Perşembe, Aralık 14, 2006

İNSANIM, İNSANLIĞINIZA SIĞINIRIM...

Varlığıyla müftehir olduğum, bir Tevazu Devi ve bir Ülkü Devi olduğunu bildiğim bir "Ağabeyim"den dinlemiştim. Dinlediğim günden beridir de insanlık hakkındaki kanaatim, insanlar hakkındaki düşüncem değişmişti...
Aktarabileceğim kadarıyla, dinlediğim bu muhteşem sözleri, sizlerle de paylaşmak istiyorum...
Adını anmak için izin almadığım için adını söyleyemeyeceğim Ağabeyim; İyi ki varsın. Varlığınla ve seninle tanış olmaktan müftehirim...
"Allah(c.c.); hayvanlar alemini yaratırken, hayvanları mükemmel yaratmıştır. Her hayvan, mükemmel bir yaratıktır. Ama her hayvan, bir tek işi mükemmel yapmak üzere dizayn edilmiş ve yaratılmıştır. Bu yüzden her mükemmel hayvan, sadece bir tek işi mükemmel yapar.
Mesela; arı, mükemmel bir yaratıktır ve mükemmel bal yapar...
İnek; mükemmel bir yaratıktır ve mükemmel süt verir.
Balık, mükemmel yüzer; kuş, mükemmel uçar v.s.
İnsan bu işlerin, tamamını yapar ama eksik yapar. Yani eksikliği, insanın eksikliğindendir.Bu yüzden bir eksiğim varsa, insanlığımdandır!..." diye bağlamıştı sözünü Ağabeyim...
Ben fakır de kendilerinden izin isteyerek son üç kelimelik bağlayıcı ve muhteşem cümlesine iki kelime eklemek istemiştim.
Ve bendeniz de; "Eksiğim varsa insanlığımdandır." muhteşem cümlesine iki kelime daha katarak derim ki; "Eksiğimiz varsa insdanlığımızdandır ve insanlığınıza sığınırız."
Buradan sonra insanın, insana karşı görevi başlar zannederim.
Herkesin -eğer insansa veya insanlığının farkındaysa- en yakınındaki insanın eksiğini kapatmak üzere faaliyete geçme görevi başlar. O iki kişi, üçüncünün; o üç kişi, dördüncünün derkeeeeen eksikleri tamamlamak üzere ekipleşen insanların işbirliği ile -belki- mükemmele yaklaşmak mümkün olabilir diye düşünmekteyim...
İnsanlığının farkında olamadıkları için hayatlarında hiç bir şeye sahip olamamış ve "Hiçbir şey" olarak kalmış "Hiç"lerin de eksiklerini tamamlamak; bu insanlıklarının farkında olan insanlara düşer...
Her insanım diyen insanın, artık hiç düşünmeden ve açık yüreklilikle önce kendini terbiyeye başlaması sonra da doğru zamanda, doğru zeminde, doğru safta, doğruca durması zamanıdır...
Zamandan dolayı fukarayız Dostlar!...
Her zararın telafisi mümkünken, geçen zamanın telafisi mümkün değil... Yarını, "Çok geç kalmışlık" sayarak artık herkesin faaliyete geçmesinin zamanıdır.
Yoksa yıllardır şikayet edilegelen "Hiçbirşeyler"in, asla hak etmedikleri yerleri işgallerine son veremeyiz!...
Hatalıya hatasını hatırlatmıştık!...
Ama hatalı, hatasında ısrarla suç işlemiştir. Tarih önünde, maşeri vicdanda suçludur. Ve bu suçluya verilecek destek, aynı suça ve bunun vebaline iştiraktir vesselam...
Ve son cümle olarak yine; "Hatamız varsa insanlığımızdandır ve insanlığınıza sığınırız."
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: