Pazar, Eylül 09, 2007

ZAFER, İNANANLARINDIR...

KİM N'EYLESE...
Ya heykelim dikerler, ya da asarlar
Aklımdan geçeni dilim söylese
Ya alkış vururlar ya da küserler
Talandan geleni gönlüm paylasa...

Susulacak yerde nara atarlar
Helalle haramı şer'en katarlar
Kusacağa tuzu derman satarlar
Dertli ne eylese, tabip n'eylese...

İşgale uğradı sanki dinimiz
Bir'e eşit değil elbet binimiz
Dinciler yüzünden bitti kinimiz
Adet ne eylesin, töre n'eylese...


Ülkemde kimliğim köksüz kalınca
Türklüğüm vatanda öksüz kalınca
İşgalci, gönlüme sefer salınca
Kanım ne eylesin, canım n'eylese...


Birliğe yönelip bir olmayınca
Bir arada durup dir'olmayınca
Ülkücü gönlünde kir olmayınca
Düşman ne edermiş, hain n'eylese...

Tokkalı, sen susma elbet duyulur
Haklı azdır her dem kolay sayılır
Yokuş tırmanılır, iniş kayılır
Kızak ne eylesin, tuzak n'eylese... Mustafa ASLAN

Yiğit Ülkücüler;
Sadık Dostlar;
Can Alperenler;
Sadıkla hainin, yiğitle kaçağın, cesurla korkağın, mertle namertin, milliyetçiyle milliyetsizin, ümmetçiyle dinsizin, kamil ile densizin, ak ile karanın, iman ile paranın bir arada durmaya zorlandığı enteresan bir zamandayız!...
Yanımızda, yöremizde, ocağımızda, bucağımızda; kim, nerede, nasıl, kiminle duruyorsa dursun bizler, kendi duruşumuzla durup, kendi muhabbet vuruşumuzla vurmak zorundayız... Bize elbette çok saldıracaklar...Çünkü "Bir kurdun peşinden yüz köpek ürümezse, o kurt, kurt değildir." diye Ortaasya'dan kalma bir ata sözümüz var...
Bize "Bahçeli MHP'nin Bahçevanı"nın Yol Arkadaşları, Büyük Birliğin fikir ve aksiyon mimarı Sn.Yazıcıoğlu'nu kendilerine basamak görme izansızlığındaki menfaat adamları, din tacirleri, asla Türk olmadıkları halde Türkçülük rolü yaparak içimiz oyan ağaç kurtçukları, siyaseten ikbal hesaplarında olan hesap adamları saldıracaklar...
Saldırmalılar!...
Saldırmazlrsa duruşumuzda bir eksiğimiz var diye hemen ıslah-ı nefs yapma zorundayız...
Batı kaynaklı bilimcilere göre; kurt, köpek ve kurt köpeği, "Köpekgiller" familyasındandır biliriz. Aslında fiziken benzeselerde birbirleri ile hiç alakası olmayan mahlukatlar ama neyse...
Kurt; Türklerde ve kimlikli milletlerin tamamında hürriyet timsali olarak kabul edilmiş bir hayvan. Havada da Kartal, bu tarifin sıfatı olmuş bir hayvan. Kartalı da atalarımız çok kullanmışlar biliriz.
İnsanlar; sürülerine mallarına zarar veren kurttan korunabilmek için çareler aramışlar yüzlerce yıl. Sonunda genlerini karıştırarak kurt ile köpek karışımı bir yaratık icat etmişler: Kurt Köpeği... Allah(c.c.) hayvanları yaratırken her hayvana, kendi cinsine has bir özellik vermiş. Mesela köpeği, kurttan korkar yaratmış. Ve köpek, kurttan korkar. İnsanoğlunun kurttan korunmak amaçlı geliştirdiği kurt Köpeği de kurttan korkar. Kurdun kurtça, köpeğin itçe davranması yaratılışı gereğidir. Ama kurt köpeğinin ne zaman kurtça, ne zaman itçe davranacağı belli olmaz. O yüzden kurt köpeklerine karşı her zaman müteyakkız olmak durumundayız.
Şimdi bütün mesele; bizlerin kurt duruşumuzu, Türk duruşumuzu sergilemek. Bizler; kurtça, Türkçe durduğumuz sürece, sayıları ne kadar çok olursa olsun Türk düşmanları da, hainler de, kurt köpekleri de bizlerden korkmak üzere yaratılmışlardır. Ve bizden korkmaktadırlar, korkmalıdırlar, korkarlar...
Etrafımızda; beslenmeleri -biraz masraflı olsa dahi- daha kolay olduğu için, kapı kurt köpeklerinin fazlalığının farkındayız.
Olsunlar, önemli değil yemin ederim!...
Net tavrımızla, kurt duruşumuzla biz bunları; hiç bir şey yapmadan sadece duruşumuzla dağıtırız göreceksiniz ve hep beraber göreceğiz...
Zafer, her zaman inananlarındır...
"Görelim Mevlam n'eyler
N'eylerse güzel eyler"
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: