Cuma, Eylül 07, 2007

GÜNÜMÜZÜ SABIR VE VAKARLA BEKLEMEDEYİZ...

"Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil." Fuzuli

Hesap adamı olamadığımızı, adamın adamı olamayacağımızı defatle söylemiş olmamıza rağmen zannederim kendimizi ifadede, hala sıkıntımız var!
Aksi olsa, bu kadar yanlış anlaşılmaz ve bu kadar mesnetsiz saldırılara muhatap olmazdık.
Yıllardır yaptığım işi yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim. Babam dahi olsa yanlışını ifşa ederek anlatacak, düşmanım dahi olsa doğrusunu alkışlayacağım.
Seçimler öncesinde ve sonrasında MHP Genel Başkanı Dr.Devlet Bahçeli'nin ülkücü edaya uymayan davranışlarını; görüp öğrendiğimiz kadarıyla mukayese ederek tenkit ediyorum. Bu işimden vaz geçmeyeceğim.
Sn.Dr.Devlet Bahçeli taraftarı bazı ülküdaşlarım, taraftarlığın verdiği şevk ve heyecanla ben fakıre ve kuşağım ülküdaşlarıma sözlü saldırı haklarını kullanıyorlar. Bundan asla rahatsızlığımız yok. Olamaz da.
Bizler bir genel başkanı tenkit ediyorsak elbette taraftarlarınca tenkiti hak ediyoruz demektir.
Tenkit etsinler, hakaretler etsinler, hatta iletilerle ve telefonlarla bizi öldürmeye de devam etsinler! Davaya bir nebze katkısı olacaksa; hainden, bölücüden, yerli işbirlikçilerden esirgemediğimiz canımızı, Ülküdaşlarımızdan sakınırsak namertiz!...
Ama bize, Devlet Bahçeli taraftarı olmadığımız için "Hain" diyebilme insafsızlığını gösteren ülküdaşlarımı, Allah rızası için sağ duyuya davet ederim.
Bizler; ne siyaset adamı, ne eski bakan, ne millet vekili, ne millet vekili adayı falan değiliz. Sadece Müslüman-Türk'üz ve İlayı Kelimetullah ve Turan'ı hedeflemiş Dava adamları'yız...
İnternet sitelerine düşmüş ve bizleri tenkit eden bir kaç taraftar olduğunun farkında olamayan ve bu yüzden mazur gördüğüm ülkücülere verdiğim cevabı, bütün ülküdaşlarımla paylaşmak istedim.
"Selamünaleyküm
.... ......... Kardeşim;
Duyarlılığınıza, tavrınıza asla bir diyeceğim olmaz, olmayacak ta...
Her kesin kendine yakışanı yapacağına inanmış bir insanım ben..
Kalem erbabı bir refikime, dostane bir hatırlatma yapmaktan öte bir kastım; Allah(c.c.) şahidimdir ki yoktur.
Yazınızda kullandığınız ve bir kaç kere daha yazdığınızı hatırladığım; "İlahi kelimetullah" terkibini düzeltmeniz gerekir düşüncesi ile bu satırları karalıyorum. Sizin de zannederim kast ettiğiniz odur yani, "İlayı Kelimetullah" yani, Allah( c.c.)'ın adını, her yere yayma ideali...
"İlahi Kelimetullah"; Allah(c.c.)'ın ilahi kelimeleri anlamına gelir her halde!...
Ayrıca ; "Söz ortanındır, kim üstüne alınırsa ona kalır." gerçeğinden hareketle, teşkilatların nerelerinde ve kaç kere kurucu olduğumu hatırlayamadığım için sözünüzden alınmayacağım...
Ama; bire bir görüşmemizde kendilerine arzettiğim için buradan tekrarda beis görmeyeceğim bir sözümü de paylaşmak isterim.
Sn. Dr. Devlet Bahçeli'ye makamlarında da arz ettiğim gibi; "Türk'üm demenin yasak olduğu bir yerde teşkilatlar kurmuş ve bu yüzden hareketin en sert silahlı çatışmasını yaşamış bir ülkücüyüm. Rahmetli Başbuğum'un Parti genel Sekreterini avukatlığımı yapsın diye görevlendirerek şereflendirdiği bir ülkücüyüm.
Kulaklarını saygı ve ihtiramla çınlatacağım büyüklerim Sayın Nevzat Kösoğlu Beyfendi ve onunla birlikte ben fakıri tutuklu bulunduğum cezaevinde ziyaretle şereflendiren Sn.Lokman Abbasoğlu Beyfendiler, bu sözlerime şehadet ederler...
Ben ve benim kuşağım; genellikle ülkücü doğmuş kişileriz. Bizim ülkücüleşmemizde Rahmetli Başbuğumuzun haricinde kimsenin asla ve kat'a dahli ve emeği olmadığı gibi; ülkücülüğümüzü tenkit te genel başkan dahi olsa; PKK'lılarla tokalaşıp, onların yeminlerini alkışlayabilenleri aşar...
Siyaseten yanlış duruş sergileyip, emektar ülkücülerin emeklerini inkar edenleri, tenkide tenezzül bile etmeyiz..
Biz bir "Kutlu Sefer"deyiz.
Seferimiz, hedefimize ulaştığımızda tamamlanacaktır. Rehberimiz Kur'an'dır, hedefimiz Turan'dır. Ne onurlu, ne de onursuz AB üyeliği, ABD ile ittifak, toplumsal mutabakat, farklılıkların farkında olarak ülke yönetimi, toplumsal dayanışmanın siyasal iz düşümü, çiçek bahçesi falan asla bizim ilgi alanımıza girmez.
Ülkücülük ile, dava adamlığı ile taraftarlık arasındaki farkın da elhamdülillah farkındayız...
Umarım Rabb'im; "Ülkücüyüm." deme ferasetini ve yüreğini gösteren herkesi, yani hepimizi bir kavşakta buluşturur...
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN.
VARLIĞIM, TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN...
MESELE VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR.
HER ÜLKÜCÜ BİR BAYRAKTIR. BAYRAĞI LEKELEMEYİN..."

Dediğimiz de budur, diyeceğimiz de budur...
Bizi kendilerinden zannedenleri asla yanıltmadık, yanıltmayız ama birilerine taraftarlık yaparken bizleri dışlayabileceklerini zannedenlere de; "Kurt sabrıyla, Türk vakarıyla günümüzü beklemedeyiz." uyarımızı yaparız....
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: