Pazar, Aralık 31, 2006

SADDAM'A RAHMET!...

Haçlı; iki bayram bir arada yaparken, İslam Alemi, bayram edebiliyor mu bilemiyorum!...
Oğul Bush; Irak'a saldırıların başladığı günlerde, hareketi "Haçlı Seferi" olarak adlandırarak girmişti Irağa!...
Biz seyretmiştik!...
ABD ile beraber Irak'a girip girmeme adını verdiğimiz gereksiz iç çekişmelerimizle de tezkere olaylarını, çekip uzatmıştık!...
Biz; "ABD veya AB bizsiz hiç bir şey yapamaz!" hayal ve teraneleriyle tezkere müzakereleri, münakaşaları yaparken Haçlı, Irak'ı işgal ediyordu. Biz seyretmeyi bile akıl edemiyorduk!...
Bir Saddam vardı ortada. Daha üç-beş yıl öncesine kadar İran'a karşı Haçlı'nın, Batı'nın, ABD'nin en muteber adamıyken birden bire Haçlı'nın düşman ilan ettiği bir Saddam!...
Saddam; nerede ne zaman, ne yapmışsa patronu ABD'nin menfaatlerine dokunmuştu herhalde. Bu yüzden suçluydu ve cezalandırılmalıydı!...
Irak işgal edildi. Irak coğrafyası; bizim kırmızı çizgilerimizin ihlali pahasına değiştirildi. Saddam'ın oğulları, katledildi. Saddam, bilindiğine çok inandığımız bir sığınaktan rezil edilerek yakalandı. Sonra işgal güçlerinin kontrolünde, göstermelik mahkemeler kuruldu.
Saddam; Arap Milliyetçiliğinin verdiği cesaretle işgalcilere kafa tutunca mahkemeler görüntüden kaldırıldı veya görüntüler makaslandı!...
Sonra bu göstermelik emperyalist, işgalci mahkemeden Saddam'a idam kararı çıktı...
Buralara kadar kendimizi zorlarsak belki normaldir diyebiliriz. Asıl gösteri bundan sonra başladı. Saddam'ı İslam Alemi'nin iki mukaddes bayramından biri olan Kurban Bayramı sabahı -kurşuna dizilmek istemesine rağmen- astılar!...
Hem İslam'ın Kurban bayramı'na hakaret edildi hem de hristiyan dünyasına bir yılbaşı yortusu hediyesi verdiler!...
Hristiyanlığı gevşemeye yüz tutmuş avrupa ülkelerinden bu idama tepkiler gelirken, bizden maalesef tık yok!...
Saddam'ı Haçlı, neden kahramanlaştırdı?
Onu yorumlamakta sıkıntım var. Irak'ın parçalanmasını çabuklaştırmak için desem, zaten işgallerindeki bir ülke ve istediklerini istedikleri gibi yapabiliyorlar.
Irak'ı emaneten birilerine bırakarak Irak'tan çıkmayı hesaplıyorlar desem; bize pas vermiyorlar, İran'a ise bu emanetçiliği asla vermezler!...
Kim, ne düşünüyorsa düşünsün!... Saddam; -bana ve peyce insana göre- emperyalizme kafa tutmayı başarmış ve bu uğurda dar ağacını boylamış, dar ağacına giderken de gösterdiği savaşçı davranışlarıyla kahramanlaşmış bir Saddam oldu!...
Ben iki gündür Saddam'a rahmet okuyorum.
Taksiratlarını affetmesi için Allah(c.c.)'a yalvarıyorum...
148 şiinin ölüm emrini verdiği için idama mahkum edilen ve idamını bütün dünyaya izlettirdikleri saddam'ın karşılığı olarak bizde, 40.000 kişinin katili var!... Ve Saddam'ı astıran güç; bizim 40.000 kişinin katili için "İnsan Hakları" dayatmasıyla karşımızda!...
Bu çifte standartçı değil, işgalci ve istediğini yaptırabilen emperyalist güce, biz neden bu kadar boyun eğdik onu anlayamıyorum!...
Haçlı'nın akıncıbeyliğine soyunmuş ABD ve İngiltere'nin Ortadoğu'da sıraya kimi aldıklarını, ancak bekleyerek ve sırası gelene müdahele edildiği zaman öğrenebileceğiz herhalde!...
Ve bunun adını; "Yurtta sulh, cihanda sulh.." sözünü yanlış yorumlayarak -maskelediğimiz korkaklığımıza- "Dış Politika" diye koyacağız!...
Bu kadar politikasız bir ülkeyi, kim ne kadar ciddiye alacak diye de merakla bekleyeceğiz!... Dinimize küfredenler bari Müslüman olsa...
Saddam'a bir daha rahmet...
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: