DTP'nin mecliste olması şanstır." dedikten sonra "Bahçeli MHP'nin Bahçevanı"nın yanında Türk Milliyetçiliği yapılabileceğini zannederdi?!...
Başka türlü olsaydı, hangi ülkücü; Dava'nın ilklerinden Sn.Sadi Somuncuoğlu Ağabeyimize, "Töre" adını verdikleri töresizlikle saldıranları; Ecevitlere ülkücü yüreklere tercüman olarak cevap veren Ali Güngör Ağabeyimzi'i ihraç edebilenleri, "Ülkü Devleri"ni ve "Dava'nın Aysbergleri"ni Yurdun her yerinde teşkilatlardan uzaklaştıranları; bizzatihi bildiğim bir ilden PKK'lı birini üst delege olarak getirenlere itiraz etmeyenleri, ve o haram oylarla genel başkanlığı işgal edenleri, ülkücü zannederek onların yanında dururdu?!...
Başka türlü olsaydı, hangi ülkücü; PKK'lılar Bayrağımıza saldırdıklarında, Haçlı karikatürlerle Peygamberimiz(s.a.v)'e saldırdıklarında, mukaddeslerimiz saldırıldığında, Kerkük'te, Telafer'de yapılan katliamlarda, Karabağ'da yapılan soykırımda, Filistin'de uygulanan soy kırımda "Ülkücüleri sokağa bırakmam! Devletin kolluk güçleri var!" diye demogoji yapan ama genel başkanlığa aday olmak isteyen ülkücülere silahlarla, baltalarla, sopalarla Ülküdaşlarımızı saldırttıran; bir başka genel başkan adayının, Ülkücü hareket'in Kadir Hoca'sı A.Kadir Erdil'in - ki kimliğini ve karakterini Başbuğumuz elden ele dolaşan tarihi mektubunda tarif etmiştir- TV'deki canlı yayınını bastırtan birinin yanında ülkücülük yapabileceğini zannederdi?!...
Muhteşem Ülküdaşlarım;
Yiğit Alperenler;
Gönül Dostlarım;Bu söylediklerim irticalen aklıma gelenler, Ramazan mübareğin etkisiyle de hafızam durmuş olmasına rağmen daha bir sürü olumsuzluk hatırlıyorum. Ve fakırin hatırladıkları her şeye, şu anda bize "D.B." savunanların da bulundukları ortamlarda küfrettiklerini biliyorum...
Hatta şu anda Genel Başkan Yardımcısı görevinde olanlardan bir kaçının da, bizzat bendenizin yanında ağız dolusu küfürlerini hatırlarım. Ama vicdani namusumuz, onları deşifreye izin vermez!...
Ama dedim ya; Devlet Şemsiyemizin çadırı yok!... Ve galiba o ülküdaşlarımızın başlarına güneş geçmiş!...
Başka türlü olsaydı, hangi ülkücü; 3 Mayıs Türkçüler Günü'nün adını değiştiren, Başbuğun teamülleştirdiği Erciyes Kurultayı'na gitmeyen, Türkistan'daki soydaşlarımıza soy kırım uygulayan Çinli'ye nişan takan birinin yanında kalırdı!...
Allah(c.c.) aşkına artık söyletmeyin beni!...
Biz İlayı Kelimetullah ideali yolunda, Turan İdeali yolunda, Yüz Milyonluk Milliyetçi Türkiye İdeali yolunda, kendimize yakışır edamızla yürümeye devam edelim.
Umarım ki akılları başlarına gelen bu kardeşlerimizle bir kavşakta mutlaka yollarımız kesişecektir.
Aymaz insandan Ülkücü olmaz veya bir ülkücü bu kadar aymaz olamaz!...
TEVEKKELTÜ A'LELLAH
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: