Salı, Mayıs 19, 2009

ÖZLENEN TOPAÇLAR...

Eski millet vekillerinden bir tanıdık, yıllardır bir sözüme çok içerlemiş hatta vekilliği kaybetmesinden beni ve bu sözümü mes'ûl tutarmış! Haberim yok! Öğrendiğimde ise sevinsem mi, üzülsem mi, içinde bulunduğumuz hale ağlasam mı bilemedim! Sorumlu tutulan ve tanıdığı kızdıran sözüm, "Siyâsi topaçlar" mış!...
Ne dediğim belli ama vekil olmasına rağmen anlamayanlara yardım olsun diye "Siyâsi Topaçlar" benzetmemi, biraz açayım.
Çocukluğumu doyasıya yaşadım. Belki oyuncaklarım bu günle kıyaslanamazdı ama bildiğim ve oynadığımız oyun sayısı, akıllara zarardı!
Çelik-çomak (holla-çelik) oynarken komşularımızın hem camlarını koruyup hem de bizi zevkle izlediklerini hatırlarım. Saklambaç (itti-bitti) oynarken sakolarının altına bizi saklayan emmilere, açık kapıdan içeri alarak bizi saklayan komşu teyzelere rahmetler olsun.
Aşık, bilye, ceviz, fındık, topaç, uçurtma, tahta kılıç, ok ve yaylarımız ferdî oyun araçlarımızdı. Bu ferdî araçlarımızla çok ciddî müsabakalar yapardık. Yutmacasına aşık, bilye; kırmacasına topaç yarışlarımız en heyecanlı olanlardı.
Topaç çevirmede ve kırmacasına topaçta çok iddialı biriydim. Dayanıklı olsun diye günlerce güneşte bekletir, hafifçe yağda kızarttıktan sonra yeniden günlerce gölgede dinlendirir ve demir gibi sağlam topaçlar hazırlardım. Bir de özel seçtiğim kabaramla topaçlarım epeyce namlıydı. Topaç ta, ipe-gınnapa da çok dikkat gerekti. Sağlam ve güzel ipli, dengeli ve uygun kabaralı topaçlarla dakilarca mumlayan çevirmeler, bir vuruşta yerdeki topacı ikiye ayıran sert vuruşlar olurdu. Yâni topaç; iyi çevrilirse, dakikalarca mumlayarak maharetin, iyi ve isâbetli vurulursa gücün göstergesiydi.
Siyâset sahnesinde ipi başkasının elinde olan, emredildiğinde vuran-kıran, emredildiğinde günlerce mumlayarak duran siyâsiler var. Bunlara da en uygun sıfat, topaç!
Milletin ve benim topaçlarımız cebimizde. Ya ipimiz yok, ya da kırmacasına vuruşmak için kabaramıza güvenmiyoruz!
İpleri dışardan birilerinin elinde olan ve mumlayan siyâsiler de mevcût! AB ve ABD mandacılığı yarışında mumlayanlar da var, kırmacasına fırlatılanlar da!
Meclis dışındaki partilere sözüm yok ama meclisteki DTP adındaki bölücü temsilcileri, kırmacasına kullanılan topaçlar! Zâlim ipçi, yerden yere vuruyor onları!
Diğer; iktidar, ana muhalefet ve "yavru muhalefet" partileri ise AB veya ABD elindeki iplerle yıllardır mumluyorlar! Yâni yerlerinden canlanmadan dönüyorlar! Osmanlı'nın son dönemlerindeki Almanlar mı, İngilizler mi çekişmesinin yerini; AB mi, ABD mi yarışı aldı! İpi başka ellerdeki siyâsilerimiz de atanın ustalığı kadar mumlayarak dönüyorlar! Gınnabı millette olan millî topacımız maalesef yok!
Oyuncakların günah ve savapları olmaz. Topaç; çevirenin niyetine göre ya döner, ya da kırar. Karar, gınnabı parmağına takmış olanın, topaç çevirenindir.
Millet olarak ya topaç çevirmeğe karar veremedik, ya da cebimizdeki topacımıza güvenmiyoruz! Başkalarının iyi dönen veya vurunca kıran topacına ise sadece kıskançlık ve öfkeyle küfredilir!
Emânet topaçla yarışılmaz. Seyrettiğimiz topaçların ipleri yabancılarda olduğu için oyuna katılmadan seyrediyoruz sadece!
Bu seyircilikten vaz geçmezsek, topaçlarımızı cebimizden çıkarmazsak, bulabildiğimiz en sağlam ipi bal mumu ile iyice sağlamlayarak kendi topacımızla ortada mumlamış topaçlara kırmacasına bindiremezsek, dönen el topaçlarına küfre devam ederiz!...
Biz Türk'üz. Başımızı kendimiz kaşımak, göz yaşımızı saklayarak kendimiz silmek zorundayız. Biz tarihle yaşıt ve hep devletli bir milletiz. Devletimize sahip çıkmak, sahip çıkabilmek için de cebimizden topaçlarımızı çıkarıp mumlatma veya kırmacasına yarışlara bizzat girmek zorundayız. Böylece belki siyâsi topaçlardan da istifâde edebiliriz.
Yoksa sadece seyreder ve iyi dönen, iyi kıran yabancı topaçlarına küfrederek moralimizi iyice bozarız.
"MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET, DAMARLARINDAKİ ASÎL KANDA MEVCÛTTUR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: