Çarşamba, Aralık 16, 2009

AÇILIM, ÇALIŞTAY VE ÖKKEŞ ŞENDİLLER...

Ökkeş ŞENDİLLER, varlığıyla müftehîr olduğum özel dostlarımdandır. Ama konu dostluğumuz değil. Keşke edep izin verseydi ve olsaydı!...
Alt-üst kimlik vehîmleri ve kavlamış yaraları kaşımakla ne yapmağa çalıştıklarını kendileri de izâh edemeyen ve önlerine hazır koyulan, muhtevâsı meçhûl paketlerin her açılanıyla biraz daha dibe vuran AKP'nin yaptığı "Alevi Çalıştayı"nın altıncısına, Ökkeş Şendiller'in de dâvet edilmesiyle, umulanın ötesinde bir fırtına koptu!
Umulanın ötesinde dedim! Çünkü bu dâvetle istenen; fısıltıyla söylenen ama söylemeyenlerin, fısıltıyla söylendikleri iftirâlarını yandaş medya ve basın önünde de söylemelerini sağlamak ve sanal bir gündem oluşturmaktı! Kavlamış ve kapanmaya yüz tutmuş bir yarayı da yeniden kanatıp ayrışmayı tetikleyerek "açılım"a biraz daha ivme kazandırmaktı! Çünkü Irak'ta her geçen gün biraz daha batağa gömülen ABD'nin, çekilmeden oluşturmak, bütün Ortadoğu'yu kapsamasını istediği anarşik ortam için, zamanı daralıyordu!
Sığ akılları ve eğreti kurnazlıklarıyla, Ökkeş Şendiller'e konu mankeni tavrı takınmak gafletine düştüler! Ökkeş Şendiller dâvet edilecek ve yapılması muhtemek itirazlardan çekinerek katılmayı kabûl etmeyecek ve "Dâvet ettik suçlu oldukları için gelemedi!" diye esip savuracaklardı! Sığ aklın eğreti kurnazlığını ters yüz etti Ökkeş Şendiller! "Bunların derdi üzüm yemek değil bekçi dövmektir. Ben geri adım atmam bundan sonra. Oraya gideceğim. Tepki doğarsa da önlemi devlet alsın. Beni devlet çağırdı kendim önlem almam. Tepki koymak da öyle ucuz iş değil..." diyerek bütün ucuz hesapları ters-yüz etti!
İrticâlen verilen bir tepki ile dâvet edenin ve önlem alması gerekenin adını hatâlı kullanmış sevgili Şendiller! Dâvet eden devlet değil AKP ve tepki koyması muhtemel olan da AKP idi ki AKP'li alevi vekilin çığlığı, bunu gösterdi!
Kendi web sayfasında, kendi söylemiyle; "Sermâyesi yalan, iftira ve kîn olanlar her imkânı sonuna kadar kullanmaktan utanmıyorlar. Sermâyesi ve siyasi rant hesabı; kan, göz yaşı ve kîn olanlarla insanlık onurunu zedelemeden kavga vermenin zorluğunu hücrelerine kadar yaşayan kuşak..."tan birinin, bu ucuz senaryoya figûranlık etmesini beklemek, ancak basîretsiz ve gayr-ı samîmi amigoların davranışı olabilirdi ve öyle de oldu!
Fısıltıyla otuz yıldır yapılan iftirâlara; "KANLI OYUN-Kahramanmaraş olaylarının perde arkası" adlı kitabıyla cevap vererek gündem oluşturan Ökkeş Şendiller hakkında, onu bizzat tanımadan konuşmak, -konuşan kim olursa olsun- ciddî hatâlara gebedir. Geçmişiyle yüzleşirken bile kendini savunmaktansa devletin bekâsını ve millet bütünlüğünü korumayı görev edinmiş millî gönüllerle; ayrıştırmayı ödev alan taşeron-amigoların, fısıltıyla iftirâ atmayı mahâret zanneden âcizlerin, bir panelde bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını, duyar duymaz tahmîn etmiştim zâten!
Sözün yeri geldi işte! Yıllardır: Kurdun kurtça, itin itçe davranması yaratılışları gereğidir. Kurt, kurtça; it, itçe davranır ama kurt köpeklerinden korkarım! Çünkü ne zaman kurtça, ne zaman itçe davranacakları belli olmaz ama en kurtçul kurt köpeğinin de kurttan korkacağını da bilirim, derdim.
Ökkeş Şendiller'in fıtrâti özelliği ile millet evlâdı saflığı ve cesâretiyle sergilediği duruşu; eğer panele katılsaydı 20-30 kişinin duyarak utanacağı gerçeklerin, bir anda bütün ülkede duyulmasına vesîle oldu! Alın size açılım! Alın size ayrıştırmayı amaç edinen çalıştay!
Ol güzel ve Âdil Edip Eyleyen, arsızları böyle rüsvây eder işte!
Yine kendi web sayfasında; "Alevi-Sünni, Kürt-Türk, Laik-Antilaik gibi sûni ayrılıklar, milletimizin arasına nifak sokamaz. Etle tırnak olmuş Yüce Türk Milleti'ni parçalamaya bu alçak tertipçilerin gücü yetmez." diyen Ökkeş Şendiller'i, bu asîl Türkçe duruşundan dolayı yüreğimle ve ayakta alkışlıyorum vesselâm...
TÜRK'ÜN HERŞEYİ GÜZELDİR VE HERŞEYDEN GÜZELDİR.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: