Perşembe, Haziran 25, 2009

ÖLMEZ BU DÂVÂ...

Muhteşem Ülküdaşlarım; Türk'üm ve Ükücüyüm üstelik ne kadar şükretsem az bir daha!
Ben İzmir'deyim. Kahraman Maraş'tan bir Ülküdaşım aradı. Gâzi Antep'li bir Ülküdaşımız, Kars'ta trafik kazasına karışmış! Ölümlü bir kaza olmuş! Kazaya sebebiyet veren, rahmetli olanmış ama Gâzi Antaep'li Ülküdaşımız Kars'ın yabancısı ve endişe duyuluyor doğal olarak!
Hiç düşünmeden, düşünmeme gerek kalmadan varlıklarıyla müftehîr olduğum 12 Eylül Kıyâmeti öncesi Kars Ülkü Ocağı Başkanlarından, günümüzün ciddî kanaat önderlerinden ve sayılı eşrâf'tan Bahtiyâr ADIGÜZEL'i ve Kars'ın ileri gelen eşrâfından Ali ÇELİK'i aradım. Saat gecenin 22.30'u... Büyük şehirler için belki mâkul bir saat ama, etnik farklılığın müthîş bir çekişmeye dönüştürüldüğü, iki dönem AKP'li yerel yönetimin kaşıdığı eski yaralar, açtığı ve tedâvisi zor yeni yaralar yüzünden çok gergin olan Kars için 22.30 geç ve tehlîkeli bir saat!
On dakika sonra Sevgili Bahtiyâr ADIGÜZEL, Gâzi Antep'li Ülküdaşımızın göz altında olduğu karakolun önünden aradı! Beni rahatlatan bilgileri verdi, Kars'ta kendisini yabancı sayan Ülküdaşımıza gereken ilginin gösterildiğini, sabah ta hukûken yapılabileceklerin yapılacağını bildirdi. Öğrendiklerimi Kahraman Maraş'a aktardım!
Sabah, saat 08.30 gibi Ali ÇELİK arıyordu bu kere! O da gözaltının yapıldığı karakolun önünde ve kendisini Kars'ta yabancı hisseden Gâzi Antepli Ülküdaşımız'ın yanındaydı. En fazla iki saat sonra tekrar Sevgili Atanur ADIGÜZEL'den, kendisini Kars'ta yabancı zanneden Gâzi Antep'li Ülküdaşımızın suçsuz bulunarak mahkemece serbest bırakıldığı müjdesini aldım. Aldığım müjdeyi ben de hemen Kahraman Maraş'a verdim! Şimdi takdîr-i İlâhi ile Gâzi Antep'ten iş için Kars'a gelen ve bir trafik kazasına karışan Ülküdaşımız, Kahraman Maraş'tan olaya müdâhil olan Ülküdaşımız ve bir de ben, hayatını kaybeden Kars'lı vatandaşımızın ailesine tâziyeye gitme hazırlığındayız...
Keşke, şeytan sözü bilirim! Keşke, vesvesenin başlangıcı ama yine de "Keşke olmasaydı, keşke o vatandaşımız hayatını kaybetmeseydi." demekten kendimi alamıyorum! Merhûma Allah rahmetler eylesin, ailesine ve yakınlarına sabırlar ihsân eylesin de ben bunları, niye mi anlattım?
Üç gündür, bütün âile efrâdımla Başbuğum'a rahmetler okuyoruz. Türkiyenin o zamanki 67 vilâyetinin, 67'sinde de kendi evimiz gibi gidebileceğimiz evlerimiz, kardeşimizden yakın bildiğimiz ülküdaşlarımız, gönül dostlarımız vardı ki hâlâ var olduğu bilinsin diye! Bize bu ülküdaşlığı, bu dostluk bağını kurduran ve ilânihâye kalıcılaştıran sebebin adının, Alparslan TÜRKEŞ, yâni Başbuğumuz, yâni Türk Dünyâsının Başbuğu olduğu hatırlansın diye!... Bu yüzden her kes bir kere daha bu gönül bağının mîmarına, Başbuğumuz'a rahmet dileyip bir Fâtiha göndersin diye!...
Yine her kes; Balgat Seracısı'na rağmen, Balgat Serası'nın yele karşı oturan çiçeklerine rağmen, Balgat Serası'nın 'farklılıkların farkında demokratları'na rağmen Ülküdaşlıkla, gönül dostluğuyla varlıklarını sürdüren, her kese ve her şeye rağmen hissettiren Ülküdaşlarımız Bahtiyar ADIGÜZEL ve Ali ÇELİK'in varlığından haberdar olsun ve yüksek sesle, iftihâr ederek; "Allah râzı olsun! İyi ki varsınız." desinler diye!...
Söylerken, anlatırken çok kolay! Maraş'tan haber gelecek, Antep'li biri Kars'ta trafik kazasında bir kişinin ölümüne sebebiyet verecek, İzmir'den bir ülkücü Kars'lı olduğu için haberdar edilecek, Kars'taki ülkücülerden sadece iki kişiye gecenin geç saatinde telefon edilecek ve şükürler edilerek hâdisenin başka mağdûriyetlere vesîle olması engellenecek!
Çok kolay geliyor değil mi Ülküdaşlarım!
Çünkü biz böyle öğrendik! Çünkü biz Ülkücülerin kardeşliğine inandık değil mi? Bu kardeşlerden, bu bütün zorları, zorlukları kolaylaştıran gönül bağı sahiplerinden hâin çıkar mı? Balgat Seracısı'na muhâlif olanlara, Balgat Serası Çiçekleri'ne katılmayan, kaya gibi Ülkü Devleri'ne hâin denilir mi? Denilemezse diyenlere ne denilir?
Demek ki "Yiğit düştüğü yerden kalkar, iğne battığı yerden çıkar!"mış! Demek ki "Zor gelince fent, bacadan kaçar!"mış...
Hadi Ülküdaşlarım! Allah rızâsı için; zorumuzla bir fendi, bir oyunu bozmak üzere Balgat Serası'na...
"ÖLMEZ BU HAREKET, ÖLMEZ BU DÂVÂ"
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: