Çarşamba, Kasım 18, 2009

"ANALAR AĞLAMASIN!" MIŞ...

Onur Öymen'in; 10 Kasım'da -Meclis'i çalıştıran partisine rağmen- CHP ve millet adına kürsüden söylediği sözlerinden dolayı insafsızca linç edilmesini izliyoruz!
"Bana ne CHP'den? Bana ne Onur Öymen'den?"mi demeliydim?
Bu kere izninizle, "Kuvâ-y-ı seyyâre"lik gereği tekil konuşmak ve beni bağlayacak sözler söylemek istiyorum.
Bir kaç kere; "Vatanperverle milliyetperver birbiriyle yakın ilişkili ama kesinlikle farklı kavramlardır." demiştim. Vatanperverle milliyetperver arasındaki farkı fark edinceye kadar veya bu farkı açıkça, yüksek sesle söyleyinceye kadar, birbirimizi ve milleti aldatmağa devam ederiz!
Meselâ; vatanperverlikte Nâzım Hikmet'le berâberiz, benzeriz ama iş milletperverliğe-devletperverliğe gelince Nâzım, anında komünleşir, komünistleşir dahası hâin olur! Nâzım, Anadolu toprağına, coğrafyasına sâdıktır ama Türk Devletine ve Türk Milletine sadâkati , söz konusu değildir! O'na göre dünya cenneti Atatürk Türkiyesi değil komünist SSCB'dir...
Meselâ; Dersim'de isyân edenlerin Dersim'i; doğuda-güneydoğuda isyân edenlerin isyân ettikleri coğrafyayı vatan diye sevmediklerini kim söyleyebilir? Tunceli'de yapılmak istenen barajlara itirâz edenlerin; doğal tabiatı korumak adına aslında devlet güçlerinden saklanılacak veya pusu kurulacak mağaraları, doğal dere ve sarp vadileri korumak istediklerini; onlar da, millet te, devlet te bilmiyor mu? Benim kısıtlı imkânımla takip ettiğim, bu âsilerin-şâkilerin, hâinlerin sitelerine resmî görevli kimseler bakmazlar mı?
Onur Öymen'in doğruyu söylediğini, söylediklerinde devletperver ve milletperverleri rahatsız edecek tek kelimesinin olmadığını ama gûya vatanperverlik eden devlet-millet-cumhuriyet düşmanlarını rahatsız ettiğini söyleyecek yürek ve samimiyette bir adam yok mudur CHP'de? Onur Öymen'in sözlerinin; devlet-millet-cumhûriyet düşmanı ve dedeleri Cumhuriyet mahkemelerince îdam edilmişleri rahatsız ettiğini açıklayarak Baykal neden Öymen'e sahip çıkmaz? AKP'ye karşı kazanılacak bir Tunceli millet vekilliği; millet bütünlüğünden, Atatürk cumhûriyetinin devamından daha mı önemlidir? Önemli de olsa Kamer Genç o vekilliği kimseye bırakır mı?
Millet ve devlet olmayı başarmış dedelerimiz; 50-60 sene önce devlete isyân edenleri îdam etmemiş mi? Analar daha fazla ağlamasın diye suyu kaynağından kesmemiş mi? Şeyh Sâid ve şâkileri îdam edip analarını ağlatarak göz yaşlarını -hiç değilse belli bir süre- kesmemiş mi?
Muhteşem Türk Atatürk'ün kurduğu demokratik sistem sâyesinde Gâzi Meclis'e giren, zamanın ihâneti îdamla cezalandırılmış hâinlerinin torunları; şimdi demokratlık ve vatanperverlik maskeleriyle intikama soyunmadılar mı? Bunu açıkça söyleyen vekilleri unuttuk mu?
Memleketi yeniden şıhlar, şeyhler, ağalar hakimiyetine teslîm etmek gafletiyle; "3-5 millet vekili daha!" hırsıyla, daha fazla demokrasi sloganıyla sergilenen vatansever maskeli millet-devlet düşmanlığını fark etmeyelim mi? Fark ettiysek Onur Öymen olup kürsüden söylemeyelim mi? Söyleyenleri Baykal'ca, Kılıçtaroğlu'ca yalnızlığa mı mahkûm edelim?
Onur Öymen neyi yanlış söylemiş, neyi yanlış sormuştur? Anaların daha fazla ağlamasını istemeyenler; millet evlâtlarına, devletin askerine, polisine, öğretmenine, doktoruna, hemşiresine, yol işçisine, baraj işçisine, günahsız köylüsüne, kadınına, yaşlısına, bebeğine kahpece saldırılamayacağını, saldıranlara da tek otorite devletin hoşgörülü olamayacağını söylemek zorundadır!
Eğer halk milletleşmiş, millet devletleşmişse devletin güvenlik güçleri, bu kahpe saldırılara elbette misliyle mukâbele edecek! Bu kuduz yaratıkları elbette itlâf edecek! Bu itlâf edilen ziyankâr yaratıkların anaları da varsın ağlayıversin!...
Mesele çok basit ve açık: Mehmetçiğin anası ağlayacağına; hâinin, kalleşin, kuduz PKK'lının anası ağlasın! Bu düşüncemle, rütbelilerden Şehit Anaları'yla ağlayanlara hep itiraz ettim! Rütbelilerin, komutanların, yetkili siyâsi ve bürokratların, ağlayan şehit analarıyla birlikte göz yaşı dökmelerini acziyet saydım! Onların görevleri, analarımızı ağlatanların analarını ağlatmaktır!...
Yürek yakan millî gözyaşları ancak; hâinlerin analarının göz yaşıyla kesilir! "Acı acıyı, su sancıyı.." biraz da bu demektir. Aksinin adı yenilgidir, teslîmiyettir, korkaklıktır!
Ortada savaş yok. Âsileri, kahpeleri, güvenlik güçlerimize siyâseten verilen yetki kadar itlâf ettik, ediyoruz, edeceğiz!... Hainin, kahpenin, PKK'lının anası da varsın ağlayıversin canım!...
"TÜRK'E KEFEN BİÇENİN ÖLÜMÜ KORKUNÇ OLUR"
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: