Salı, Kasım 10, 2009

BU KADARINA, BELKİ TAMAM DA!...

Türk Milleti;
Türk olmanın onuruyla; millet kalabilmen için yüz binlerce kere gözünü kırpmadan ölen, Peygamber Âguşu'na koşarak giden şühedâmız adına, geçmişinle, tarihinle oynayanları ve millî mâtem gününde engin hoş görünü istismâr edenleri, sana şikâyetle yetinemeyeceğim! Bu gün, senden de şikâyetleneceğim!
Bu gün seni, sana şikâyet ederken Atatürk ve arkadaşlarının torunları, son 25 yılın şehitlerinin oğulları-kızları, kardeşleri, yeğenleri, komşuları, soydaşları olan; "Türk istikbâlinin evlâdı" ve millî emânetlerin tevdî edildiği Türk Gençliğine de sitemler edeceğim!
Yetmiş yıldır, her 10 Kasım'da yarıya indirilerek Bayrağımızın bile saygı göstermesini istediğimiz Muhteşem Türk'ümüzün ölüm yıldönümünde, yerli yabancı bütün Atatürk düşman ve hasımlarına inatla, kem ve kör gözlere şiş niyetimle Bayrak astım balkonuma!
10 Kasım'da; gâzilerin Gâzi Meclisinde, ilk okul çocuklarından bile daha düzensiz ve içi boş tartışmalar, itiş-kakışlar izledik öfkeden mîde krampları geçirerek!
Bu gün bütün AKP'lilerin nasıl birer Atatürkçü olduklarını, hayret ederek izledik! Söylemeyip söylenmek millî alışkanlığımızla da homurdanıp durduk!
Adama demezler mi; mâdem bu kadar Atatürkçüsünüz, özelliği yasayla belirli bir günde hem güne , hem de günü özelleştiren sebebe kafa tutarak bu yaptığınız ne?
Adama demezler mi; mademki 71 yıl önce ölmüş bir adamdan bu kadar çekiniyorsunuz, bu yaptığınız ne?
Adama demezler mi; milyonların Anıtkabre koştuğu, sizi şikâyet ettiği böylesi bir günde, millete rağmen millet vekilliği olur mu?
Türk Milleti!
AKP'yi her kese, sana; CHP'yi Atatürkçülere, sosyal demokratlara, demokratik solculara, devrimcilere, laiklere ve cumhuriyetçilere; MHP'yi Atatürkçülere, Türkeşçilere, Ülkücülere, Türk Milliyetçilerine, pantürkistlere, Turancılara şikâyet edeceğim!
10 Kasım'da, Gâzi Meclis'in düşürüldüğü hâlin farkında mıydın?
Bayrağın yarıya indirildiği bir günde, Atatürk'ün emeklerinin-eserlerinin nasıl yok sayıldığının farkında mıydın? AKP-DTP-Haçlı ittifâkının, 10 Kasım'da millî ve ulusalcı kimliklileri nasıl yerden yere vurduklarını, nasıl târ u mâr ettiklerini izledin mi?
Gâzi Meclis'te AKP'li konuşurken CHP ve MHP'lilerin; CHP'li konuşurken AKP'lilerin yetmezmiş gibi MHP'lilerin; MHP'li konuşurken AKP ve DTP'lilerin, yetmezmiş gibi CHP'lilerin yaptığı protestoları izledin mi?
Birbirlerine şımarıkça saldırarak protesto edenlerin; PeKaKa'nın siyasallaşmışları konuşurken tam 26 dakika çıt çıkarmadıklarını, fark ettin mi? Bütün gürültüler, bütün afralar-tafralar, 10 Kasım'da Gâzi Meclis'te, "istemezük"çülükleri meşrûlaştırılan DTP'lilere bu keyfi yaşatmak için miydi?
Meclisin çıt çıkarmadan dinlediği DTP'linin, yarım saatlik konuşmasında bir kere bile Atatürk'ü anmadığını fark ettiniz mi?
Şimdi bu, yabancı senaryolu orta oyunundan sonra Gâzi Meclis'in rengini tamamlayanlara, Atatürk'ün partisi olmakla övünenlere; mâdem dayak yiyeceğinizi biliyordunuz neden kavgaya girdiniz diye sormayalım mı? Meclis'te sayınızın yetmeyeceğini bile bile, AKP-DTP-PKK ittifâkının bu millî mâtem günümüzde bayram etmelerine neden fırsat verdiniz?
Siz saldırırken DTP'lilerin; "Geçmişteki 29 isyan ve 25 yıl süren hafif yoğunluklu bir savaştan sonra, Kürt sorununun Meclis'e getirilmiş olması bir kazanımdır." diyerek gülüşmelerini, fark etmediniz mi?
Sayısal çoğunlukla AKP ve DTP'nin Mecliste istedikleri kararı alacaklarını bile bile bu gayr-ı millî oturumu, neden meşrûlaştırdınız?
10 Kasım gününü milletle birlikte Anıt Kabir'de geçirseydiniz, sizi Meclis'e polis zoruyla mı götürülerdi? Siyâsallaşmış PKK'lıları, mahkemeye teslîm etmeyen demokrat AKP'li çoğunluk, size farklı mı davranırdı? Velev ki öyle bile olsa; bu millete vekâletin bir mes'ûliyeti, bir bedeli yok mudur? Bu bedeli göze almaya değmez mi?
Türk Milleti! İnsan bâzen susar ya! Bâzen insan duyanlar tiksinmesin diye diline gelen öfkeli sözlerini içine kusar ya! Öylesi bir haldeyiz!
Seni, sana şikâyetten, emânet bırakılacak kadar güvenilen Türk Gençliğine sitemden, hükmen mağlûp Ordumuz'a sahiplenmeni istemekten başka bir çâremiz de yok! Ve bu kadarla kalınmayacağı da çok belli!...
TÜRK'ÜM. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: