Pazartesi, Haziran 01, 2009

VATAN EVLÂDI BİR, BİZ İKİ KERE...

AB'nin veya ABD'nin veya Haçlı'nın veya Ermeni Diyasporasının taşeronlara katlettirdiği Hırant DİNK'in oğlu Arat DİNK asker...
Amca Orhan DİNK; "Yeğenim Arat evli ve bir çocuk babasıdır. Askerlik dönemi gelince her Türk vatandaşı gibi severek askerlik için başvurusunu yaptı. ..... acemi eğitimini tamamladıktan sonra Çanakkale Boğaz Komutanlığı emrine geldi. Şu anda askerliğini orada yapıyor. .... Her vatan evlâdı gibi askerliğini severek yerine getiriyor." demiş. Hayırlı görevler ve teskereler...
Amca Dink'in son cümlesine dikkat çekmek isterim; "Her vatan evlâdı gibi ..." Söz de doğru, söylem de ve söyleyen de... Vatan evlâdı ile Türk evlâdı arasındaki fark burada işte! Hrant Dink'in oğlu, vatan evlâdı yani Türkiyeli ama biz hem Türk'üz, Türk evlâdıyız, hem de vatan evlâdıyız. Dink'ler vatandaşlık bağından dolayı doğduğu topraklara yani vatana bir kere borçlu, biz iki kere!
Hem devletin aslî unsuruyuz, hem toprağı vatanlaştırmak için can veren şühedanın ahfâdıyız, hem de kınalı ellerle şehâdet nöbetine koşanlarız. Allah korusun görevinde ecel vukû bulursa Arat'ta şehît. Vatanın farkında, vatan evlâdı olduğunun farkında ve Türkiyeli'liğinin farkında. Biz de elbette Arat'ın farkındayız! Hem Dink ailesinin, hem onların ırkdaşlarının, hem de diğer
gayr-ı Müslîm ve Türk olmayan vatandaşlarımızın, Türkiyelilerin, vatan evlâtlarının huzûru için ne lâzımsa yapmamız gerektiğinin farkındayız.
Biz huzûr teminle mükellefiz çünkü Türk'üz. "Türkiye Türklerindir." diye inanırız! Bunu tavrımızla hissettirir, vatanımıza bütünlüğümüze, -etnik kökeni ne olursa olsun- vatandaşımıza kem gözle bakanı hisseder gereğini yaparız!
Halkları toplayıp milletleştirmek gibi tarihî bir özelliğimiz, teâmülümüz var. "Tebaa-y-ı sâdıka" (sâdık vatandaşlar) olmuş vatandaşlarımızın, "vatan evlâtları"nın üzerinden sert rüzgâr esmesine izin vermeyiz.
Bir başka "vatan evlâdı", bir başka Türkiyeli, demokrasiyi araç olarak kullandığını hiç saklamadan siyâsette başarılı olarak Başbakanlığa kadar yükselir! Oğlu, Arat DİNK kadar vatan evlâdı olamaz! Mesânesinden çürük raporu alıp askerlikten kurtulduktan sonra yeri yerinden oynatan bir düğünle evlenebilir! O da bir başka Türkiyeli! Biz, Türk'üz ve "Türkiye Türklerindir." inancının sahipleriyiz! Onların bizden farkları bu!
Biz, atalarımız gibi "Başlıya baş eğdirip dizliye diz çöktürerek" halkları milletleştiririz; alt kimlikli Türkiyeli'ler, demokratlık adıyla, insan hakları adına, fısıltıyla ümmetçilik yaparak, halkların eşitliği ve halklara özgürlük adına, vatan evlâtlarının akıllarını karıştırarak bütünden koparmaya çalışırlar!
Şaşırmamalıyız çünkü onlar "Türkiyeli vatan evlâdı", biz Türk'üz ve "Türkiye Türklerindir." inancının sâhibi ve uygulayıcılarıyız.
Vatana dikilen gözleri oyarız! Bayrağımıza selâm vermeden uçan kuşun yuvasını bozarız! Bayrak, bayrak olsun diye renk olarak kan, toprak vatanlaşsın diye bedel olarak can veririz! Ölüp dirilir, dirilip ölür, ölümü öldürürüz! Îman ve inancımızla günü geldiğinde 'kükremiş sel gibi' bendimizi çiğner aşarız!
Hâinin de farkındayız, sâdıkın da! Liyâkatin de farkındayız, torpilin de! Vatanperverin de farkındayız, milletperverin de! Kahramanlarımızın da, şehitlerimizin de, kahraman ve şehitlerimizin emânetlerinin de farkındayız! Farkında olmak zorundayız çünkü onlar Türkiyeli, biz hem Türk'üz, hem de "Ne mutlu Türk'üm diyene" diyenlerle berâber "Türkiye Türklerindir" söz ve inancının sahibiyiz!...
"İşte âdu karşıda hazır silah/ Arş yiğitler vatan imdâdına"
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: